İsrailli Uzmanın Gözünden Nükleer Müzakereler
İSRAİL AMERİKA BATI, 17 Ocak 2022 15:27Timesofisrael.com'da Lazar Berman'ın "İRAN NÜKLEER MÜZAKERELERİNDEN BİR ANLAŞMA ÇIKMASI ÜMİDİ ARTIYOR" başlıklı yazısını sizler için çevirdik.
Viyana'da haftalardır süren İran nükleer müzakerelerdeki şüphe ve karşılıklı itimatsızlığı gösteren suçlamaların ardından yeni bir iyimserlik oluştu. Görüşmeler uzadıkça artan biçimde olumsuz konuşan ABD ve Fransa'nın şimdi kamuoyuna yönelik açıklamalarında daha umutlu olduğu göze çarpıyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price geçen Perşembe ABD'nin “biraz ilerleme” gördüğünü söylemişti.
Fransız basınına konuşan Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian “Bir anlaşmaya ulaşacağımıza ikna olmuş durumdayım. Son birkaç günde biraz ilerleme kaydedildi. Son birkaç günde pozitif yönde ilerlemekteyiz ancak zaman kritik öneme sahip” ifadelerini kullandı.
İsrailli yetkililer bile bir anlaşmanın yolda olduğuna giderek daha fazla ikna oluyor. Dışişleri Bakanı Yair Lapid, 3 Ocak'ta gazetecilere İsrailli yetkililerin artık bir anlaşmaya varılacağına inandığını açıkladı.
Diğer göstergeler de aynı yöne işaret ediyor. Güney Kore Dışişleri Bakan Yardımcısı Choi Jong-kun, Tahran'ın Güney Kore'de 7 milyar dolar tutarındaki dondurulmuş ve ABD'nin onayı olmadan serbest bırakılamayacak varlığını Tahran heyetiyle görüşmek üzere geçen hafta Viyana'daydı.
Stratejik öneme sahip meselelerde nihai karar verici olan İran'ın dini lideri Ali Hamaney bile görünüşe göre bir anlaşma üzerinde çalışıldığına dair ipuçları veriyor. Pazar günü yaptığı bir konuşmada, “Düşmanların baskısına boyun eğmeyeceğiz ancak düşmanla müzakere ve angajman başka bir konudur” demişti.
Hamaney'in niyetleri aylardır tartışma konusu, ancak sayıları giderek artan yorumcular, onun Viyana'daki müzakereler için zaman kazanmaya çalıştığı ve bir mutabakata varma amacının olmadığına inanıyor.
Tel Aviv National Security Studies'ten İran uzmanı Raz Zimmt, “Bence anlaşmaya dönmek için bir hazır olma durumu olduğu şimdi çok açık” şeklinde konuştu.
İran'da sertlik yanlısı basın organlarının bile kısa süre önce müzakereleri eleştirmeyi kestikleri göze çarpıyor. Önceki aylarda sık sık müzakerelerden bahseden İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile Hamaney'in kısa bir süre önce bunu yapmayı bırakmaları da müzakerelerin başarılı olması için zaman vermek istediklerinin bir göstergesi.
Zimmt “Benim tahminlerime göre yeni bir esneklik gösterilmektedir. Sadece İran daha esnek oluyor ve Batı hiçbir şeyden vazgeçmiyor değil. Bence iki taraf da tavizler veriyor” dedi.
Newlines Institute'ten Caroline Rose, ilerlemeye yer olan önemli alanlardan birisinin İran rejimine ait nükleer sitelerin etraflıca teftişi olduğunu söyleyerek, “İran bu konuda harekete geçebilir” ifadesini kullandı.
Diğer yandan İran da yaptırımların hafifletilmesi ve ABD'nin bir kez daha anlaşmadan çıkarak yeniden yaptırım uygulamaması konusunda garanti istiyor.
Yaptırımların hafifletilmesi çözülebilir görünüyor. İranlı yetkililer, Donald Trump'ın koyduğu bütün yaptırımların kaldırılmasını talep etmiş olsa da şu anda görünüşe göre sadece orijinal anlaşmayı ihlal eden “yasadışı yaptırımlara” odaklanmış durumdalar.
Ancak Rose'a göre bu yaptırımlara da bir çözüm bulunabilir. Rose, “İranlı bazı şahıslar ve ayrıca İran'ın petrol sektörü konusunda bazı kımıldamalar görüyorum” dedi.
ABD Başkanı Joe Biden'ın muhtemel bir Cumhuriyetçi halefinin politikaları hakkında taahhütlerde bulunması daha büyük bir sorun ancak bu mesele bu kez önceki gibi bir engel teşkil etmeyebilir. Taraflar Biden'ın yasal teminatlarından kaçınabilir ve yeni bir anlaşmanın ardından ABD tekrar çekilse bile İran'ın bazı varlıklara erişiminin sürmesini temin edecek ve uluslararası şirketlerle imzalanan anlaşmaları muhafaza edecek teknik anlaşmalara odaklanabilir.
Zimmt, İran'ın esnekliğinin iki kaynağı olduğunu iddia ediyor. İlki, hükümetin önceki Hasan Ruhani yönetimine göre müzakerelerde daha sert pozisyon alarak Batı'dan taviz koparmak suretiyle hem içeride hem de uluslararası alanda saygınlığını artırabileceğini düşünmesi.
İkincisi de, görünüşe göre Tahran'da gerekirse bir anlaşma olmadan da İran'ın yaşamını sürdürebileceğine dair giderek artan bir güven olması. Zimmt, “Yani eğer anlaşmaya dönerlerse bunu teslim olmak değil 'sadece ne istiyorsak başardık' olarak sunacaklar” dedi.
Bu güvene bir örnek, Reisi'nin Aralık'ta meclise sunduğu bütçe önerisinde görülebilir. Buna göre ABD yaptırımları sürse bile ekonomik büyüme öngörülüyordu.
2015 anlaşmasını yeniden canlandırmak için müzakereler bu yılın başlarında başladı, ancak İran'da yeni bir aşırı muhafazakar hükümetin seçilmesiyle Haziran ayında durdu. Kasım'da tekrar başladı ve son tur Aralık ayının sonlarında yapıldı.
Anlaşma İran'ın ekonomisine büyük bir yük getiren ve İran'ın çok ihtiyaç duyduğu yaptırımların hafifletilmesini öneriyor.
Şimdi soru, ilerleme emareleri olsa bile İran anlaşmayı geçersiz kılacak uranyum zenginleştirme ve diğer gelişmeleri gerçekleştirmeden tarafların bir anlaşmaya varıp varamayacağı.
Price haftalar içinde anlaşmaya varılacağını söylerken, Le Drian da geçen hafta “zamanın dolmakta olduğu” uyarısında bulundu.
Ancak herkes istikrarlı bir ilerleme sağlanması durumunda müzakerelerin yakın gelecekte sona ereceğine inanıyor.
Carnegie Endowment for International Peace'ten George Perkovich, “Savaş bir şeyleri değiştirebilir, ancak ABD ile Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık özellikle Rusya ve Ukrayna'yı düşününce bunu istemiyor. O halde müzakereler neden sürmesin?” şeklinde konuştu.
KHA
İSRAİL AMERİKA BATI, 17 Ocak 2022 15:27
Yorumlar (0)