Öğrenciler ve Profesörler! Tarih Sizi Unutmayacak
ÇEVİRİ ANALİZ, 14 Mayıs 2024 20:15Bouthaina Shaaban tarafından english.almayadeen.net adlı internet sitesinde kaleme alınan “KORKUYU ÜRETMEK VE YAYMAK” başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik.
Sevgili öğrenciler ve profesörler,
200 günden fazla bir süredir, Arap Dünyasında bizler, sözde medeni dünyanın, entelektüel sistemi ve insan hakları yasalarıyla birlikte, Gazze ve Filistin'deki çaresiz kadınlara, çocuklara ve masum sivillere karşı böyle bir soykırımın gerçekleşmesine nasıl izin vereceğini merak ediyoruz.
Siyonistler her gün yüzlerce Filistinliye karşı onlarca katliam gerçekleştiriyor; gazetecileri, tıp doktorlarını, hemşireleri ve hastaları öldürerek hastanenin içindeki toplu mezara gömüyorlar. Yine de ABD, siyonistleri silah, para ve manevi desteğe boğmaya devam ederek, dünyamıza ve bu zamanlarda yaşayan bizlere onursuzluk getiren en kötü soykırımı ve etnik temizliği mümkün kılıyor.
Burada, Orta Doğu'da hepimiz kendimizi kesinlikle çaresiz, depresif ve Batı Dünyası tarafından tamamen ihanete uğramış hissediyorduk; çünkü sadece bize ihanet etmekle kalmadı, aynı zamanda Batı'nın insanlığın yararına geliştirdiğini ve teşvik ettiğini iddia ettiği Batı değerlerine de ihanet etti. Yedi uzun ve sıkıntılı ay boyunca, Batı'nın kendisi hakkında söylediği her şeyi, özellikle de özgür basın, kadın hakları, çocuk hakları ve insana yakışır ve güvenli yaşamlarda insan hakları ile ilgili propagandasını sorguladık.
Columbia Üniversitesi öğrencileri, komplocu dünyanın sessizliğine meydan okumak ve Gazze'deki soykırımı ve etnik temizliği durdurmak için son derece önemli çağrılarını duyurmak adına cesur eylemleriyle bu döngüyü kırana kadar tüm bunlar son derece uzağımızda yaşanan bizimle ilgisiz olaylar gibi geliyordu.
Yahudiler Avrupa'da zulüm gördüklerinde, Araplar arasında sığınaklarını buldular ve Siyonist varlığın yaratılmasına kadar, Yahudiler çoğu Arap ülkesinde vatandaştılar, Müslümanlar ve Hıristiyanlarla dostane bir şekilde yaşadılar ve ülkelerinin refahına katkıda bulundular. Orta Doğu, üç tek tanrılı dinin beşiğidir ve bu nedenle halkı, kilise ve cami ile iç içe ve hepimizin aynı Allah’a farklı şekillerde ibadet ettiğine dair köklü bir inançla birlikte yaşadı.
Iraklıları Sünniler ve Şiiler olarak ikiye ayıran bir dili ilk kez Amerikan güçlerinin Irak'ı işgal ettiği ve Sünni üçgeni, Kürt Kuzeyi ve Şii Güney'den bahsetmeye başladığı zaman duyduk. Bu, bölgenin yerli Arapları için yabancı bir dildir ve teröristlerin halkımıza yerleştirmeye çalıştıkları dil budur.
Antisemitizm, kendilerine yerli halkı kökünden söküp atma ve topraklarını ve kaynaklarını kendilerininmiş gibi kullanma hakkını verenler tarafından icat edilen ve teşvik edilen bir etikettir. Araplar hiçbir zaman antisemitik olmadılar ve olamazlar, çünkü kendileri de Samiler. Yahudilere karşı nefreti kışkırtmak için hareketleri kötüye kullananların İslam'la hiçbir ilgisi yoktur; çünkü Kur’an tüm peygamberleri övdü ve tüm peygamberlerin takipçilerini büyük bir saygıyla andı; "Şüphesiz, mü’minler, Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sabiîler, içlerinden Allah'a ve ahiret gününe iman edip salih amel işleyenler var ya, işte onlar Rablerinin yanında mükâfatlarını bulacaklardır ve onlar için ne korku vardır ne de mahzun olacaklardır."
Kur'an, dinden ziyade inancın önemini vurgular ve diğer dinlerin takipçileri arasında korku yaratma ve yayma girişimleri, şüpheli amaçlar için kullanılan çok şüpheli bir siyasi araçtır. Farklı topraklardaki farklı insanlar arasındaki iletişimi kolaylaştırması gereken Batı medyası, gerçeğin her yerdeki kitlelere ulaşmasının önünde bir engel haline gelmişti.
Öğrenciler ve profesörler ağır bir bedel ödediler ve bazıları çalışmalarını tamamlama fırsatını kaybettiler; ancak yaptığınız şey o kadar zarif ve o kadar ebedi ki, insanlığa olan güvenimizi ve ne kadar güçlü ve militarize görünürse görünsün, büyük adaletsizliğe şiddetle itiraz etme yeteneğimizi geri getirdi. Bu anlamda, halkın sesinin, dar, maddi çıkarlarının, köklü ve sorgulanmayan önyargılarının ve sığ sloganlarının ötesine geçemeyen hükümetlerin sesini geçersiz kılacağına dair güvenimizi bir nebze de olsa geri getirdiniz.
Mevcut söylemi ve eylemleri kendi anlatısıyla tamamen çelişen devletin ikiyüzlülüğüne ait olmadığınızı kanıtladınız. Batılı sistemler korku yaymaya çalışıyor: Yahudiler Müslümanlardan korkuyor, Müslümanlar Yahudilerden korkuyor, Hıristiyanlar Müslümanlardan korkuyor, Batılılar Doğululara karşı. Bu, benzer kalplere ve zihinlere sahip insanları görmeyen, sadece saflarını bölebilecek ve onları zayıflatabilecek şeyleri gören siyonist karanlık güçlerin çıkarlarına hizmet etmek için yapılıyor.
Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmuştur: "Ey insanlar! Andolsun, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışasınız diye sizi milletler ve kabileler kıldık. Şüphesiz, Allah katında en yüce olanınız, içinizden en sakınanınızdır. Şüphesiz Allah, her şeyi bilendir, her şeyden haberdardır." Renk, köken, din veya etnik kökendeki farklılıklar, insanları üstün ve aşağı olarak sınıflandırmak için değil, yalnızca Yaratıcı'nın büyüklüğünü kanıtlamak için vardır. Sadece aşağılık ırkçılar bunu kendi kötü amaçları için yaparlar ve bu gezegendeki çoğu insanın çıkarlarıyla hiçbir ilgisi yoktur.
Öğrenciler ve profesörler, devam edin! Tarih sadece sizi hatırlayacak ve sizi ezenlerden hiç bahsetmeyecek. Dünyayı hepimiz için daha iyi bir yer haline getirmek adına mücadeleye devam edin.
Kudüs Haber Ajansı - KHA
ÇEVİRİ ANALİZ, 14 Mayıs 2024 20:15
Yorumlar (0)