İsrail'in İran Saldırısı Başarısız Bir Hamle

Geçici siyonist varlık, Batı Asya’da herhangi bir yeri vurabileceğini göstermek için umutsuz bir girişimde bulundu. Ne var ki konuyla ilgili gerçekler, bilgiler, göstergeler ve açıklamalarla eylemlerin çelişkisi, İran İslam Cumhuriyeti’ne güçlü bir darbe indirme hususunda İsrail’in fena halde çuvalladığını ortaya koydu.

Bu noktada İsrail Savaş Bakanı Yoav Gallant’ın haftalar önce söyledikleri ile cumartesi günü şafak vaktinden hemen önce yaşananlar arasındaki çelişkiyi görmek yeterli olacaktır. Nitekim kendisi şöyle demişti: “Gerçekleştireceğimiz saldırı ölümcül, hassas ve her şeyden önemlisi şaşırtıcı olacak. Ne olduğunu, nasıl olduğunu anlamayacaklar ve sonuçlarını görecekler.” Bu ve benzeri ifadeler aynı zamanda işgalci varlıktaki birçok siyasetçi, gazeteci ve uzman tarafından da dile getirilmişti.

İsrail’in İran’a yönelik saldırısının ayrıntıları:

Haftalarca süren bekleyişin ardından işgalci Siyonist İsrail, İran İslam Cumhuriyeti’nin Ekim ayının başında şehit liderler İsmail Heniye, Seyyid Hasan Nasrullah, General Abbas Nilfuruşan’ın ve Gazzeli çocukların ve kadınların kanlarının intikamı adına gerçekleştirdiği Sadık Vaad-2 Operasyonu’na yanıt verme bahanesiyle 26 Ekim 2024 Cumartesi günü şafak vakti İran’a bir hava saldırısı düzenledi. İran İslam Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri, İsrail füzelerinin çoğuna karşı koymayı ve onları düşürmeyi başararak bir yandan hava savunma ve füze önleme alanındaki gelişmiş askeri yeteneklerini, bir yandan da İran füzelerinden korunmak için Amerika’ya, bir hava savunma ittifakına ve bölgesel ve uluslararası füze müdahalesine ihtiyaç duyan Siyonist işgalci İsrail ile arasındaki farkı ortaya koydu.

İran Hava Savunma Karargâhı, Tahran, Huzistan ve İlam vilayetlerindeki birçok askeri noktaya İsrail’in hava saldırısı düzenlediğini, bu saldırgan eylemin İslam Cumhuriyeti’nin hava savunma sistemi tarafından başarılı bir şekilde önlendiğini ve bazı noktalarda sınırlı hasarlar oluştuğunu belirten bir açıklama yaptı.

Siyasetten ve emniyetten sorumlu üst düzey kaynaklar, al-khanadaq web sitesine İsrail saldırısının sınırlı ve zayıf olduğunu ve Huzistan, İlam ve Tahran’da savunma sistemleri, füze ve insansız hava araçlarını içinde barındıran 20 noktayı hedef aldığını; ancak hasarın çok az ve etkisiz olduğunu doğruladı ve İran’ın bu saldırıya kendisinin uygun göreceği bir zamanda ve kendi koyduğu askeri strateji dahilinde karşılık vereceğini vurguladı.

İsrailli yetkililer ise, saldırının 3 turda gerçekleştiğini söyleyerek ve 100’den fazla savaş uçağı kullanıldığı ve 20 askeri noktanın hedef alındığı haberini yayarak operasyonlarını abartmaya çalışsalar da ortaya çıkan görüntüler bu iddiaları boşa çıkarttı. Çekimlerde başkent Tahran’ın batısında, İmam Humeyni’nin türbesinin de bulunduğu bölgenin yakınındaki tek ve sınırlı bir patlama göze çarptı. Yayınlanan görüntüler ayrıca İran’ın saldırılara karşı koymadaki başarısını da kanıtladı. Yine İran’ın, hayati öneme sahip hassas kurumlarının ve askeri tesislerinin yakınındaki çeşitli bölgelerde binlerce füze sistemi ve platformu kurduğuna ve İsrail’in -söylediği tüm yalanların ötesinde- saldırıları sırasında bu sistemleri tamamen yok edemeyeceğine de işaret edildi.

İranlı vatandaşlar ise -İran’ın her füze saldırısında İsrailli yerleşimcilerin yaptığının aksine- yer altı sığınaklarına inmek yerine, olup biteni daha iyi görebilmek için binaların çatılarına çıktılar.

İsrail’in, İran’ın herhangi bir petrol veya nükleer sahasını hedef almadığının ve saldırının ABD’nin katılımı olmadan ama ABD ile koordineli olarak gerçekleştirildiğinin altını kalın çizgilerle çizmesi ise İran’ın tepkisinden duyduğu büyük korkuyu net bir biçimde ortaya çıkardı.

İran’a düzenlenen saldırıya 10’u F-35 olmak üzere yaklaşık 25 uçaktan müteşekkil bir İsrail savaş gücünün katıldığı ve bu uçaklara İran’ın radar sistemini teşviş etmek üzere yeni nesil radar karıştırıcı Amerikan EC-37B Compass Call savaş uçaklarının da yardımcı olduğu uzmanlarca değerlendiriliyor. Uzmanlar ayrıca, İran’ın uçaksavar füzelerinin ve sinyal bozucu sistemlerinin yoğunluğunun, uydular aracılığıyla çalışan elektronik güdümlü füzelere güvenen İsrail uçaklarının sinyalleri net bir şekilde almasını engellediğine ve bunun da saldırının başarısızlığına sebep olduğuna işaret ediyor.

İsrail’in Büyük Hayal Kırıklığı

Meydana gelen bu saldırıyla ilgili olarak Siyonist varlıkta büyük bir hayal kırıklığı yaşandığı sosyal paylaşım sitelerine yansıdı ve sosyal medya, İsrail saldırısının zayıflığını eleştiren ve siyasi ve askeri yetkililerinin önceki açıklamaları ile yaşananlar arasındaki çelişkiden duydukları hayal kırıklığını dile getiren pek çok siyasi figürün, uzmanın ve gazetecinin görüşleri ile doldu taştı. Saldırıdan sonra askeri operasyon odalarından birinde Savaş Bakanı Gallant’ın odadaki ekranlardan birinde Haziran 2021’de Tahran’da yaşanmış bir yangının görüntülerine baktığı çekim ise İsrail’in konumundaki kırılganlığın göstergelerinden biri olarak ekranlara taşındı.

Muhalefet lideri Yair Lapid, hayal kırıklığını şöyle dile getirdi: “İran’ın stratejik ve ekonomik tesislerini hedef almama kararı yanlıştı, İran’a daha büyük kayıplar verdirebilirdik; yani verdirmeliydik.”

Saldırıyla ilgili yorum yapan “Evimiz İsrail” partisinin başkanı Avigdor Lieberman şunları söyledi: “Maalesef İsrail hükümeti gerçek bir bedel ödetmek yerine bir kez daha halkın önüne çıkmak ve halkla ilişkileri bir şekilde yürütmeyle yetiniyor ve net bir karar almak yerine sükuneti tercih ediyor.”

İsrail Meclisi (Knesset) üyesi Vladimir Bilek ise şunları söyledi: “Binyamin Netanyahu hükümetinin, ABD Başkanı Joe Biden yönetimiyle tam koordinasyon içinde, İran rejimine stratejik zarar vermekten kaçındığı kabul edilmelidir.” “Netanyahu’nun ve hükümet üyelerinin açıklamaları ile sahadaki sonuçlar arasında derin bir uçurum var; bu, zafere nasıl ulaşacağını bilmeyen, yozlaşmış ve başarısız bir hükümet.”

Likud Partisi’nden Knesset üyesi ve Binyamin Netanyahu’ya yakınlığı ile bilinen Tally Gotliv ise şunları söyledi: “İran’ın nükleer tesislerine saldırmamak nesiller boyu pişmanlık olarak kalacak. İran’ın petrol rezervlerine saldırmamak ise büyük bir hataydı.” “İran, ülkemizin her bölgesine füze atarak İsrail’i felç etti!” “İsrailliler, İran’ın nükleer güç olma şansını yıllarca zayıflatma fırsatını boşa harcadı.” “Askeri tesislere saldırmak Ortadoğu’daki terör dengesini değiştirmez.”

İsrail’in “Hadshot Bazman” platformu da “Söyleyecek bir şeyimiz yok, bu yüzden sessiziz. Arap dünyasında bize gülüyorlar; gerçek şu ki bunu bize zaman net bir biçimde gösterecek.”

Yerleşimcilere gelince, hükümetlerinin tehdidi ile yaşananlar arasındaki çelişkiden duydukları öfkenin boyutu açık. Bir yerleşimci platformunun başlattığı kamuoyu anketinde, “Bugün Netanyahu ve Gallant’ın, İran’a yönelik gerçekleştirilen güçlü ve acı verici saldırıyla alakalı yaptıkları yankı uyandıran açıklamalarına inanıyor musunuz?” sorusuna cevapların % 86’sı “hayır” olarak geldi.

İran Karşılık Verecek

İsrail saldırısına karşı koyarken iki kişinin şehadet mertebesine ulaştığını İran ordusunun duyurmasıyla, İran İslam Cumhuriyeti’nin bu saldırıya sınırlılıklarına rağmen karşılık vermesi ihtimali giderek artıyor. Çünkü daha önce İran, egemenliğini etkileyen hiçbir saldırıya karşı sessiz kalmayacağını ve iki katıyla karşılık vereceğini defalarca açıklamıştı.

İran Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İran, Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın 51. maddesinde belirtildiği gibi, uluslararası hukuk kapsamındaki meşru savunma hakkına dayalı olarak, kendisini dışarıdan gelecek saldırılara karşı savunma hakkına sahiptir ve bununla yükümlüdür.” Bu duyuru, Birleşik Arap Emirlikleri’ne bağlı Sky News Arabic gibi birçok İsrailli ve Arap medya kuruluşunun, İran’ın saldırıya yanıt vermeyeceğini bir aracı ile Siyonist varlığa bildirdiğini iddia etmesinden sonra geldi.

Benzer bir açıklama İslam Cumhuriyeti Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi’ne yakın Nur Haber Ajansı tarafından da yapıldı: “Tahran’ın İsrail saldırılarına yönelik politikası gecikmeden ve acele etmeden karşılık vermektir. Ne kadar zayıf olursa olsun İsrail’in saldırganlığı göz ardı edilemez.”

Kudüs Haber Ajansı - KHA

ÇEVİRİ ANALİZ, 30 Ekim 2024 20:23