Mısır'da Olağanüstü Hal İlan Edildi
DÜNYA, 10 Nisan 2017 23:57Mısır’daki darbe rejimi, 43 kişinin yaşamını yitirdiği Garbiyye ve İskenderiye şehirlerindeki kiliseleri hedef alan saldırıların ardından ülkede olağanüstü hal ilan etti. Saldırıları kınayan Müslüman Kardeşler, saldırılardan darbe rejiminin sorumlu olduğunu açıkladı.
IŞİD İSKENDERİYE VE GARBİYE’DE KİLİSELERİ HEDEF ALDI
Garbiyye'ye bağlı Tanta kentindeki St. George Kilisesi ve İskenderiye'de St. Mark Kilisesi yakınlarında düzenlenen bombalı saldırılarda 43 kişi ölürken 119 kişi ise yaralandı.
IŞİD yanlısı A'mak Haber Ajansı, saldırının örgüte bağlı militanlar tarafından gerçekleştirildiğini açıkladı.
Saldırı sonrasında Mısır Ordusu’na ait çok sayıda askeri birliğin, patlama yaşanan şehirlerde sokağa çıktığı görüldü.
MÜSLÜMAN KARDEŞLER SALDIRI’DAN SİSİ’Yİ SORUMLU TUTTU
Garbiyye ve İskenderiye’deki kanlı eylemleri kınayan Müslüman Kardeşler Cemaati, saldırılardan Mısır’daki darbe rejimini sorumlu olduğunu açıkladı. Müslüman Kardeşler’in açıklamasında “Bu saldırıların planlanması ve eyleme geçirilmesinden kanlı rejimi ve milis güçlerini sorumlu tutuyoruz” denildi.
Müslüman Kardeşler Cemaati resmi sözcüsü Talat Fehmi ise özel bir televizyon kanalına yaptığı açıklamasında, darbe lideri Abdulfettah Sisi’nin sözde teröre karşı mücadelesinde Hıristiyanları kobay olarak kullandığını söyledi.
Patlamaların zamanlamasının, sözde teröre karşı mücadelesinde tüm dünyanın desteğini almak isteyen Sisi’nin Amerika ziyareti sonrasında dek gelmesinin tesadüf olmadığını ifade eden Fehmi, “Bu tür saldırıları ya rejim kendisi planladı ya da saldırıyı gerçekleştirenlerin önünü açtı. Rejim, saldırganları ve arka planını çok iyi biliyor” dedi.
Darbeciler tarafından hapse mahkum edilen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin oğlu Abdullah, ailesi adına yaptığı açıklamasında, kiliseleri hedef alan saldırıları kınarken Hıristiyan camiasına taziyelerini iletti. Abdullah “Müslüman ya da Kıpti fark etmez Mısırlının kanını dökmek haramdır” dedi.
Darbeye Karşı Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu’ndan yapılan açıklamada da saldırı kınanırken saldırıdan Mısır’ı kan gölüne dönüştüren Mısır’daki darbeci rejim sorumlu tutuldu. Koalisyon, Mısır halkı ve devrimcileri, darbe rejiminden kurtulmak için tek saf olmaya çağırdı.
OLAĞANÜSTÜ HAL SİSİ’YE GENİŞ YETKİLER VERİYOR
Kiliseleri hedef alan saldırıların ardından Ulusal Savunma Konseyi'yle toplantı gerçekleştiren Sisi, 3 ay süreyle olağanüstü hal ilan edildiğini ilan etti Terörle mücadele çerçevesinde tüm yetkilere sahip Terörle Mücadele Yüksek Kurulu oluşturulacağını aktaran Sisi, kurula ilişkin ayrıntılı bilgi vermedi.
Sisi’nin özellikle de Müslüman Kardeşler Cemaati’ne karşı kullanmayı planladığı olağanüstü hal kanununun detayları şöyle:
Mısır’da olağanüstü hal anayasaya Cemal Abdunnasır tarafından 1958 yılında konuldu. İlk defa 5 Haziran 1967 hezimetinden sonra uygulandı ve 13 yıl sonra kaldırıldı. 1980 yılında 1.5 yıl aradan sonra Mısır’da tekrar yürürlüğe giren olağanüstü hal, 2011 yılında kaldırıldı.
Olağanüstü hal kararı savaş ve doğal afet gibi olayların yaşanması halinde cumhurbaşkanı emriyle alınır ve yine cumhurbaşkanının emriyle kaldırılır.
Olağanüstü halle birlikte bireysel, seyahat ve hareket özgürlüğü askıya alınabilir, ulusal güvenlik açısından tehlikeli görülen şüpheli kişileri tutuklanır, ceza hukuku dikkate alınmaksızın istenilen yerlerde arama yapılabilir.
Her türlü mektup incelenebilir, gazete dahil her türlü matbu faaliyeti yayınından önce kontrol edilebilir, tehlikeli bulunan yayın organları kapatılıp mal varlığına el konulabilir, şirketlerin mal varlıklarına tedbir getirilebilir.
Ordu ve emniyet teşkilatı, cumhurbaşkanından gelen emirleri yerine getirir. Emirlere karşı gelenler tutuklanır.
Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin verdiği kararlara itiraz edilemez ve bu kararlar, cumhurbaşkanının onaylamasından sonra kesinlik kazanır.
Suçlu, bir kişiyi kasten öldürmediyse ya da bu suça iştirak etmediyse, kararın onaylanmasından sonra cumhurbaşkanı cezada indirime gidebilir ya da cezanın uygulanmasını durdurabilir.
Devlet Güvenlik Mahkemesi, olağanüstü halin sona ermesinden sonra dahi kendi alanındaki davalara bakmaya devam eder.
KUDÜS HABER
DÜNYA, 10 Nisan 2017 23:57
Yorumlar (0)
İsrail, İran'a Karşı Sonraki Tura Hazırlanıyor
Barış Mukabilinde Teslim Olmak
Sınvar'ın Hamlesi Bir İntihar Mıydı?
Aksa Tufanı, İsrail'in Gücü Kader Değildir Diyor
Lübnan Cumhurbaşkanı İsrail'le Müzakere İstiyor
Düşman Liderliğinin Farkındalığı Değişiyor
Trump'ın Kutlaması, İsrail'in Söyleminin Teyidi
Seyyidsiz Kalan Savaş Meydanı!
Filistin Açısından Sonraki Gün
İran İle Savaşa Geri Mi Dönülüyor?
Bölgesel Çatışmada Siyonist Varlığın Öncelikleri
Hizbullah Kandırıldı Mı?
İran-İsrail Gerilimi: Alan Daralıyor
İran Zamanı Lehine Kullanıyor
İsrail ve Batı, Hizbullah'ın Toparlandığını Düşünüyor
Trump ve Filistin'in Kanı
Boyunduruk Altına Alma Planı Yeni Savaş Getirir
Trump, İran Kartıyla Bir Kumara Mı Hazırlanıyor?
ABD-İsrail'i, Direnişin Siyasi İlerleme Endişesi Sardı
Hizbullah Milletvekili'nden Nasrallah'a: Yolunuz Sürdürülüyor
Netanyahu: Hedeflerimiz İçin En Büyük Engel Hizbullah'tır
Direnişçiler, 'Büyük Haber'i Nasıl Karşıladı?
Seyyid Hasan'ın İzlerini Takip Etmek
İsrail İstihbaratının Sorusu: Hizbullah'ın Elinde Ne Kaldı?
Filistin Halkının Kalbinde Hasan Nasrallah
Direnişin Destek Cephesini Yönetmedeki Zihniyeti
Hacı Muhsin'in Sırlarına Bir Yolculuk
Fuad Şükr ve İbrahim Akil Ortaklığı
Bir İnsan Olarak İbrahim Akil
Abdülkadir: Direnişin Parlak Zekası
Hatice Şükr, Babası Fuat Şükr'ü Anlattı
Fuad Şükr: Direnişin Anlatıcısı
Uli'l-Be's Muharebesi'ndeki Zaferin Tarihi - 3
Uli'l-Be's Muharebesi'ndeki Zaferin Tarihi - 2
Uli'l-Be's Muharebesi'ndeki Zaferin Tarihi - 1
İsrail, Charlie Kirk'in Gizemli Ölümünün Neresinde?
Katar'daki Saldırıyla Netanyahu Asasını Kırdı
İran-Lübnan-Suriye'deki Gelişmeler ve İsrail'in Gelecek Planı
Direniş Fikri ve Onun Tarihi Tezahürleri Üzerine