Direnişçiler, 'Büyük Haber'i Nasıl Karşıladı?
ÇEVİRİ ANALİZ, 29 Eylul 2025 22:31Zeyneb Hammud tarafından al-akhbar.com adlı internet sitesinde kaleme alınan “DİRENİŞÇİLER “BÜYÜK HABER (EN-NEBEÜ’L-AZİM)”İ NASIL KARŞILADI?” başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik.
Şehadet yıl dönümünde, Seyyid Hasan Nasrallah’ın hatırası yeniden canlandı; bu an, geçen yıl cephe hatlarında mücadele eden direnişçilerin belleğinde o günlerin en ince ayrıntılarını tekrar uyandırdı. Onlar, “büyük haberi” nasıl aldıklarını ve cephenin en önünde, ateş altındayken bu haberin morallerine nasıl etki ettiğini derinlemesine hatırladılar.
Şehadet haberi, cephe koşullarının zorluğu ve dış dünya ile iletişimin kopukluğu nedeniyle herkese zamanında ulaşamamıştı. O gece, yani 27 Eylül 2024’te haberi alanlar ise, tıpkı halkın çoğu gibi, bu habere inanamadılar. Daha sonra şehit düşecek olan direnişçi Hasan Kurani’nin arkadaşları da onun durumunun böyle olduğunu sandılar; çünkü o, namaz için halısının üzerine serilmiş, uzun bir secde etmiş, ardından Hüseyni matem meclisini dinlemiş ve uzun uzun ağlamış, sonrasında da duayla bitirmişti. Ne yaptığı sorulduğunda ise, “Yükseliş haberini karşılamaya hazırlanıyorum” diye cevap vermişti.
Haber, “en zor anlarda onlara güven veren, yüreklerini güçle dolduran” Seyyid’in konuşmasını bekleyen direnişçiler için çok ağırdı. Gençler boğazlarına düğümlenen kelimelerle boğuştu, haykırdı ve çokça ağladı. Direnişçi Muhammed Beddah, Nasrallah için yirmi gün boyunca ağladı; ardından o da şehit düştü. Yanındakilerin aktardığına göre, “Sürekli ağlıyor, hem kendisi hem de çevresindekileri ağlatıyordu.” Defalarca tekrarladı: “Ey Seyyid, senden sonra yaşamın tadı kalmadı.”
Direnişçiler, Nasrallah’ın kaybından sonra sakinleşmedi, “yerlerinde duramadılar,” diyor liderlerinden biri. Kimileri son nefeslerine kadar savaşmaya devam etti, hatta şehit olmayı sabırsızlıkla bekledi. Şehit Ali Fadıl, haberi alır almaz kısa süre sonra can verdi.
Öncesinde, ailesine son bir mesaj gönderdi ve şunları söyledi: “Sizin yıkılmanızı istemem. Seyyid, kardeşimiz, kızımız… O, hayatımızdaki her şeyi temsil ediyor. Ama nihayetinde bu dünya böyle. Şehadet şerbetini içti, ne mutlu ona! Siz ise dimdik durmalı, dünyanın yıkıldığını asla düşünmemelisiniz. Dünya sabit kalacak ve zamanı geldiğinde hak ettiği yere ulaşacak. Kimse sizden korkmasın. Dimdik durun, güçlü kalın.”
Gerçekten de, İsrail düşmanının liderlerini öldürerek mücahidlerin direncini kırma niyetinin tam aksine, kendi lehine bir dönüm noktası olmasını umduğu olay, o gençlerde tarifsiz bir intikam azmine dönüştü. Bir kısmı El-Ahbar gazetesine, sanki 'Seyyid canlı ve karşımızdaymış gibi' savaştıklarını söyledi. Füze attıkça ona seslendiklerini anlattılar: “Bak ey Seyyid, iyi iş çıkarıyor muyuz?” Ve tek dertleri “kendilerinden hoşnut olmasıydı”.
Kefrman’da (Nabatiye), Nasrullah’ın şehit olduğu gün, bir direnişçi yaralandı. Ambulans onu hastaneye götürmek için geldiğinde meydandan ayrılmayı reddetti; onu zorla nakleden sağlık görevlisinin ifadesine göre, aynı cümleyi tekrarlıyordu: “Gidersem beni aileme teslim edecekler; ama ben, Seyyid’in intikamını alıp son hesabı kapamadan gitmeye niyetli değilim."
Direniş birliklerinin komutanları, acılarına rağmen dişlerini sıkmalı, güçlerini ve birliklerini korumalıydılar. Ön cephe köylerinden birinde, “düşman bizi pusuya çekmişti, kötü haber geldiğinde gençler hüngür hüngür ağladı,” diye anlatıyor, beş kişilik bir grubun komutanı.
Ama o da yıkılmadan hemen önce, nereden geldiğini bilmediği bir hisle “Yıkılmamalıyız” diye düşündü. Sonra onlara seslendi: “Ne oluyor size?” Onlar da cevap verdiler: “Seyyid… ey Hacı!” “Şimdi yas zamanı değil, taziyeyi erteleyin; çünkü düşman karşımızda ve onun azmimizi kırmasına izin vermeyeceğiz.” dedi. Ve adamlarının soğukkanlılığını koruması için başka bir komutan şöyle seslendi: “Kardeşlerim, bundan böyle her biriniz Seyyid Hasan Nasrallah’tır.”
Direnenler kısa sürede toparlandı ve moralleri yükseldi. Zorlu şartlara rağmen, “şehit oluncaya kadar savaşanlar (istişhadiyyun)” sınırda düşmana karşı büyük bir kahramanlık sergilediler. Hatta bazılarının, Nasrallah’ın kaybı sonrası halkı ve direnişçileri teselli edecek vakti ve gücü bile vardı. Örneğin şehit Ahmed Bezzi, iki savaş verdi; biri işgalciye karşı, diğeri ise Nasrallah’ın şehadeti sonrası sosyal medyada yayılan umutsuzluğa karşı. Geçen yıl 28 Eylül'de Facebook'ta peş peşe yedi paylaşım yaptı; insanlara dayanma, sabretme ve zafere olan inancı telkin ederek, “Allah, daha önce bizi bırakmadığı gibi, bu kez de Nasrullah gibi bir liderle bizi mükâfatlandıracak” dedi.
Kudüs Haber Ajansı - KHA
ÇEVİRİ ANALİZ, 29 Eylul 2025 22:31
Yorumlar (0)
İsrail, İran'a Karşı Sonraki Tura Hazırlanıyor
Barış Mukabilinde Teslim Olmak
Sınvar'ın Hamlesi Bir İntihar Mıydı?
Aksa Tufanı, İsrail'in Gücü Kader Değildir Diyor
Lübnan Cumhurbaşkanı İsrail'le Müzakere İstiyor
Düşman Liderliğinin Farkındalığı Değişiyor
Trump'ın Kutlaması, İsrail'in Söyleminin Teyidi
Seyyidsiz Kalan Savaş Meydanı!
Filistin Açısından Sonraki Gün
İran İle Savaşa Geri Mi Dönülüyor?
Bölgesel Çatışmada Siyonist Varlığın Öncelikleri
Hizbullah Kandırıldı Mı?
İran-İsrail Gerilimi: Alan Daralıyor
İran Zamanı Lehine Kullanıyor
İsrail ve Batı, Hizbullah'ın Toparlandığını Düşünüyor
Trump ve Filistin'in Kanı
Boyunduruk Altına Alma Planı Yeni Savaş Getirir
Trump, İran Kartıyla Bir Kumara Mı Hazırlanıyor?
ABD-İsrail'i, Direnişin Siyasi İlerleme Endişesi Sardı
Hizbullah Milletvekili'nden Nasrallah'a: Yolunuz Sürdürülüyor
Netanyahu: Hedeflerimiz İçin En Büyük Engel Hizbullah'tır
Seyyid Hasan'ın İzlerini Takip Etmek
İsrail İstihbaratının Sorusu: Hizbullah'ın Elinde Ne Kaldı?
Filistin Halkının Kalbinde Hasan Nasrallah
Direnişin Destek Cephesini Yönetmedeki Zihniyeti
Hacı Muhsin'in Sırlarına Bir Yolculuk
Fuad Şükr ve İbrahim Akil Ortaklığı
Bir İnsan Olarak İbrahim Akil
Abdülkadir: Direnişin Parlak Zekası
Hatice Şükr, Babası Fuat Şükr'ü Anlattı
Fuad Şükr: Direnişin Anlatıcısı
Uli'l-Be's Muharebesi'ndeki Zaferin Tarihi - 3
Uli'l-Be's Muharebesi'ndeki Zaferin Tarihi - 2
Uli'l-Be's Muharebesi'ndeki Zaferin Tarihi - 1
İsrail, Charlie Kirk'in Gizemli Ölümünün Neresinde?
Katar'daki Saldırıyla Netanyahu Asasını Kırdı
İran-Lübnan-Suriye'deki Gelişmeler ve İsrail'in Gelecek Planı
Direniş Fikri ve Onun Tarihi Tezahürleri Üzerine
Yemen Neden Caydırılamıyor?