Irak Siyaseti'nde İngiliz Parmağı
ÇEVİRİ ANALİZ, 12 Nisan 2022 20:00el-akhbar.com’da yayımlanan “Sadr’ın Muhalifleri 3’lü İttifakı Hedef Alıyor: İngiltere’nin Irak Siyasetiyle Oynaması” başlıklı yazıyı siz okuyucularımız için çevirdik.
Irak’taki Şii siyasi güçler için belki de en endişe verici şey, Mukteda es-Sadr’ın uzlaşı veya ortak bir hükümetin kurulmasına ilişkin uzlaşmaz tutumudur. Onun bu tutumunda İngiltere’nin son zamanlarda ABD’yi de geride bırakan artan rolünün etkisi büyüktür. Şii liderin daha önce 2004’te, Necef’te Sahn el-Haydari’deki kuşatmada kendileriyle silahlı çatışmaya girdiği Amerikalılardan çok İngiltere’ye meyilli olduğu görülmektedir.
Bununla birlikte Mukteda’nın etrafı, Saddam Hüseyin döneminde İngiltere’de sürgünde yaşayan ve çoğu Dava partisine mensup yardımcı bir grupla örülmüş durumda. Bu grubun başında gelen ise partinin kurucusu Muhammed Bakır es-Sadr'ın oğlu Cafer es-Sadr'dır.
El-Ahbar’a demeç veren Iraklı uzman kaynaklar, konuya ilişkin ABD’nin elindeki dosyanın önem kaybetmesiyle İngiltere müdahalesinin daha da arttığını dile getirdi.
Kaynaklar ayrıca Amerika Birleşik Devletleri’nin, seçim hileleri, siyasi yapının çeşitli yönlerde değişmesi ve bir gücün başka bir gücün üzerine tasallut kurmasına sebep olan İngiltere’nin müdahalesinden rahatsızlık duyduğunu ifade etti.
Yine kaynaklar, ABD Büyükelçisi Matthew Tueller’ın bazı siyasi partilere yaşanan gelişmelerden kesinlikle memnun olmadığını ve buna izin verilmeyeceğini resmi olarak ilettiğini bildirdi. Büyükelçinin bu bildirisi, aynı zamanda tek partili veya sadece üçlü koalisyon bloku tarafından bir hükümetin kurulmasını reddeden ABD’nin de görüşüdür.
Bunun üzerine Hadi el-Amiri yaptığı açıklamada, İngiliz büyükelçisini muhatap alarak, İngiltere'nin Irak siyasi dosyasına olumsuz yönde ve büyük ölçüde siyasi gerçeği değiştirmek için müdahalede bulunduğunu söyledi.
Kaynaklar, Şii İslami Dava Partisi’nin kurucusu Muhammed Bakır es-Sadr’ın oğlu ve İngiltere büyükelçisi Cafer es-Sadr’ın (ki kendisi babasının yöntemini benimsemiyor) Seyyid Mukteda es-Sadr tarafından aday gösterilmesinin, İslami olanlar başta olmak üzere diğer siyasi hareketleri, özellikle de Dava Partisi’ni siyasi arenada zor durumda bıraktığı görüşünde. İngiltere’de kendisini Irak’ın başına geçirmek isteyen irtibatlara sahip büyükelçinin başbakan yapılmasının istenmesi tehlikeleri doğurur. Çünkü bu, Şii hareketini hükümetten uzaklaştırmaya ve onları siyasi kararlara dahil etmemeye yönelik bir girişim olarak kabul ediliyor.
Dava Partisi'nin şu anki liderinin, Mukteda'nın güçlü bir muhalif olarak gördüğü ve onu oluşabilecek herhangi bir hükümetten uzaklaştırma niyetini açıkça belli ettiği Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki olduğu bilinmektedir.
Öyle ki, Maliki Şii Koordinasyon Çerçevesi’ne Haşd eş-Şabi ve Irak Direniş grupları gibi diğer tarafların ortaklığını kabul etse bile, Mukteda'nın olası herhangi bir hükümete kendisine yer vermeyi istemediği açıkça bilinmektedir. Bununla birlikte sekiz yıl başbakanlık yaptığı için Maliki'nin de, Mukteda gibi, Irak yönetiminde güçlü bir varlığa sahip olduğu ve Sadr bloğundan sonra parlamentodaki en büyük ikinci Şii bloğun lideri olduğu gözden kaçırılmaması gereken bir husustur.
Öte yandan, Şii Koordinasyon Çerçevesi, Sadr hareketinden izole bir hükümet kurmanın imkansızlığını kabul ediyor. Ayrıca Sadr Hareketi, Kürdistan Demokrat Partisi ve Siyade Koalisyonu’nun yer aldığı üçlü ittifakın hükümet kurmakta ve Cumhurbaşkanını seçmekte üçte iki çoğunluğu sağlayamaması dolayısıyla başarısız olmasının ardından Mukteda’nın Şii Koordinasyon Çerçevesi’ne verdiği kırk günlük süre de dolmuş oluyor. Bu bağlamda, Koordinasyon Çerçevesi’nin temsilcisi Ahmed Taha er-Rubai, el-Ahbar’a verdiği demeçte şunları söyledi:
“Koordinasyon Çerçevesi, Cumhurbaşkanının seçimi ve en büyük bloğun oluşumu ile ilgili sorunları çözmek için siyasi partilerle müzakere ve iletişim kurma ve siyasi program üzerinde anlaşmaya varma çabalarını sürdürüyor. Ayrıca Koordinasyon Çerçevesi’nin el-Hanana'da Seyyid Mukteda'ya sunduğu başka bir çözüm önerisi daha var. Umuyoruz ki, bununla hükümetin oluşturulması konusunda uzlaşmaya ve ortak bir vizyona varılacaktır.”
Er-Rubai açıklamasının devamında, Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin, ana ortaklarına özellikle bunların arasında Sadr Bloğu ve diğer partilerin de olduğu Şii bileşene bağlı kaldığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Hükümete katılmak isteyeni men etmek doğru bir yaklaşım değildir. Bilakis kapıların devamlı açık bırakılması gerekir. Her kim muhalefete dahil olmak isterse de bu onların bileceği bir iştir, yine ona karşı çıkılmaz.
Ancak belirli bir partinin veya bileşenin iradesini kırmak ve onu muhalefete veya diğer bir tarafa itmeye zorlamaya gelince, bu kesinlikle sorunlu bir yaklaşım olur. Kürdistan Demokrat Partisi ve Siyade Koalisyonu, Koordinasyon Çerçevesi tarafından başlatılan girişimi cevapsız bırakmayacak. Sonuç olarak, eğer Koordinasyon Çerçevesi ilk iki tarafın görüşünü kazanmayı başarırsa, Sadrcıların dostluğunu ve inancını kazanma kolaylaşacak. Dolayısıyla Sadr bloku ile zımni bir anlaşmaya varılacak.”
Öte yandan Kanun Devleti Koalisyonu yetkililerinden Abbas el-Maliki, el-Ahbar’a yaptığı açıklamada, Koordinasyon Çerçevesi’nin hükümet kurmaya yetecek sayıda sandalyesinin olmadığını, dolayısıyla başkalarıyla ittifak kurmaya muhtaç olduğunu söyledi.
Maliki, Koordinasyon Çerçevesi’nin hükümete ortak olmak veya hükümette bakanlık elde etmek gibi bir ısrarının da bulunmadığını, daha çok siyasi sürecin devamının garantörü olacağı için çoğunluğun gerçek temsilinin esas olduğu hususunda ısrarcı olduğunu ifade etti.
KHA
ÇEVİRİ ANALİZ, 12 Nisan 2022 20:00
Yorumlar (0)