Netanyahu: Hedeflerimiz İçin En Büyük Engel Hizbullah'tır

ÇEVİRİ ANALİZ, 29 Eylul 2025 23:14

Ali Haydar tarafından alakhbar.com adlı internet sitesinde kaleme alınan “NETANYAHU İTİRAF ETTİ: HİZBULLAH, LÜBNAN’I VE BÖLGEYİ BOYUN EĞDİRMEMİZİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL” başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik.

Netanyahu: Hedeflerimiz İçin En Büyük Engel Hizbullah'tır

Düşman Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Birleşmiş Milletler’de yaptığı konuşma, yalnızca askeri ya da diplomatik başarıların bir dökümü değildi; özünde Tel Aviv’in çıkarlarına göre bölgesel çevreyi yeniden şekillendirmeyi hedefleyen uzun vadeli bir İsrail vizyonunun stratejik bir sunumuydu. Konuşmanın en çarpıcı yönlerinden biri ise, direnişin hâlâ İsrail’in “barış” adı altında Lübnan’ı boyun eğdirmeye yönelik projesinin önündeki temel engel olduğunu açıkça kabul etmesiydi. Buradaki “barış”, Lübnan’ı iradesiz ve savunma gücünden yoksun bir sahaya dönüştürmeyi amaçlayan İsrail anlayışını yansıtıyor.

Bu, son İsrail savaşının Hizbullah'ı iç denklemden silmede ya da onu, Lübnan’ın kimliğini ve bölgedeki konumunu hedef alan stratejik seçeneklerin dayatılabileceği ölçüde zayıflatmada başarısız olduğunun açık bir itirafı sayılır. Buna paralel olarak, Netanyahu, geleneksel caydırıcılık ve kontrol politikasının yerine, “ön alma, inisiyatif ve tahakküm” esaslarına dayanan yeni bir siyasal-güvenlik doktrini hâline gelen saldırgan seçenekleri teşvik etti.

Bu bağlamda, Netanyahu'nun Hizbullah’ın silahsızlandırılması yönündeki Lübnan hükümeti kararını övdüğü açıklaması, İsrail’in Lübnan’a yönelik hedeflerini daha geniş bir çerçevede okumaya imkân tanıyor. Bu açıklama, İsrail siyasetini önümüzdeki dönemde şekillendirecek olan beklentiler ağının çözümlenmesi için bir kapı aralıyor. İsrail’in, "barış" kavramını da yeniden tanımlayarak, onu bölgedeki gerçek bir istikrarın inşası değil, direniş yapılarını çözme aracı olarak kullanmaya yöneldiği bir stratejinin parçası olduğu anlaşılıyor.

Netanyahu’nun bu kez Birleşmiş Milletler kürsüsünden, Lübnan hükümetinin Hizbullah’ı silahsızlandırma kararına yönelik övgüsü, Tel Aviv’in planlarında Lübnan’ın ne denli öncelikli bir yere sahip olduğunu açıkça ortaya koyuyordu. Bu yüzden Lübnan hükümetine doğrudan ve açık bir mesaj verdi: “Söylemden fazlasına ihtiyacımız var.” Bu sözlerle Hizbullah’a karşı somut adımlar atılması çağrısında bulundu. Bu vurgu, yalnızca İsrail’in alınan kararların hayata geçirilmemesinden duyduğu hayal kırıklığını değil, aynı zamanda Lübnan devletini yüksek bir siyasi ve güvenlik bedeli ödemeye zorlayarak, kırılgan Lübnan istikrarını sarsma arzusunu da ele veriyor. Tel Aviv, böylece ülkeyi bir iç savaşın eşiğine sürüklemeyi amaçlıyor.

Buna göre Netanyahu, Lübnan hükümetini iki seçenekle karşı karşıya bıraktı: Ya içeride atılacak adımlarla ülkeyi iç savaşa sürükleyecek bir patlamanın fitilini ateşlemek, ya da İsrail'in “öz savunma” adı altında sürdürdüğü saldırılarına katlanmak. Bu denklem, İsrail’in güvenlik anlayışında belirgin bir dönüşümü gözler önüne seriyor: Caydırıcılıktan engellemeye, kuşatmadan inisiyatifi ele almaya geçiş. Bu stratejinin doğrudan hedefi ise, İsrail usulü bir “ateşkes” dayatmak. Bu da pratikte, Lübnan’ın savunma kapasitesini elinden almak, direnişin yeniden yapılanmasını engellemek anlamına geliyor. Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım’ın ifadesiyle bu, “cihadi toparlanma” dönemini sabote etme çabasıdır.

Netanyahu, söylemini genişleterek şu denklemi açıkça ortaya koydu: “Hizbullah’a karşı zafer”in Lübnan ve Suriye ile barışın kapısını aralayacağını, “Hamas’a karşı zafer”in ise Arap ve İslam dünyasıyla barışa köprü olacağını savundu. Bu da nihayetinde İbrahim Anlaşmaları'nın genişletilmesine zemin hazırlayacaktı. Bu yaklaşım, İsrail’in çatışmayı sadece yerel gruplarla bir çekişme olarak görmediğini; aksine, çıkarları doğrultusunda Arap dünyasının doğu kısmını yeniden şekillendirmeyi hedefleyen bütüncül ve bölgesel bir proje olarak değerlendirdiğini ortaya koyuyor.

Netanyahu’nun kendisi bile, bu vizyonun gerçekleştirilmesinin yıllar alacağını itiraf ediyor. Ancak belirtiyor ki, İsrail’e savaş açan birçok kişi “yarın ortadan kaybolacak,” yerlerini ise kültürel, psikolojik ve siyasi olarak Amerikan-İsrail hegemonyasına teslim olmaya hazır liderler, partiler ve gruplar alacak — ki onlara “cesur barış mimarları” diyor. Bu vizyonun gerçekleşmesi ise, kaçınılmaz olarak İran’ın da etkisiz hale getirilmesini gerektiriyor.

Netanyahu’nun konuşması, bir boyutuyla, aynı ümmetin içinde süregelen çatışmada İsrail’in oynadığı rolü ortaya koyuyor; bu çatışma iki cephe arasında yaşanıyor: Birinci cephe bağımsızlık, özgürlük ve egemenlik talep ederken, ikinci cephe işgalci Siyonist rejime meşruiyet kazandırmaya ve Amerikan-İsrail hegemonyasına boyun eğmeye hazırlanıyor. Bu bölünmenin siyasi bir gerçeklik haline gelmesi, “Büyük İsrail”in yeniden inşasını amaçlıyor.

Ancak konuşmada, İsrail'in emelleri karşısında elde edilen sınırlı sonuçların kabulü de dahil olmak üzere bir dizi temel gerçek yer alıyordu: Tüm askeri ve diplomatik operasyonlara rağmen Hizbullah, İsrail'in aşamadığı stratejik bir engel olmaya devam ediyor.

- Devletleri içten parçalama projesi: “Barışı” direnişe karşı atılacak pratik adımlara bağlamak, karşılıklı güvenlik garantileri üzerinde müzakere etmek yerine, örtük bir iç savaş kışkırtısı anlamına gelir.

- Çatışma sahasını İran’ı da kapsayacak şekilde genişletmek: Direnişin farklı cephelerini İran’la tek bir söylemde birleştirmek, İsrail’in çatışmayı birbirine bağlı, tutarlı bir bütün olarak gördüğüne işaret etmektedir.

- İsrail Güvenliğinin Yeniden Tanımlanması: İsrail stratejisinde kavramsal anlamda köklü bir değişimi ifade eden bu geçiş, artık güvenliğin yalnızca caydırıcılıkla sınırlandırılmadığını, aksine önleyici ve inisiyatif alıcı bir hakimiyet kurma politikasına evrildiğini gösteriyor. Devletin korunması, tepki vermekle kalmayıp, önceden kontrolü elinde tutma arzusuna dönüştü.

- Barış Kavramının Tekelleştirilmesi Çabası: Netanyahu, denge ve karşılıklı tanımaya dayalı değil, parçalama ve kontrol esaslı bir “barış” anlayışını dayatmaya çalışıyor; bu tutum, uzlaşı yanlıları arasında bile kabul görmeyen bir barış modeli sunuyor.

Özetle, Netanyahu’nun konuşması sadece bir siyasi açıklama değil; savaş sonrası dönemde İsrail’in düşünce yapısını ortaya koyan stratejik bir belgedir. Bu konuşma, İsrail’in askeri üstünlüğüne rağmen, direnişi bölgesel projelerinin önündeki en büyük engel olarak gördüğünü açıkça ortaya koymaktadır. Netanyahu, İsrail’in askeri başarılarıyla övünürken bile bunu görmezden gelemedi.

Netanyahu’nun konuşmasının en önemli özeti şudur ki; bölgede güç dengesi henüz kesinleşmemiştir. Lübnan, Gazze ve Tahran’daki direniş sadece askeri güçler değil, aynı zamanda hegemonya projesini alt üst eden bölgesel caydırıcılık sistemleridir. Netanyahu’nun gergin ifadelerle ve en üst hedeflerle şekillenen konuşması, İsrail’in oyunun kurallarını yeniden yazmaya çalıştığını ortaya koysa da, direnişin yarattığı tarihsel dengeyi henüz kırabilmiş değildir. Bu yüzden, vaat edilen tüm “barışlar”, işgal ve hegemonya temeline dayanan çatışmanın kökleri çözülmediği sürece, sadece savaşçılar için kısa bir nefes molası olmaktan öteye geçmeyecektir.

Bu bakış açısıyla, Netanyahu’nun konuşması bir zafer ilanı olmaktan ziyade, İsrail’in nihai projesini henüz hayata geçiremediğine dair bir itiraf olarak ortaya çıkıyor. Çatışma hâlâ sürüyor. Bu itiraf, ne kadar sloganlarla süslenmiş olursa olsun, sahadaki gerçeklerin teorik tasarımlardan çok daha güçlü olduğunu ortaya koyuyor. Bölge ise, stratejik inisiyatifin gerçekten kimde olduğunu belirleyecek uzun bir sınavın eşiğinde duruyor.

Kudüs Haber Ajansı - KHA

ÇEVİRİ ANALİZ, 29 Eylul 2025 23:14

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
İsrail, İran'a Karşı Sonraki Tura Hazırlanıyor

İsrail, İran'a Karşı Sonraki Tura Hazırlanıyor

Barış Mukabilinde Teslim Olmak

Barış Mukabilinde Teslim Olmak

Sınvar'ın Hamlesi Bir İntihar Mıydı?

Sınvar'ın Hamlesi Bir İntihar Mıydı?

Aksa Tufanı, İsrail'in Gücü Kader Değildir Diyor

Aksa Tufanı, İsrail'in Gücü Kader Değildir Diyor

Lübnan Cumhurbaşkanı İsrail'le Müzakere İstiyor

Lübnan Cumhurbaşkanı İsrail'le Müzakere İstiyor

Düşman Liderliğinin Farkındalığı Değişiyor

Düşman Liderliğinin Farkındalığı Değişiyor

Trump'ın Kutlaması, İsrail'in Söyleminin Teyidi

Trump'ın Kutlaması, İsrail'in Söyleminin Teyidi

Seyyidsiz Kalan Savaş Meydanı!

Seyyidsiz Kalan Savaş Meydanı!

Filistin Açısından Sonraki Gün

Filistin Açısından Sonraki Gün

İran İle Savaşa Geri Mi Dönülüyor?

İran İle Savaşa Geri Mi Dönülüyor?

Bölgesel Çatışmada Siyonist Varlığın Öncelikleri

Bölgesel Çatışmada Siyonist Varlığın Öncelikleri

Hizbullah Kandırıldı Mı?

Hizbullah Kandırıldı Mı?

İran-İsrail Gerilimi: Alan Daralıyor

İran-İsrail Gerilimi: Alan Daralıyor

İran Zamanı Lehine Kullanıyor

İran Zamanı Lehine Kullanıyor

İsrail ve Batı, Hizbullah'ın Toparlandığını Düşünüyor

İsrail ve Batı, Hizbullah'ın Toparlandığını Düşünüyor

Trump ve Filistin'in Kanı

Trump ve Filistin'in Kanı

Boyunduruk Altına Alma Planı Yeni Savaş Getirir

Boyunduruk Altına Alma Planı Yeni Savaş Getirir

Trump, İran Kartıyla Bir Kumara Mı Hazırlanıyor?

Trump, İran Kartıyla Bir Kumara Mı Hazırlanıyor?

ABD-İsrail'i, Direnişin Siyasi İlerleme Endişesi Sardı

ABD-İsrail'i, Direnişin Siyasi İlerleme Endişesi Sardı

Hizbullah Milletvekili'nden Nasrallah'a: Yolunuz Sürdürülüyor

Hizbullah Milletvekili'nden Nasrallah'a: Yolunuz Sürdürülüyor

Direnişçiler, 'Büyük Haber'i Nasıl Karşıladı?

Direnişçiler, 'Büyük Haber'i Nasıl Karşıladı?

Seyyid Hasan'ın İzlerini Takip Etmek

Seyyid Hasan'ın İzlerini Takip Etmek

İsrail İstihbaratının Sorusu: Hizbullah'ın Elinde Ne Kaldı?

İsrail İstihbaratının Sorusu: Hizbullah'ın Elinde Ne Kaldı?

Filistin Halkının Kalbinde Hasan Nasrallah

Filistin Halkının Kalbinde Hasan Nasrallah

Direnişin Destek Cephesini Yönetmedeki Zihniyeti

Direnişin Destek Cephesini Yönetmedeki Zihniyeti

Hacı Muhsin'in Sırlarına Bir Yolculuk

Hacı Muhsin'in Sırlarına Bir Yolculuk

Fuad Şükr ve İbrahim Akil Ortaklığı

Fuad Şükr ve İbrahim Akil Ortaklığı

Bir İnsan Olarak İbrahim Akil

Bir İnsan Olarak İbrahim Akil

Abdülkadir: Direnişin Parlak Zekası

Abdülkadir: Direnişin Parlak Zekası

Hatice Şükr, Babası Fuat Şükr'ü Anlattı

Hatice Şükr, Babası Fuat Şükr'ü Anlattı

Fuad Şükr: Direnişin Anlatıcısı

Fuad Şükr: Direnişin Anlatıcısı

Uli'l-Be's Muharebesi'ndeki Zaferin Tarihi - 3

Uli'l-Be's Muharebesi'ndeki Zaferin Tarihi - 3

Uli'l-Be's Muharebesi'ndeki Zaferin Tarihi - 2

Uli'l-Be's Muharebesi'ndeki Zaferin Tarihi - 2

Uli'l-Be's Muharebesi'ndeki Zaferin Tarihi - 1

Uli'l-Be's Muharebesi'ndeki Zaferin Tarihi - 1

İsrail, Charlie Kirk'in Gizemli Ölümünün Neresinde?

İsrail, Charlie Kirk'in Gizemli Ölümünün Neresinde?

Katar'daki Saldırıyla Netanyahu Asasını Kırdı

Katar'daki Saldırıyla Netanyahu Asasını Kırdı

İran-Lübnan-Suriye'deki Gelişmeler ve İsrail'in Gelecek Planı

İran-Lübnan-Suriye'deki Gelişmeler ve İsrail'in Gelecek Planı

Direniş Fikri ve Onun Tarihi Tezahürleri Üzerine

Direniş Fikri ve Onun Tarihi Tezahürleri Üzerine

Yemen Neden Caydırılamıyor?

Yemen Neden Caydırılamıyor?

Lübnan'da Direnişi Hangi Baskılar Bekliyor?

Lübnan'da Direnişi Hangi Baskılar Bekliyor?