Trump’ın Özel Temsilcisi Arap Birliği Zirvesi'nde
İSRAİL AMERİKA BATI, 30 Mart 2017 20:34Siyonist İsrail'den Arap Birliği toplantısında mutabakata varılan konulardan bazılarına destek açıklaması geldi. Arap ülkelerinin belirlediği vizyon "stratejik fırsat" olarak tanımlandı.
28. si düzenlenen Arap Birliği Zirvesi’nde Trump’ın özel temsilcisinin Arap liderlerle gerçekleştirdiği ikili görüşmeler damgasını vurdu. Amerika’nın Tel Aviv’deki büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınması için çalışmalar yürüten Trump’ın Siyonist İsrail rejimine verdiği desteğin en önemli taşıyıcısı olan Jason Greenblatt’ın, Ürdün’ün başkenti Amman’da çok verimli görüşmeler gerçekleştirdiği açıklandı.
ABD’nin Amman’daki büyükelçiliği tarafından yapılan açıklamada Ürdün Kralı’nın daveti üzerine 28. Arap Birliği zirvesine gözlemci olarak katılmak üzere Ürdün’ün başkenti Amman’da bulunan Trump’ın özel temsilcisi Jason Greenblatt, Arap liderlerle zirve öncesinde ve sonrasında çok önemli temaslarda bulundu.
Bölgesel meselelere ilişkin Arap yöneticilerle Trump yönetiminin bakış açısını paylaşan Greenblatt’ın özellikle İsrail konusunda Arap liderlere bazı tavsiyelerde bulunduğu ve görüş alışverişinde bulunduğu açıklandı.
Greenblatt, Arap liderlerle gerçekleştirdiği görüşmelerde Filistinlilerin İsrail ile masaya oturmaya ikna edilmesi gerektiğini vurguladı. ABD ve İsrail’in gelecek dönemde Filistinlilerin yaşam standardını ve refah seviyesini yükseltme stratejisi ile sürece yön vereceklerini belirten Greenblatt Arapların bu sürece katkı sunması gerektiğini ifade etti.
Siyonist İsrail rejimi, Filistin’de işgale karşı sürdürülen direniş mücadelesine Filistinlilerin verdiği desteğin gün geçtikçe artış göstermesinin sebebinin Filistinlilerin çektiği ekonomik sıkıntı ve hayat şartlarının zorluğu olduğuna inanıyor. Bu durum karşısında İsrail’in Trump yönetiminin verdiği tavsiyeler ışığında Filistinlilerin ekonomik olarak kalkındırılması ve böylece rehavete kapılarak İsrail karşısında tepkisizleştirilmeleri sürecini başlatmak istiyor.
Trump özel temsilcisi Greenblatt’ın Arap liderlerle yaptığı görüşmelerde Filistin’e yapılacak ekonomik yatırımların ABD ile koordineli bir şekilde ilerlemesi halinde bu çerçevede değerlendirileceğini ve eskiden olduğu gibi İsrail tarafından tepkiyle karşılanmayacağını ifade ettiği belirtiliyor.
Trump özel temsilcisi Greenblatt, Arap Birliği zirvesinde Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır ve Katar dışişleri bakanları ile bu çerçevede özel görüşmeler gerçekleştirdi.
28. Arap Birliği Zirvesi’nde Arap ülkelerinin İsrail ile resmi ilişki kurma şartı olarak bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının arkasında durdukları ve İsrail’in 1967 sınırlarına çekilmesi durumunda Arap ülkelerinin İsrail’i resmen tanımaya hazır oldukları belirtildi.
Öte yandan Trump yönetimi ile birlikte şekillenen yeni süreçte Mısır ve Ürdün’ün gerek İsrail ile Filistinliler arasında gerekse diğer Arap ülkeleri ile İsrail arasında arabuluculuk yapabileceği ileri sürülüyor.
Bu çerçevede Mısır’ın darbeci lideri Abdulfettah el-Sisi’nin ve Ürdün Kralı II. Abdullah’ın önümüzdeki hafta içerisinde Washington’a gitmeleri ve ardından Filistin Yönetimi devlet başkanı Mahmud Abbas’ın Trump ile görüşmek üzere Amerika’ya gideceği açıklandı.
Trump yönetimi tarafından İsrailli liderlere gönderilen mesajlarda, Filistinliler ile İsrail arasında barışın tesis edilmesi için Washington yönetiminin bütün şartları zorlayacağı ve Trump’ın görev süresi içerisinde Arap ülkeleri ile İsrail arasında resmi ilişkilerin kurulması için her türlü senaryonun uygulanacağı iddia ediliyor.
Diğer taraftan Amman’da düzenlenen Arap Birliği Zirvesi’nde gerçekleştirilen ikili ilişkilere ve zirve sonuç bildirgesine ilişkin İsrail’den de bir açıklama geldi.
Siyonist işgal rejiminin ulaştırma ve istihbarat bakanı olarak görev yapan Yisrail Katz, Arap ülkelerinin İran’ı hedefe koyan tavırlarına dikkat çekerek Arapların bu zirvede üzerinde mutabık kaldıkları “stratejik vizyonu” asla kaybetmemeleri gerektiğini vurguladı.
Arap ülkelerinin Irak, Yemen, Suriye, Libya, İran ve IŞİD konularında sahip oldukları bakış açısının İsrail ile ortaklaştığını ve taraflar arasında ortak bir zeminde çalışma ihtimalinin her zamankinden daha çok gündeme gelebileceğini ifade eden Katz, bölgesel atmosferdeki bu değişimi olumlu bir süreç olarak yorumladı ve “bu süreç, gelecekte barışı tesis edebilir” şeklinde konuştu.KUDÜ
KUDÜS HABER
İSRAİL AMERİKA BATI, 30 Mart 2017 20:34
Yorumlar (0)