Hariri'nin Kararı Tartışılıyor
BATI ASYA, 27 Ocak 2022 07:06Eski Lübnan Başbakanı ve Müstakbel Hareketi lideri Saad el-Hariri’nin siyasetten çekildiğini açıklamasının Lübnan’a yönelik etkilerinin nasıl olacağı merak ediliyor. Siyasi gözlemciler, Hariri’nin siyaseti bırakmasının sıradan olmadığını ve ülkenin yeni bir kriz aşamasına geçtiğini vurguluyor.
Eski Lübnan Başbakanı ve Müstakbel Hareketi lideri Saad el-Hariri, geçtiğimiz günlerde Lübnan’da hiçbir fırsat için imkan olmadığını belirterek siyasi faaliyetlerini durdurduğunu açıkladı.
Twitter hesabından açıklama yapan Sünni Müstakbel Hareketi lideri Hariri, "İlk olarak siyasi faaliyetlerime ara veriyorum ve ailem olan partimin de aynı kararı alması çağrısında bulunuyorum" dedi.
Hariri ikinci adım olarak, partisinden, seçimlerde milletvekili adayı göstermemesini de istedi.
Gözlemciler, Hariri'nin adımının Lübnan'daki siyasi yaşam ve dengeler üzerinde ciddi yansımaları olacağını vurgularken, bunun parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini ertelemeye ve Lübnan'ı büyük bir kaosa sürüklemeye neden olabileceğini belirtiyor.
Hariri açıklamasında, “Başbakan Refik el-Hariri suikastının ardından onun siyasi projesine devam etme sorumluluğu bana düştü. Bu Refik Hariri’nin çizgisini sürdürmek içindir, proje, ilkeler ve koşullar ne olursa olsun Hariri ailesinin siyasette kalması için değil. Hariri’nin projesi iki şeyle özetlenebilir. Birincisi: Lübnan’da iç savaşı önlemek, ikincisi: Lübnanlılar için daha iyi bir yaşam. Birincisinde başarılı oldum, ikincisinde ise yeterine başarılı olamadım” dedi.
Hariri, Lübnan'daki iç savaşı önleme konusundaki hevesinin kişisel servetini kaybetmesine neden olduğuna dikkat çekti. Hariri: “Attığım her adım, kişisel servetimin, bazı yabancı dostluklarımın, birçok ulusal ittifakımın, bazı yoldaşlarımın ve hatta kardeşlerimin kaybına neden oldu” ifadelerini kullandı.
Sputnik’in Arapça servisine konuşan Lübnanlı sivil aktivist Usame Vehbi, Hariri’nin siyasi faaliyetlerini askıya almasının ardındaki en önemli nedenlerden birinin, Hariri’nin siyasi rakiplerine karşı başarısız olması ve siyasetin zayıf halkası haline gelmesi olduğunu söyledi.
Hariri’nin hükümet kurmak ve siyasi çalışmalarını sürdürmek için Suudi Arabistan'dan yeşil ışık alamadığını kaydeden Vehbi, Hariri’nin Suudi’yi ziyaret edemediğini dile getirdi.
Hariri’nin açıklamasının Körfez ülkelerini temsilen Kuveyt Dışişleri Bakanı’nın Lübnan’ı ziyaretine denk gelmesine dikkat çeken Vehbi, söz konusu bakanın Suriye ile sınırın belirlenmesi, BM kararlarının uygulanması, Hizbullah’ın engellenmesi, Körfez’e karşı açıklamaların önlenmesi ve Taif Anlaşmasının uygulanması gibi Körfez ülkelerinin artlarını Lübnan’a sunduğunu belirtti.
Vehbi, "Hariri'nin çekilmesi, Lübnan'da çok tehlikeli bir aşamaya geldiğimiz anlamına geliyor. Siyasette şiddetli çatışmalara, güvenlik olaylarına ve siyasi suikastlara tanık olabiliriz. Bu, Arap ülkeleri ve uluslararası toplumun İran ve Hizbullah'la karşı karşıya geleceğinin kanıtıdır” dedi.
Lübnanlı siyasi analist Sarkis Ebu Zeyd ise, Hariri'nin siyasi faaliyetlerini askıya almasının Lübnan'daki eşzamanlı ve birikmiş krizlerin bir sonucu olduğunu ve büyük zorlukların tehlikeli bir göstergesi olarak kabul edilmesi gerektiğini söyledi.
Ebu Zeyd, “Hariri’nin siyasi çalışmalarını dondurduğunu duyurması, işlerin tehlikeli bir dönüm noktasına ulaştığının kanıtıdır. Hariri, sonuçlarına katlanmamak için kendisini ve hareketini siyasetten çekmek istiyor” dedi.
Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin ertelenmesinin söz konusu olduğunu, bunun da Lübnan’ın kaosa sürüklenmesi anlamına geldiğini kaydeden Ebu Zeyd, Lübnan’ın zor bir sürece girdiğini ve siyasi kesimin daha cesur bir tutum sergilemesi gerektiğini dile getirdi.
Hariri’nin siyasetten çekilmesinin Lübnan’da sistemin öldüğü ve yeni bir uluslararası konferansın toplanması anlamına da gelebileceğini söyleyen Ebu Zeyd, Hariri’nin son adımının sıradan bir adım olmadığının altını çizdi.
KHA
BATI ASYA, 27 Ocak 2022 07:06
Yorumlar (0)