Nasrallah: İsrail Hiç Bu Kadar Zayıf Olmamıştı
BATI ASYA, 26 Mayıs 2022 07:08Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, Mescid-i Aksa’ya yönelik herhangi bir zararın bölgeyi patlatacağını belirtti.
Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, Mescid-i Aksa’ya yönelik herhangi bir zararın bölgeyi patlatacağını belirtti.
Lübnan Direniş ve Kurtuluş Bayramı dolayısıyla konuşan Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, 25 Mayıs 2000’de elde edilen başarının çağdaş tarihin en büyük başarısı olduğunu söyledi.
Lübnan’ın İsrail işgali altındaki günlerini hatırlatan Nasrallah, “Halkın kontrol noktalarında maruz kaldığı aşağılamayı, işgal cezaevlerinde çektiklerini, en temel insani haklarının çiğnemesini, saldırganlığını ve ırkçılığını yeni nesil bilmeli” dedi.
"İsrail'e karşı Zafer ve Kurtuluş Günü, Allah’ın günlerinden biridir. Mutluluk, köylerine ve kasabalarına dönenlerin hissettikleri şeydir" diyen Nasrallah, “Bizi direniş seçimine yönlendiren ve hiçbir Arap rejimini, Birleşmiş Milletler’i veya BM Güvenlik Konseyi’ni beklemediğimiz için Allah'a hamd olsun. Başta şehitler ve aileleri olmak üzere, direnişe sundukları için tüm hiziplerden ve tüm mezheplerden fedakarlık yapan herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Seyyid Nasrallah, özellikle 1990'ların sonlarında, Suriye Arap Ordusu ve Filistin direniş gruplarıyla birlikte, siyasi bir kararla direnişe uyum sağlayan Lübnan ordusuna teşekkür etti.
Hizbullah Genel Sekreteri, kurtuluş sırasındaki direniş liderleri olan Emil Lahud, Selim el-Hus ve Nebih Berri’ye teşekkür etti.
Lübnan’ın işgalden kurtuluşuna desteğinden ötürü İran İslam Cumhuriyeti’ne teşekkür eden Nasrallah, Şehit Kasım Süleymani’ye de özel olarak teşekkür etti.
Hizbullah lideri, "Kurtuluşun yıl dönümünde Lübnanlıların 1982'den bu yana işgalcilerin elinde çektikleri acılar, köy ve kasabalarda meydana gelen bombalama, yıldırma, yerinden etme olayları hatırlatılmalıdır" dedi.
Nasrallah, 2000 yılındaki zaferin İsrail’in yenilmez ordu imajını ve Büyük İsrail projesini yıkarak, Filistinlilere kurtuluş umudu verdiğini açıkladı.
Lübnan direnişinin, İsrail’e karşı zaferin ardından otorite istemediğini kaydeden Nasrallah, Örümcek Ağı diye meşhur olan konuşmasının İsrail 8. on yılını yaşarken, işgal rejimi liderleri ve ordusunun derinliklerine indiğini ifade etti.
Hizbullah lideri sözlerini şöyle sürdürdü:
"Direniş, ne operasyonları, ne kazanımları ne de şehitlerin kanını kendi tekeline almamıştır. Bu da ahlaki bir başarıdır. Lübnan'daki direniş, Suriye’nin varlığına ve ülkedeki üç cumhurbaşkanının müttefikimiz olmasına rağmen, zaferden sonra otorite istemedi. Zafere ulaşan ve yönetimi eline almayan tek direniş Lübnan'daki direniş, özellikle de Hizbullah… Bunu iktidar uğruna değil, vatanın ve halkın kurtuluşu ve ulusal onur uğruna savaştığımız için talep etmedik. Düşman rejimin güç grafiği, 2000 yılında Lübnan'da aldığı yenilgiden sonra düşmeye başladı. Bu, eski İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun ifadesi… Direnişin Lübnan hükümetindeki varlığı direnişin sırtını korumayı ve halkın ihtiyaçlarını takip etmeyi amaçlıyor. Aksi halde bu yetki bizim için bir hedef değildir.”
Lübnan’daki bazı kesimlerin İsrail’i düşman olarak görmediğini bildiren Nasrallah, direnişin beklenilenden ve hayal edilenden daha güçlü olduğunu ifade etti.
“İş o noktaya ulaştı ki, ‘sizi kim savaşmak için görevlendirdi’ diye soruyorlar. Hem de ülkemizin işgal edildiği, erkek ve kadınlarının hapishanelerde olduğu bir dönemde. Biz de onlara soruyoruz: Biz vatanımızı savunduk, siz ne yaptınız” diyen Nasrallah, denizden doğalgaz çıkarma konusunun çok mümkün olduğunu, ancak cesaret gerektirdiğini belirtti.
Lübnan'ın petrol ve gaz açısından zengin bir ülke olabileceğini vurgulayan Nasrallah, ülkenin ekonomik krizi çözülmeden, savunma stratejisiyle uğraşılmasını eleştirdi.
"Lübnan sorunu ancak karasularındaki petrol ve gazla çözülebilir. Düşman rejim petrolünü satmak için anlaşmalar yaparken biz bu zenginliğin önünde boş boş duruyoruz” diyen Nasrallah, Mescid-i Aksa’daki son gelişmelere de değinerek şöyle devam etti:
“Mescid-i Aksa'ya herhangi bir zarar verilmesi bölgede büyük bir patlamaya yol açacaktır. Düşünülemez sonuçlara yol açacaktır. Filistin direnişi Mescid-i Aksa'ya yönelik herhangi bir zarara karşılık vermeyi tercih etti. Düşman krizde ve keskin bir iç bölünmeden muzdarip. Düşman hiç bu kadar zayıf olmamıştı. Düşman hükümet, geçici rejimin varlığı için feci sonuçlar doğuracak bir adım atmamalıdır.”
Kudüs Haber Ajansı - KHA
BATI ASYA, 26 Mayıs 2022 07:08
Yorumlar (0)