Suud'un Bölgesel Planlarının Önündeki Egeller
, 13 Aralık 2017 11:40Suudi Arabistan’ı ve Ortadoğu’yu ABD ve İsrail ile birlikte şekillendirmek isteyen Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın yolunda önemsiz olmayan zorlu bazı engeller var.
Suudi Arabistan’ın son dönemde Orta Asya’ya artan bir ilgisi mevcut. Bu ilginin çeşitli sebepleri var elbette. Bu sebepler de bölgede Amerika ve İsrail'e karşı gelişen devrimci duyguların müsebbibi olarak gördükleri İran’ın etkisini kırmak, Vahhabiliği yaymak ve kötüleşen ekonomiye yeni yatırımlarla nefes aldırmak olarak sıralanabilir.
Orta Asya hem İran hem de Rusya için önemli. Suud rejimi de Irak ve Suriye’de bu iki ülkenin edindiği kazanımların intikamını Orta Asya üzerinden almaya çalışıyor. Bunu da gerek bölge ülkeleriyle ikili ilişkileri geliştirerek gerekse Vahhabiliği bu bölgede yayarak gerçekleştirmeye çalışıyor.
Suud rejimi 3 yıldır Yemen’e karşı bir savaş yürütüyor. Bu savaşın getirdiği ekonomik yük bir yana askeri anlamda da denge Yemen lehine değişiyor. Yemenlilerin elindeki füzeler Suudi Arabistan’ın neredeyse her yerini vuracak menzile sahip. Ayrıca Husiler’in attığı son füzelerden birinin Suud savunma sistemi Patriot tarafından 5 denemede de vurulamaması büyük bir endişe yarattı. Şu anda Suudi Arabistan’da kendisini güvensiz hissedenlerin sayısı giderek artıyor.
Öte yandan Yemen’de devam eden savaşın yanı sıra ülkenin Suud rejimi tarafından tam bir ablukaya alınması sonucu ciddi bir insani kriz yaşanıyor. Yemen’de sivillerin ve sivillere ait binaların vurulması, açlık ve hastalık gibi olaylar Suud rejiminin dışarıdaki imajını oldukça kötü etkiliyor.
Muhammed Bin Selman’ın ülke ekonomisini petrole bağımlılıktan kurtarmak için 2030 vizyonu çerçevesinde gerçekleşmesini istediği çeşitli projeler var. Bunlardan birisi de ülkenin kuzeyinde kurulacak olan NEOM şehri. Turistik bir şehir olarak tasarlanan NEOM’un plajlarında kıyafet kısıtlaması da olmayacak. Bin Selman ayrıca ülkede Vahhabiliğin etkisini azaltmaya çalışıyor. Yine benzer bir adım olarak kadınlara araba kullanma hakkı ve şeriat polisinin yetkilerinin kademeli olarak azaltılması çalışmaları var.
Ancak bu adımlar ülkenin siyasi ve dini hayatında oldukça etkili bir role sahip olan Vahhabi din adamları tarafından hoş karşılanmayacaktır. Diğer yanda ise ülkenin doğusundaki Şii vatandaşlara yönelik baskılar da bu azınlığın rejim ile ilişkilerini kopma noktasına getirebilir.
Bin Selman hem ekonomiyi güçlendirmeye hem de bölgeyi ABD ve İsrail gibi açık ve gizli ortaklarıyla şekillendirmeye çalışıyor olabilir. Fakat bu yolda karşılaştığı ya da karşılaşacağı engeller yıkıcı boyutta görünüyor.
KUDÜS HABER
Yorumlar (0)