el-Meyadin'den Rusya-Ukrayna Yorumu
BATI ASYA, 01 Ocak 1970 00:18Lübnan merkezli El-Meyadin televizyonu Clubhouse hesabından Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik operasyonu ve bunu uluslararası sistemin yanı sıra Ortadoğu’ya yansımalarıyla ilgili bir sempozyum gerçekleştirdi.
“Ukrayna'daki Rus askeri operasyonu ve bunun uluslararası sistem ile Ortadoğu'ya yansıması” başlıklı sempozyumda, yaşanan savaşın etkilerine dair görüşler ortaya koyuldu.
El-Meyadin’in düzenlediği Clubhouse programında konuşan Uluslararası ilişkiler profesörü Cemal Vakim, Rusya ile Ukrayna arasında çatışmanın köklerinin bulunmadığını kaydederek, tarihsel olarak, Ukrayna’nın Rus ve Türk imparatorlukları arasında bir temas alanı olduğu için çatışmalara tanık olduğunu belirtti.
Vakim, "Rus ve Sovyet karşıtı çekişme, Polonya'dan Ukrayna'ya tarihsel olarak ilhak edilen topraklardan kaynaklandı. Putin, Rusya'nın ulusal güvenliğine yönelik bir tehdit olduğu için savaşa gitme kararı aldı. Putin'in Ukrayna ile savaşa girme kararı kolay olmadı" dedi.
“Rus ulusal güvenlik teorisi, derinlikte savunmaya dayanmaktadır. Rusların tehlikeyi Moskova'dan uzak tutmak için sınırlarına bitişik toprakları kontrol etmeleri teorisi yeni değil, tarihin derinliklerine 800 yıl öncesine dayanıyor” diyen Vakim, Ukrayna cumhurbaşkanının nükleer silah edinme tehdidinin operasyonu duyuran ilk kıvılcım olduğunu bildirdi.
Vakim sözlerini şöyle sürdürdü:
“Zelenskiy sadece bir Yahudi değil, o bir İsrailli ve İsrail vatandaşlığına sahip. Ukrayna Irak'ın işgaline yardım etti ve biz de çıkarlarımıza göre durmalıyız. Rusya'yı vurmanın amacı Çin'i ablukaya almaktır. Amerika'nın Orta Asya'ya müdahalesi Rusya, Çin ve İran'a uzanmak içindir. Ukrayna'da Amerikan girişimleriyle yaşanan renkli devrimler yeni değil, bu 2004'te başlayıp Zelenskiy ile sona erdi. Çin ile Rusya arasında çıkar çelişkisi yok, aksine Rusya-Çin entegrasyonu var. Putin, Sırbistan'ı yeniden silahlandırarak ve Avrupa ülkelerindeki Rus azınlıkları canlandırarak Avrupa'yı yeniden patlatabilir. Sözde tek kutuplu aşama, çok kutuplu bir dünyaya geçişin başlangıcıydı. Putin'in başvurabileceği şey, üzerindeki baskıyı hafifletmek için Doğu Avrupa'daki birçok konuyu harekete geçirmektir. Tarih, Ukrayna olayının tek kutuplu bir dünya ile çok kutuplu bir dünya arasındaki ayrım çizgisi olduğunu kaydedecek. Orta Doğu'da son yıllarda yaşanan olaylar, çok kutuplu bir dünyanın oluşumuna büyük katkı sağlamıştır. Rusya'nın savaşı hızlı bir şekilde sonuçlandırması çok kutuplu bir dünyanın kapılarını açacak.”
Tayvan'ı Çin'in egemenliğine geçmesinin Çin’in deniz alanını açacağını söyleyen Vakim, bunun da ABD ablukasını kıracağını ifade etti.
ABD’nin Ukrayna’daki savaşa katılması ihtimalini uzak olarak gören Vakim, "İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırganlığı karşısında Rusya'nın daha iddialı bir duruşuna tanık olabiliriz” dedi.
Aynı programda konuşan Sosyolog Dr. Seyf Dana ise Avrupa’nın kararının ABD’ye bağlı olduğunu söyleyerek, “Rusya'ya yönelik yaptırımların Avrupa ve ABD üzerinde yansımaları olacak. Avrupa-Amerika ilişkisinin doğası ABD hegemonyasını gösteriyor" dedi.
Rusya’nın ABD için bir kabus olduğunu kaydeden Dana, “Ukrayna'da olanlar, işgal altındaki Filistin'de olanlarla karşılaştırılamaz. Bu propagandanın önüne geçilmelidir. Ukrayna'dan Filistin diye bahsetmek sahtekarlık ve cehalettir” ifadelerini kullandı.
Görünenin Rusya’nın Ukrayna’ya girişi, ancak gerçeğin ise Rusya’ya karşı savaş olduğunu vurgulayan Seyf Dana, Türkiye’nin de Ukrayna konusunda yanlış pozisyonda olduğunu dile getirdi.
Yaşanan küresel savaşın Çin yüzünden olduğunu bildiren Seyf Dana, “Türkiye'nin Ukrayna'daki Rus operasyonuna tepkisi, Rusya'nın, Türkiye’nin kuzeye doğru genişlemesine izin vermemesine bir yanıttır. İran ve Çin ise çatışmanın ötesine bakıyor. Rusya'nın "Swift" sisteminden izole edilmesi durumunda Çin ve Hindistan ile ticaret alışverişi için Rusya'ya alternatifler var. Rusya’ya yaptırımların sonuçları, İran'da olduğu gibi ABD ve Avrupalıların hayal ettiği gibi olmayacak.
KHA
BATI ASYA, 01 Ocak 1970 00:18
Yorumlar (0)
İsrail, İran'a Karşı Sonraki Tura Hazırlanıyor
Barış Mukabilinde Teslim Olmak
Sınvar'ın Hamlesi Bir İntihar Mıydı?
Aksa Tufanı, İsrail'in Gücü Kader Değildir Diyor
Lübnan Cumhurbaşkanı İsrail'le Müzakere İstiyor
Düşman Liderliğinin Farkındalığı Değişiyor
Trump'ın Kutlaması, İsrail'in Söyleminin Teyidi
Seyyidsiz Kalan Savaş Meydanı!
Filistin Açısından Sonraki Gün
İran İle Savaşa Geri Mi Dönülüyor?
Bölgesel Çatışmada Siyonist Varlığın Öncelikleri
Hizbullah Kandırıldı Mı?
İran-İsrail Gerilimi: Alan Daralıyor
İran Zamanı Lehine Kullanıyor
İsrail ve Batı, Hizbullah'ın Toparlandığını Düşünüyor
Trump ve Filistin'in Kanı
Boyunduruk Altına Alma Planı Yeni Savaş Getirir
Trump, İran Kartıyla Bir Kumara Mı Hazırlanıyor?
ABD-İsrail'i, Direnişin Siyasi İlerleme Endişesi Sardı
Hizbullah Milletvekili'nden Nasrallah'a: Yolunuz Sürdürülüyor
Netanyahu: Hedeflerimiz İçin En Büyük Engel Hizbullah'tır
Direnişçiler, 'Büyük Haber'i Nasıl Karşıladı?
Seyyid Hasan'ın İzlerini Takip Etmek
İsrail İstihbaratının Sorusu: Hizbullah'ın Elinde Ne Kaldı?
Filistin Halkının Kalbinde Hasan Nasrallah
Direnişin Destek Cephesini Yönetmedeki Zihniyeti
Hacı Muhsin'in Sırlarına Bir Yolculuk
Fuad Şükr ve İbrahim Akil Ortaklığı
Bir İnsan Olarak İbrahim Akil
Abdülkadir: Direnişin Parlak Zekası
Hatice Şükr, Babası Fuat Şükr'ü Anlattı
Fuad Şükr: Direnişin Anlatıcısı
Uli'l-Be's Muharebesi'ndeki Zaferin Tarihi - 3
Uli'l-Be's Muharebesi'ndeki Zaferin Tarihi - 2
Uli'l-Be's Muharebesi'ndeki Zaferin Tarihi - 1
İsrail, Charlie Kirk'in Gizemli Ölümünün Neresinde?
Katar'daki Saldırıyla Netanyahu Asasını Kırdı
İran-Lübnan-Suriye'deki Gelişmeler ve İsrail'in Gelecek Planı
Direniş Fikri ve Onun Tarihi Tezahürleri Üzerine