Lübnanlı Yetkili: İsrail'e Bir Santim Taviz Yok
BATI ASYA, 21 Şubat 2022 00:49Lübnan Parlamentosu Başkanı Nebih Berri, Arap ülkelerinin kapılarının İsrail’e açıkken Lübnan’a kapalı olmasının nedenini sorarak, Lübnan’ın, deniz sınırları hakkının bir santimetresinden bile taviz vermeyeceklerini vurguladı.
Lübnan Parlamentosu Başkanı Nebih Berri, Arap ülkelerinin kapılarının İsrail’e açıkken Lübnan’a kapalı olmasının nedenini sorarak, Lübnan’ın, deniz sınırları hakkının bir santimetresinden bile taviz vermeyeceklerini vurguladı.
Lübnan Parlamentosu Başkanı Nebih Berri, Arap Parlamenterler Birliği Konferansı’na katılmak üzere gittiği Kahire'de Mısır'ın el-Ahram gazetesine verdiği röportajda, “Lübnan iflas etmiş bir ülke değil, doğal kaynaklar ve denizlerdeki gaz kaynakları açısından zengin bir ülkedir. Ne yazık ki şu anda Lübnan'da likidite yok ve ekonomik durumun bozulması siyasetin olmamasından kaynaklanıyor” dedi.
Mayıs ayında Lübnan’da parlamento seçimlerinin yapılmasını kimsenin engelleyemeyeceğini kaydeden Berri, “Görüştüğüm çeşitli ülkelerin cumhurbaşkanları, bakanları ve büyükelçileri, parlamento seçimlerinin zamanında yapılması konusunda ısrar ediyor” ifadelerini kullandı.
Kuveyt Dışişleri Bakanı tarafından Beyrut'a ulaştırılan Lübnan’la ilgili son Arap girişimi hakkında da konuşan Berri sözlerini şöyle sürdürdü:
“Lübnan, Kuveyt Dışişleri Bakanı'na yanıt verdi. Ancak BM’nin 1559 ve 1701 sayılı kararlarıyla ilgili olarak bu girişim üzerindeki anlaşmazlık devam ediyor. Bir noktaya değinelim, 2004 yılında tüm yabancı birliklerin Lübnan topraklarından ayrılmak zorunda olduğu 1559 sayılı karar yayınlandı ve bu karar esasınca Suriye güçleri Lübnan'ı terk etti ama İsrail işgalcileri Lübnan'da kaldı, öyleyse neden kimse onlardan ayrılmalarını istemedi?
Ardından, 2006'da İsrail'i Şeba Çiftlikleri ve Lübnan'ın diğer bölgelerinden çekilmeye mecbur bırakan 1701 sayılı karar çıkarıldı ve bu kararın uygulanması gerekiyor. Lübnanlılar bu karardan memnundu ve hâlâ da memnunlar, ancak İsrail’in bu bölgelerde varlığını ve işgalini sürdürme konusundaki pozisyonu karşısında neden sessizlik var? Lübnan'daki duruma bakarsak bir Arap kuşatması ile karşılaşırız ama bu kuşatma tüm Arap ülkeleri için geçerli değil. Çünkü örneğin Mısır bundan müstesnadır ve Lübnan'a çok fazla yardım göndermiştir.
1975'te Lübnan, yaklaşık 150 bin kayıp verdiğimiz sancılı bir iç savaş yaşadı. Bu neden oldu? Bu savaşta Lübnan'ın Arap kimliğine ve kökenine sahip olduğunu vurgulamak için 150 bin şehit verdik. Şimdi Arapların kapılarının İsrail’e açıkken Lübnan’a kapalı olması akıllıca mı?”
Lübnan ile Siyonist rejim arasında deniz sınırlarının çizilmesi hususuna da değinen Berri şunları söyledi:
“Yaklaşık 11 yıl önce, deniz sınırlarının çizilmesi konusunda dolaylı müzakereler için dosya bana verildi. Birleşmiş Milletler ve ABD ile görüştüm. Ondan önce de Lübnan Başbakanı Refik Hariri zamanında, 1996'da bir anlaşmaya varmıştık. Bu anlaşmaya, Birleşmiş Milletler himayesinde Lübnan'ın Rosh Hanikra bölgesinde varılmıştı. Her zaman sınırları çizmeye çalışmakta ısrar ettiğimi vurguladım. Bu yüzden Lübnan'ın tartışmalı alandaki payı gerçekten bir kilometreyse ikna olurum ama 2 bin kilometre ise bunun bir karışından bile vazgeçmeyeceğiz.
10 yılın geçmesi ve 5 ABD temsilcinin değişmesinden ardından bir anlaşmaya varabildik ve müzakereler yeniden başladı. Buradaki görevim bitti dedim ve bu konuyu orduya ve üst düzey yetkililere bıraktım. Birkaç gün önce ABD temsilcisi Beyrut'a geldi ve son görüştüğü kişi bendim. Geçen yıl söylediklerimi tekrarladım. Bana göre anlaşma açık ama çok iyimser değilim. Çünkü İsrail'in yayılmacı ve işgalci amaçlarının farkındayım.
Daha önce, ABD liderliğinde ve BM nezaretindeki Lübnan ile Siyonist rejim arasındaki dolaylı görüşmeler, BM’nin Rosh Hanikra’daki merkezinde yapılan dört toplantının ardından Mayıs 2020'de durdu. Çünkü Lübnan heyeti, tüm haklarına bağlı olduğunu ve iki taraf arasındaki 860 km'lik tartışmalı alana ek olarak, bu alanın bin 430 km'lik bir alanının da Lübnan'a ait olduğunu ve Lübnan'a iade edilmesi gerektiğini vurguladı. Bu konu ABD’nin ve Siyonistlerin ağzının tadını kaçırdı.”
KHA
BATI ASYA, 21 Şubat 2022 00:49
Yorumlar (0)
İsrail, İran'a Karşı Sonraki Tura Hazırlanıyor
Barış Mukabilinde Teslim Olmak
Sınvar'ın Hamlesi Bir İntihar Mıydı?
Aksa Tufanı, İsrail'in Gücü Kader Değildir Diyor
Lübnan Cumhurbaşkanı İsrail'le Müzakere İstiyor
Düşman Liderliğinin Farkındalığı Değişiyor
Trump'ın Kutlaması, İsrail'in Söyleminin Teyidi
Seyyidsiz Kalan Savaş Meydanı!
Filistin Açısından Sonraki Gün
İran İle Savaşa Geri Mi Dönülüyor?
Bölgesel Çatışmada Siyonist Varlığın Öncelikleri
Hizbullah Kandırıldı Mı?
İran-İsrail Gerilimi: Alan Daralıyor
İran Zamanı Lehine Kullanıyor
İsrail ve Batı, Hizbullah'ın Toparlandığını Düşünüyor
Trump ve Filistin'in Kanı
Boyunduruk Altına Alma Planı Yeni Savaş Getirir
Trump, İran Kartıyla Bir Kumara Mı Hazırlanıyor?
ABD-İsrail'i, Direnişin Siyasi İlerleme Endişesi Sardı
Hizbullah Milletvekili'nden Nasrallah'a: Yolunuz Sürdürülüyor
Netanyahu: Hedeflerimiz İçin En Büyük Engel Hizbullah'tır
Direnişçiler, 'Büyük Haber'i Nasıl Karşıladı?
Seyyid Hasan'ın İzlerini Takip Etmek
İsrail İstihbaratının Sorusu: Hizbullah'ın Elinde Ne Kaldı?
Filistin Halkının Kalbinde Hasan Nasrallah
Direnişin Destek Cephesini Yönetmedeki Zihniyeti
Hacı Muhsin'in Sırlarına Bir Yolculuk
Fuad Şükr ve İbrahim Akil Ortaklığı
Bir İnsan Olarak İbrahim Akil
Abdülkadir: Direnişin Parlak Zekası
Hatice Şükr, Babası Fuat Şükr'ü Anlattı
Fuad Şükr: Direnişin Anlatıcısı
Uli'l-Be's Muharebesi'ndeki Zaferin Tarihi - 3
Uli'l-Be's Muharebesi'ndeki Zaferin Tarihi - 2
Uli'l-Be's Muharebesi'ndeki Zaferin Tarihi - 1
İsrail, Charlie Kirk'in Gizemli Ölümünün Neresinde?
Katar'daki Saldırıyla Netanyahu Asasını Kırdı
İran-Lübnan-Suriye'deki Gelişmeler ve İsrail'in Gelecek Planı
Direniş Fikri ve Onun Tarihi Tezahürleri Üzerine