Hamas'tan Dikkat Çeken Suriye Kararı
BATI ASYA, 28 Haziran 2022 07:15Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil el-Hayye, Hamas’ın Suriye ile ilişkilerin yeniden kurulmasına ilişkin konuyu çözmek için iç ve dış görüşmeler gerçekleştirdiğini söyledi.
Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil el-Hayye, Hamas’ın Suriye ile ilişkilerin yeniden kurulmasına ilişkin konuyu çözmek için iç ve dış görüşmeler gerçekleştirdiğini söyledi.
Lübnan merkezli El-Ahbar gazetesine konuşan Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas’ın önde gelen isimlerinden Halil el-Hayye, “Hamas liderleri, kadroları, etkin isimler ve hatta cezaevindeki tutukluların dahil olduğu münakaşalar sonucunda Şam ile ilişkilerin yeniden kurulmasına karar verildi” dedi.
Hamas’ın Yemen'deki taraflar arasındaki görüşleri yakınlaştırmaya yönelik girişimleri olduğunu söyleyen Hayye, ancak, önemli anlaşmazlıklar nedeniyle bunun başarılı olamadığını söyleyerek, Hamas’ın Yemen Ensarullah Hareketi ile iyi ilişkilerinin olduğunu bildirdi.
Hamas’ın Mısır’la ilişkilerinin bozulduğuna dair iddialara cevap veren Hayye, Hamas’ın Mısır’ı rahatlatmak için Sina Yarımadasında bulunan tekfirci gruplara karşı olumlu adımlar attığını kaydederek, “Gazze, tekfirci grupları, herkesten daha çok kendisi için tehlikeli görüyor” dedi.
Hayye, “Mısırlılar bizi bu grupların kullanması için sınırları ve tünelleri açmakla suçluyorlardı. Ancak hakikatte onlar bizim için iç tehdit teşkil ediyorlar. Aynı zamanda dini, siyasi ve kültürel doğamız için tehdit… Daha sonra bunu kültür ve diyalogla kendi içimizde hallettik ve büyük ölçüde başardık. Mısırlılara bu tünellerin Gazze'ye ve direnişe fayda sağladığını söyledik. Sınırların kendi tarafımızı bizim, Mısır tarafını da onların korumasını ve emniyete almasını önerdik. Buna göre, tünellerden ekonomik alanla ilgili girdirilen şeyler, açıktan yer üstünden girdirilir. Direnişle ilgili tünellerin bu denkleme tabi olmaması şartını koştuk. Mısırlılar kabul etti” ifadelerini kullandı.
Tekfirci grupların Gazze’yi de Mısır’ı da tehdit ettiklerini kaydeden Hayye, Gazze Şeridi'ne yönelik ablukayı kırmak için çeşitli planlarının olduğunu söyledi.
Hayye sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hamas’ın planı yurt dışından yardım gemileri getirmek, Hareketin daha önce bir deneyimi vardı ancak Kudüs’ün Kılıcı Savaşı'nın başlamasına yol açan gelişmeler nedeniyle tamamlanamadı. Geçtiğimiz günlerde Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah'ın bir konuşmasında İran'dan gelen petrol yardım gemisinin Lübnan toprağı hükmünde olduğunu ve direniş tarafından korunduğunu açıkladığını hatırlıyorum. Hamas liderliği Gazze'deki kuşatmayı kırmanın bir yolunu düşünüyorduk ve Gazze'ye getirmek için yurt dışından yardım gemileri almayı düşündük. Nitekim bu gemileri korumak için işgalle çatışam ihtimalini de dikkate alan planlar hazırladık. Bu fikir bizim için kuşatmayı kırma çabalarının bir parçası. Bu, sadece ülkelerin kapısını çalıp işgale baskı yapmakla sınırlı kalmayıp, işgalle mücadele araçlarından biri olarak dünyanın dikkatini Gazze'nin kuşatıldığı gerçeğine çekmenin ve aynı zamanda direnişi harekete geçirmenin yollarından biridir.”
Gazze’deki direnişin 2. Kudüs’ün Kılıcı Savaşı’na hazır olduğunu söyleyen Hayye, “Direnişin net bir stratejik çizgisi var ve Gazze korkmuyor. Direniş, gerçek bir savaş olması durumunda Kudüs’ün Kılıcı 2 savaşına hazır. İsrail'i, ilk Kudüs'ün Kılıcı savaşı ile karşılaştırıldığında, gelişmenin boyutu karşısında daha fazla şaşırtacaktır” dedi.
Gelecekte yaşanacak savaşa ilişkin değerlendirmelerde bulunan Hayye şöyle devam etti:
Bu savaş nerede gerçekleşecek? Biz savaşın Siyonist rejimin çevresinde değil, rejimin kalbinde olması için zemin hazırlıyoruz. Savaş işgalin zarar verdiği yerde, Kudüs'te, Batı Şeria'da ve 1948 topraklarında olmalı. Bu, Gazze'nin tarafsızlaştırılması anlamına gelmez. Ancak savaşı rejimin kalbine taşımak önemlidir. Çünkü İsrail planını savaşı kendisinden uzak tutmak üzerine inşa etti ve Filistin otoritesinin yardımıyla Batı Şeria’da direniş durumunun ortaya çıkmaması için elinden gelen her şeyi yaptı. Bugün Batı Şeria'da direniş için bir yapı kurmamıza izin veren yeni gelişmeler var. Öncelik, bu yeni duruma bakmak ve bireysel ve toplu direniş ruhunu yaymak için uygun kültürel ve entelektüel ortamı yaratmaktır.
Direniş operasyonları sonucunda Batı Şeria'da ve 48 topraklarında yaşayan halkımız işgale ve otoriteye meydan okur duruma geldiler. Batı Şeria’da direnişi inşa etmek herkesin sorumluluğudur.”
"Bu ruhun inşa edilmesi gerekiyor. Buradan El Kassam Tugayları'nın Salfit operasyonunu benimsemesi geldi. Amaç bu ruhu beslemek ve orada direniş eyleminin örgütlendiğini söylemek.
Bu inşa herkesin sorumluluğudur ve hepimiz Batı Şeria'da direniş ortamının nasıl oluşturulacağını düşünüyoruz.Şimdi bu ortam hareketlenmeye başladı ve yılın başından beri 20'den fazla işgal unsurunu öldürdü, askerler ve yerleşimciler ve bu son yirmi yılda görülmemiş bir şey.”
Kudüs Haber Ajansı - KHA
BATI ASYA, 28 Haziran 2022 07:15
Yorumlar (0)