ABD'ye İran Uyarısı: Kumar Oynamayın
ÇEVİRİ ANALİZ, 08 Ocak 2025 23:22Rîm Hânî tarafından al-akhbar.com adlı internet sitesinde kaleme alınan “İRAN’IN NÜKLEER ÇALIŞMALARI WASHINGTON’U MEŞGUL EDİYOR VE BÜYÜK BİR KUMAR OYNANMAMASI ADINA UYARILAR YAPILIYOR” başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik.
Geçtiğimiz günlerde Axios, birkaç hafta önce gizlice yapılan bir toplantıda Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın, İran’ın 20 Ocak’tan önce nükleer silah geliştirmeye yönelmesi halinde, Başkan Joe Biden’a ABD’nin, İran’ın nükleer tesislerine olası bir saldırı gerçekleştirmesi için çeşitli seçenekler sunduğunu bildirmişti. Biden henüz böyle bir saldırı için yeşil ışık yakmamış olsa da -sitede belirtildiği üzere- böyle bir adım, İran’ın nükleer silaha sahip olmasına izin vermeyeceğine söz vermiş “topal yönetimin” son günlerinde büyük bir kumar olacaktır ve ayrıca bu durum, halefi Donald Trump’a yeni bir çatışma bırakma riski de taşımaktadır. Bahsi geçen öneriler, Tahran’ın, Trump’ın göreve başlamasından önce uranyumu % 90 oranında zenginleştirmeye karar vermesi durumunda Washington’dan gelebilecek olası tepkiler çerçevesinde halihazırda değerlendirilirken web sitesine kaynaklarından biri, ABD Başkanı’nın bir kısım üst düzey yardımcılarının, İran’ın nükleer programını hızlandırmasının ve “İsrail ile savaşlarının ardından İran’ın ve vekillerinin zayıflamasının” Biden’ın İran’a karşı bir saldırı başlatması için doğru zamanlamayı ve gerekliliği sağladığını savunduklarını bildirdi.
Bahsi geçen görüşmeler, aralarında Sullivan’ın da bulunduğu bir dizi Amerikalı yetkilinin ve medya kuruluşlarının yakın zamanda ortaya koyduğu tavırlarla da uyumlu. Sullivan, iki hafta önce New York’ta düzenlenen bir konferansta İran’ın, nükleer doktrini değiştirmenin gerekliliği konusunda alenen yaptığı açıklamalara çok dikkatli bakılması gerektiğini değerlendirdi ve şunu belirtti: “İran’ın aldığı darbeler, İran’ı nükleer silah geliştirmeye itebilir. Bu da bizim uyanık kalmamızı gerektiriyor.”
Amerikalı ve İsrailli yetkililer ise İranlı bilim adamlarının geçen yıl boyunca şüpheli olarak nitelendirdikleri araştırmalar yürüttüklerini ve büyük olasılıkla “İran liderliğinin, nükleer bir cihaz geliştirmeye karar vermesi halinde gereken süreyi kısaltmayı amaçladıklarını” iddia etti.
Amerika ve İsrail’in Amerika Birleşik Devletleri’ndeki başkanlık görevinin değişimi ile alakalı geçiş dönemini İran’ın, nükleer silah geliştirmek adına kötüye kullanacağı yönündeki korkuların ortasında, Batılı yetkililere göre, benzer veriler, Biden yönetimini baharda İran’a nükleer araştırma ve geliştirme faaliyetleri hakkındaki ciddi endişelerini dile getiren özel bir uyarı göndermesine yol açtı.
Politika dergisi Foreign Policy, İran’ın kendisini “zayıf” hissetmesi durumunda, bunun onu bazı açılardan daha az tehlikeli kılmayacağına inanıyor ve bir raporda, son gelişmelere yanıt olarak İran’ın nükleer programıyla ilgili çalışmalarını iki katına çıkardığını belirtiyor. Dolayısıyla bu hal, onu yalnızca İsrail’le değil, aynı zamanda ABD ve Batılı güçlerle de çatışmaya girebileceği bir rotaya sokuyor. Bu görüşte olanlar, Trump yönetiminin Tahran’a yönelik azami baskı politikasını yeniden canlandırma niyetini dile getirmiş olmasına rağmen Tahran’ın nükleer bombaya yalnızca birkaç hafta uzaklıkta olabileceğini ve bunun da yaptırımların, İran’ın nükleer çalışmalarını gerekli hızla önleme hususunda etkinliğini şüpheli kıldığını sözlerine ekliyor.
Diplomatik Arabulucular
Öte yandan, Batılı korkuların ve bunun sonucunda İran’ın nükleer programına karşılık verme yönündeki askeri tekliflerin ortasında, eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde Tahran’a uygulanan yaptırımların mimarı Richard Nephew, Amerikan dergisi Foreign Affairs’de bir rapor yayınladı. Raporda şu ifadeler yer aldı: “Diplomatik çözüm, İran’ın nükleer meselesi için hala en iyi ve en sürdürülebilir seçenek.” “İran ile karşı karşıya gelmek Orta Doğu’da kaosu ve istikrarsızlığı körükleyecek.” “Neticede Washington’un başka bölgelere odaklanmaya çalıştığı bir dönemde önemli bir miktarda Amerikan kaynağı tükenecek.”
Rapora göre, diplomasiye son bir şans verilmesini gerekli kılan nedenler arasında Amerikalı yetkililerin olası herhangi bir askeri saldırının sonucunu kestirememesi yer alıyor. ABD ve müttefiklerinin elinde gerekli kaynaklar mevcut olmasına rağmen son tahlilde hiçbir şey, saldırının, İran’ın tüm nükleer malzeme ve ekipmanlarını ortadan kaldıracağını garanti etmeyecektir. Çünkü bunların bir kısmı yerin derinliklerinde, gizli yerlerde bulunuyor olabilir. Ayrıca böyle bir saldırı, tüm nükleer ekipman ve malzemeleri ortadan kaldırsa bile, İranlıların sahip olduğu nükleer bilgi ve birikimi yok etmeyecektir. Daha genel bir ifadeyle, rapora göre herhangi bir askeri saldırı, İran’ın nükleer programını geciktirmeyi başarsa bile sonlandıramayacaktır. İranlı fizikçi Muhsin Fahrizade’nin 2020’deki ölümü veya 2021’de bir santrifüj üretim tesisine düzenlenen saldırı yukarıda belirtilen görüşün en iyi kanıtıdır.
Nükleer anlaşmayı yeniden canlandırmaya yönelik müzakereler Tahran’ın Washington’a olan güven eksikliği nedeniyle 2021 ve 2022’de başarısızlıkla sonuçlanmış olsa da Trump’ın anlaşmaya geri dönmeyi kabul etmesi, özellikle Demokratların çoğunun da aynı fikirde olması nedeniyle, İran’a anlaşmaya varmanın gerçekten mümkün olduğu izlenimini verebilir. Nephew, İran’ın nükleer ilerlemesinin, zamanı “değerli bir unsur” haline getirdiğine dikkat çekerek, Washington’un İran’ı müzakereye itmek için yeniden azami baskı politikasını uygulaması halinde Tahran’ın, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’ndan çekilerek ABD’ye karşılık verebileceği uyarısında bulundu.
İran’ın nükleer dosyasına ilişkin diplomatik hareket çerçevesinde Çarşamba günü Tahran, 13 Ocak’ta Fransa, İngiltere ve Almanya’dan oluşan “Avrupa Troykası” ile yeni bir nükleer görüşme turu düzenleyeceğini duyurdu. İki taraf arasındaki son görüşmeler, Kasım ayı sonlarında gerçekleşmişti. İran ISNA haber ajansı, Uluslararası İşlerden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Kazım Garibabadi’nin, İran ile üç Avrupa ülkesi arasında olup bitenlerin müzakere değil görüşme olduğunu vurguladığını ve İran’ın her zaman bölgesel ve uluslararası düzeyde, alakalı ülkelerle, sürekli yardımlaşarak terörle mücadele alanında ortak iş birliğinin kapsamını genişletmeye çalıştığını aktardı. Daha önce İran Dışişleri Bakanı Abbas Irakçi, Çinli mevkidaşı Wang Yi ile geçen Cumartesi günü yaptığı görüşme sonrasında, 2025 yılının İran nükleer meselesi için önemli bir yıl olacağının altını çizmiş ve Pekin’in İran nükleer anlaşmasının tamamlanmasına yönelik desteğini ve katkısını övmüştü.
Kudüs Haber Ajansı - KHA
ÇEVİRİ ANALİZ, 08 Ocak 2025 23:22
Yorumlar (0)