İsrail’e Göre 20017 Yılı Tehditleri ve Yeni Savaş Durumu

İSRAİL-AMERİKA-BATI, 08 Ocak 2017 04:09

Amerika’nın ünlü Defense News dergisinde yer alan bir haber analizde, Siyonist İsrail rejiminin 20017 yılında karşı karşıya bulunduğu tehdit ve tehlikeler ve yeni savaş durumları ele alındı.

İsrail’e Göre 20017 Yılı Tehditleri ve Yeni Savaş Durumu

HABER ANALİZİN ÇEVİRİSİ

Bölgenin geniş çoğunluğunda savaş çıldırtmaya devam ederken, İsrail'in 2017 askeri tahminleri, Pazar günü başlayan yılı, İsrail Savunma kuvvetlerinin, büyük çarpışma operasyonları içeren bir savaş olmadan geçirebileceklerine dair dikkat uyandıracak şekilde iyimser...

Savunma kuvvetleri yetkilisinin açıklamasına göre '2017'de savaş olma ihtimali, genel konuşursak düşük, ancak günümüz savaşlarının nasıl başladığını buraya not edelim. iki taraf savaşmak isteyebilir, bir taraf savaşa gitmek isteyebilir veya iki tarafta savaş istemeyebilir. Ancak bugün en büyük ihtimalle olası olan savaş, iki tarafın da istemediği ancak gerilim gereği kendimizi içinde bulabileceğimiz savaşlardır'.

Bunun sonucu olarak, askeri yetkili, 'İsrail, istenmeyen sonuçların farkında olmak zorunda. Özellikle Kuzeyde Hizbullah, Gazze merkezli Hamas ve Batı Şeriadaki Filistin Yönetimi yanısıra uzakta bulunan İran gibi Ülkeleri hesaba katmak zorunda. Biz , en güçlü taraf olarak daha iyi bildiğimize inanıyorum, adımlarımızı daha iyi hesaplamalıyız. Gerginlik dinamikleri dikkatli izlemek zorunda olduğumuz bir nokta' şeklinde değerlendirmede bulundu.

Muhabirler ile paylaşılan istihbari bir değerlendirme, 2017de İsrail'e tehditlerin yapısını şöyle sıralayarak aktardı:

• En büyük istikrarsızlık Batı Şeria'dan beklenmeli

• En kolay tutuşturulabilecek ateş ise Gazed bulunan hamastan gelebilir

• Önümüzdeki en güçlü kuvvet Hizbullah, ki bunun olasılığı bir gerilim dinamiğine girmediğimiz sürece düşük

• Rusya ve diğer güçler buradaki varlıklarını azalttığında İran ve Hizbullah'ın burada etkin kalma planı, savaşın parçaladığı Suriyede en sağlam kökler olarak yerleşmelerini sağlar. İsrail'in Beşar Esad ile başa çıkacak kadar güçlü olması avantaj, ancak endişem, süper güçler çekildiğinde veya varlıklarını azalttığında, İran ve Hizbullah'ın Suriyede dahada güvenli şekilde büyümesi, ki bu hikaye için iyi bir son olmayacak.

Yetkili, Hizbullah'ın Suriye'de 8000 mensubu olduğu tahmininde bulundu. 2011'de savaş baş gösterdiğinden bu yana Lübnan merkezli organizasyon 1700 kayıp verdi 6000 yaralısı var. Buna rağmen örgüt kendini İsrail ile olası çatışma için silahlandırmayı sürdürüyor. Bu da özellikle İsrail'in önleyici bir savaşı gerekli görmesi durumunda savaş ihtimalini büyütüyor. 'İsrail karşısında kendilerini inşa etmeyi birgün bile durdurmadılar. Ve biz savaşın birinci günü için beklemek istemeyiz' diyen yetkili, önleyici operasyonlar için açık bir referans da verdi.

Yetkili 'Lübnan'a fazlaca silah sistemleri girmesine izin verdiğinde büyük bir savaş olasılığını arttırmış olursun. Çünkü Hizbullah lideri Nasrallah her hafta İsrail'i yok edecekleri gün hakkında konuşuyor. Eğer her hafta böyle konuşursa neden bekleyelim, O'na yeterince güçlü olduğumuzu gösterelim.' dedi.

Yetkili ayrıca İran destekli Hizbullah güçleri Rusya'nın da gelişmiş silahlara ilgisini arttırabilir, özellikle savaş uçağı karşısında savunma sağlayan silahlara. Bir örgüt sistemleri edindiğinde bu önemli ve hepimiz için problem, bunu sivil bir hava aracına karşı da kullanabilir.

Yetkili 'Putin'e bir tavsiye verecek olsaydım, Ortadoğuda istikrar için ve Suriye'de kazandıklarını koruması için Hizbullah'ı gözetimde tutmasını önerirdim' diye de ekliyor.

Tehran ve süper güçler arasındaki nükleer anlaşmanın eylem planı, nükleer tehdidin aciliyetini ortadan kaldırmakla, İran'ın Suriye, Lübnan, Gazze ve Batı Şeria'daki bazı terör grupları lie olan eylemleri, İsrail için, herzaman olduğu kadar büyük tehdit oluşturmaya devam ediyor.

Nükleer anlaşmanın kendisi, Tahran'ın resmi açıklaması ekseninde, Tahran'ın kendine düşen tarafı yaptığı değerlendirmesine haiz ve tarihi anlaşma istikrarı geliştirmek için bir fırsat olabilmeli.

ABD'nin yeni başkanı Donald Trump'ın ve Cumhuriyetçilerin ağırlıklı olduğu kongrenin nükleer anlaşmayı yeniden gözden geçirmesinin beklenen sonuçları konusunda ise net cevap yok:

'Neredeyse anlaşmanın imzalandığı birbuçuk yıldan beri, bu anlaşmayı yeniden yapılandırma zamanı mı derseniz, İran'ın hala Orta Doğu'daki terörizmin ana sebebi olduğunu söyleyebilirim. Balistik füze programı Temmuz 2015'den beri genişliyor ve artan sayılarda denemeler yapıyorlar. 14 yıl sonra ne olur? Uluslararası toplumun üç problem konusunda daha güçlü cevapları olmalı. Burada farklı havuçlar verilebilir, elbette nükleer anlaşma istikrarın gelişmesi için bir fırsattır ve bu fırsatı kaçırmamalıyız'

İsrail'li yetkili 2017'nin İran'da Mayıs'ta gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçiminin öncülük ettiği bir gerilim yılı olacağını, Ruhani'nin iç konulara odaklanmak istediğini, bu sırada Ayetullah Ali Hamaney'in ve Devrim Muhafızları'nın ise birlikte İslam Devrimini ihraç etmek istediklerini not etti. Seçimler, bu beklenen gerginliğin ne büyüklükte bir ateş saçacağını ölçecek bir gösterge olacak diye ekledi.

Yetkili Ruhani'nin geçen Haziran'da yapılan parlemento seçimlerinde, Ayetullah Hamaney'in rahatsız olduğu dönemde kendisini güçlendirdiğini söyleyerek, Hamaney'in ise keskin konuştuğunu ve yönettiği sistemdeki güçlü kontrolünün mevcudiyetinin baki olduğunu vurguladı.

'Ayrıca sınırlarını bilme noktasında da zeki' diye ekleyen yetkili İran'ın yüksek lideri Hamaney'e dair son bir gözlemde de bulunuyor. Bu sınırla dair de 'nüfusun üzerine koyabilecekleri baskının bir sınırları var, ve bu sınırı iyi bilecek kadar da zeki' dedi.

KUDÜS HABER

İSRAİL-AMERİKA-BATI, 08 Ocak 2017 04:09

Yorumlar (0)