Nasrallah: Kudüs Günü Konuşmam İsrail'i Caydırdı

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, Beyrut’un güneyinde düzenlenen seçim kampanyası mitinginde konuştu.

İsrail’le normalleşerek, Kudüs ve Filistin olmaksızın Araplığın olmayacağını kaydeden Nasrallah, “Bugün ve dün halkın mitinglerdeki varlığı, direniş ortamının tersine çevrileceğine dair bahse giren herkese bir mesajdır” dedi.

Yurtdışındaki gurbetçilerin, direniş bloğuna oy vermesinin cesaret ve samimiyetin bir ifadesi olduğunu belirten Nasrallah, "Devlet fonları tüm insanlara aittir ve onlara adil ve kalkınmacı projelerle ulaşmalıdır” ifadelerini kullandı.

"İsrail tatbikatları sona erene kadar teyakkuz halimiz ve hazırlığımız sürecek. Aynısı Filistin direnişi için de geçerli" diyen Nasrallah, "Parlamento Başkanı Nebih Berri'nin seçim teklifleriyle ilgili söylediği her şey, ulusal ikilinin fikir ve içeriklerini ifade ediyor" dedi.

Lübnan devletinin insanların sorunlarına çözüm bulma rolüne değinen Nasrallah, devletin varlığının önemli ve elzem olduğunu, devletin alternatifinin de kaos olduğunu bildirdi. Nasrallah, “Direniş konusunda bile kendimizi devletin alternatifi olarak sunmuyoruz. Bu nedenle hep ordu, halk ve direnişi konuşuyoruz. Kurumları aracılığıyla var olan bir devletimiz var ve ihtiyacımız olan şey, sorunlarına ve eksikliklerine reform yoluyla çözüm bulmak. Durumu hassas bir ülke ile karşı karşıyayız. Diğer ülkelerde olduğu gibi coşkulu ve devrimci söylemlerle yaklaşılamaz. İç savaş kırmızı bir çizgidir ve Lübnanlılar bu konuyu bir ihanet olarak görmeli. Hepimizin arzu etmesi gereken adil ve yetenekli bir devlet ve bu hedefin gerçekleşmesi için pek çok şey var” diye konuştu.

21 yaşından küçüklerin oy kullanamamasını gençlere yönelik büyük bir haksızlık olarak değerlendiren Nasrallah, "Devlet fonları tüm insanlara aittir ve onlara adil ve kalkınmacı projelerle ulaşmalıdır. Adil bir devlet, kurtuluş yükünü veya koruma yükünü halkına yüklemeyen bir devlettir. Parlamentoda herkes normal boyutuyla temsil edilmelidir” dedi.

Lübnan’ın ne kadar güçlü olursa olsun, bir mezhep, hareket, parti veya lider akım tarafından yönetilemeyeceğini kaydeden Nasrallah, “2005'te hükümete girdiğimizde bunu direnişi koruma zemininde yaptık. Devletten direnişi korumasını istemedik ve istemiyoruz, ancak devletten hiç kimsenin meydan okumamasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.

"HİZBULLAH DEVLETTE ETKİN, CİDDİ VE SORUMLU BİR ŞEKİLDE VAR OLMAYA KARARLIDIR"

"Hizbullah devlette etkin, ciddi ve sorumlu bir şekilde var olmaya kararlıdır. Devletin ve sistemin bir parçası olduğumuzu söylediğimizde tüm sorunların çözüleceğini kimse beklemiyor” diyen Nasrallah, seçim ittifakı ve siyasi açıdan ittifakın, müttefik partiler arasında farklılıkların olmadığı anlamına gelmediğini kaydetti.

Lübnan yargısının tökezlediğini ve bu sorunun tedavi edilmesi gerektiğini bildiren Nasrallah sözlerini şöyle sürdürdü:

“Amerika'yı hesaba katarak Doğu'ya açılmamak bizi hiçbir yere götürmez. Lübnan halkı işsizlikten, yüksek fiyatlardan ve açlıktan kıvranırken, bizim denizde hazinemiz var. Hazinemizi neden denizden çıkarmıyoruz. ABD’den korkmak mı bizi bundan alıkoyuyor? ABD kuşatarak, aç bırakarak ve İsrail’i bize saldırmaya iterek yaptıklarından daha fazla ne yapabilir? Lübnan, düşmanın yaptığı gibi tartışmalı bölgede gaz ve petrol arama hakkına sahiptir. Lübnan'ın ne fakir ne de müflis bir ülke, politikacılar ülkeyi dilenci ve köle bir ülkeye dönüştürmemeli. Düşman bizim sondaj yapmamıza engel olmak istiyorsa, biz de onun sondaj yapmasına engel olabiliriz.”

Kudüs Haber Ajansı - KHA

BATI ASYA, 11 Mayıs 2022 07:20