İsrail ve ABD İçin İyi Haber: Muhammed bin Selman
, 09 Kasım 2017 08:46Suudi veliaht prens bin Selman, ABD ile Rusya, Esad, İran ve IŞİD konularında anlaştı. Bazı haberlere göre ise İsrailli üst düzey yetkililerle de görüşmeler yaptı.
Zvi Bar'el - Haaretz
Bu yazı ilk olarak 26 Haziran 2017’de yayınlandı. Suud Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın büyük yankı uyandıran hamlesinin ardından önemine binaen tekrar yayınlanıyor. Tam da bu sıralarda Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, Suud Kralı Selman ile görüşmek üzere Suudi Arabistan yolunda.
Yeni Veliaht Muhammed bin Selman’ın Suudi Arabistan tahtının varisi olarak atanması zaten sadece an meselesiydi. Ağustos ayında 32 yaşına girecek olan bu “çocuk”, zaten ülkeyi fiili olarak yöneten isimdi. Dış politikada atılacak adımları o belirliyor. Birçok kişi çok uzak olmayan bir gelecekte Kral Selman’ın hastalığını bahane ederek tahttan ineceğine ve saltanatı oğluna devredeceğine inanıyor.
Bin Selman, yaklaşık iki buçuk yıldır, yani babası Selman krallık tacını giydiği günden beri hükümdarlık stajı yapıyor. Gerek dış politikada babası adına üstlendiği vazifeler, gerekse (her ne kadar başarılı gittiği söylenmese de) savunma bakanı olarak Yemen savaşının planlanması ve hayata geçirilmesi süreci.
Yeni Veliaht gelmeden önce, Washington ile ilişkilerden amcasının oğlu Muhammed bin Naif sorumluydu; özellikle de CIA ile olan ilişkiden. Kısa bir süre içinde Nayif görevden azledildi ve Amerikalılar gücün kimde olduğunu gördüler.
Bin Selman yalnızca Washington ile değil aynı zamanda Moskova ile de ilişkileri yürüten isim oldu: Yeni varis, İran ve Suriye konularındaki siyaseti koordine etmek maksadıyla Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile de birkaç defa bizzat görüşmelerde bulundu.
İran karşısındaki sert tutumu vesilesiyle ama yalnızca İran’a karşı mücadelede değil diğer alanlarda da önemli bir müttefik haline gelen Muhammed bin Selman, Amerika ve İsrail açısından son zamanların en iyi gelişmesi. Bin Selman, Amerika ile bölgedeki Rus etkisinin kırılması, Suriye’deki Beşar Esed rejiminin devrilmesi, IŞİD’e karşı mücadele dozunun arttırılması ve bölgede İhvanı Müslimin ve Hizbullah gibi radikal gruplara karşı mücadele edilmesi konusunda anlaştı. Son iki yıldır, Arap basınında sıklıkla yer alan haberlerde Muhammed bin Selman’ın ayrıca İsrailli üst düzey yetkililerle de bazı görüşmeler gerçekleştirdiği ifade ediliyor.
Bu görüşmelerden birinin 2015 yılında Eilat’da, bir diğerinin bu yılın Mart ayında Ürdün’deki Arap Birliği Zirvesi’nde gerçekleştiği kaydediliyor. Yine bu haberlere göre Suudi yetkililer ile İsrailliler arasında Ürdün, Suudi Arabistan ve Amerika’nın ortak operasyon odası kurduğu Ürdün’de düzenli toplantılar ve görüşmeler yapıldığı belirtiliyor. Bu noktada halen berrak olmayan önemli bir nokta var. Bin Selman Amerikan Başkanı Donald Trump’ın planı çerçevesinde İsrail ile Filistinliler arasındaki barış görüşmelerine ne derece katkı sunabilecek? Bin Selman, İsrail ile Suudi Arabistan ilişkilerinde bir dönüm noktası yakalayabilecek mi?
Suudi Arabistan’ın sosyal medya fenomeni “Müctehid”, veliaht prens bin Selman’ın Abu Dabi veliahtı Muhammed bin Zayid el Nahyan ile birlikte Katar’da bir darbe planladığını yazdı.
Suudi Arabistan Kralının sarayında dönen söylentilere dayanarak yaptığı birçok paylaşımın sonradan gerçekleştiği ve doğruluğunun kanıtlandığı bilinen Müctehid, bu iki veliahtın (Irak’ta ünlenen) Blackwater askerleri ve BAE özel operasyon birlikleri ile Katar’da yönetimi ele geçirmeyi hedeflediklerini yazdı. Bunu başarabilirlerse, Katar’da mevcut yönetimi elinde tutan Sani ailesinden Suud ve BAE’ye sadık birini yönetime geçireceklerdi. Böylece kriz azalacak ve Katar, Suudi Arabistan’ın sözüne gelmiş olacaktı. Müctehid’in twitlerine göre bu düşünceyi onların kafasına sokan da dolaylı olarak ABD idi.
Müctehid’in twitleri henüz doğrulanmış değil, gerçek hayatta bir karşılığının olup olmayacağı halen bilinmiyor. Fakat kesin olan bir şey var ki bu iki genç veliaht arasındaki ilişki oldukça derin. İkili arasındaki ilişki, omuzlarına yüklenen küresel misyona – ya da en azından Arap misyonuna- uygun güvenilir bir genç eksenin oluşmasına vesile oldu. Öylesine güvenilirler ki Ortadoğu’yu yönetmesi için bunlardan daha uygun birileri olamazdı.
37 yaşındaki Katar emiri Temim bin Hamad el-Sani’nin de aralarında bulunduğu yeni bir nesilden söz ediyoruz. Bu nesil, Fas, Ürdün ve Suriye’de çoktan söz sahibi olmuşlardı. Fakat Körfez’de biraz geç söz sahibi oldular.
Mısır’ın lideri Sisi ve Ürdün Kralı Abdullah gibi bazı Arap liderleri, dış politikada Suudilerin kamçısını yediler. Bazı “davranışları” yüzünden, Suudi Arabistan tarafından azarlandılar hatta cezalandırıldılar. Suudi Arabistan, Mısır’ın Suriye’de Rus önerisini desteklemesi nedeniyle sene başında Mısır’a sürekli olarak gönderdiği petrolü kesti. Mısır’ın Kızıl Deniz’deki Tiran ve Sanafir adalarını Suudi Arabistan’a vermekten vazgeçmesi de bir başka nedendi tabi. Diğer taraftan Suudi Arabistan, Ürdün’e yaptığı yardımları askıya aldı çünkü, Ürdün, Suriye’ye yapılacak operasyon için kendi topraklarının üs olarak kullanılması planını kabul etmemişti.
Fakat tabi ki en büyük darbeyi, Katar almıştı. Körfez ülkeleri, Mısır, Yemen ve Ürdün tarafından istenmeyen adam ilan edilen Katar, kara ve hava ablukasına maruz bırakılarak ekonomik yaptırımlara maruz bırakıldı.
Bütün bu kararların arkasında yatan ruh yeni veliahtın ruhu idi ve babası yalnızca formalite icabı bu kararlara kafa sallıyordu.
Veliahtlığa atanmasına şimdiye kadar pek muhalefet eden çıkmadı ve Biat Konseyinden de gerekli desteği aldı Muhammed bin Selman. Bu atamaya tepki kaynaklı bir sarsıntının olması beklenmiyor.
Muhalefet etme potansiyeli bulunan prensler zaten kralın huzuruna “sohbet etmek için çağırıldılar.” Yeni içişleri bakanı da genç nesilden. 34 yaşındaki Abdulaziz bin Suud bin Naif, Muhammed bin Selman’a yakın bir isim. Artık içe dönük mücadeleden sorumlu olan isim o. Yani olası başkaldırılara karşı Veliaht Prens’in en önemli müttefiki.
Kral Selman, yaşanan değişiklikler sonrasında muhtemel bazı huzursuzlukları sönümlemek için Ramazan bayramı tatilini 23 güne çıkardı. Petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle memur ve asker maaşlarından yapılan kesintilere son verilerek yeni zamlar açıklandı. Suudi krallığı için maaş zamları geçmişten günümüze her daim sükunetin tesis edilmesi için en garanti yol olmuştur.
(Çeviri: Enes Berat GÜRLER)
KUDÜS HABER
Yorumlar (0)