İran'ın Füzeleri, İsrail'in Savunmasını Nasıl Deldi?

İran'ın 13 Nisan'da İsrail'e yönelik misilleme amaçlı füze saldırısı olan ve Sadık Vaad Operasyonu olarak adlandırılan saldırı, işgal devletinin entegre hava savunma sistemlerinin ve dış desteğin üstesinden gelmeyi başardı. 

İsrail'in İranlı personel ve tesislere karşı gelecekteki eylemlerini caydırmayı amaçlayan saldırı, özellikle can kayıplarını ve ciddi hasarı önlemek için gerçekleştirildi. Operasyon, ilan edilmemiş bir nükleer güç olan İsrail'i hedef aldığı için özellikle cesurdu.

Videolardan ve fotoğraflardan elde edilen açık kaynaklı istihbarat, daha önce bildirildiği gibi Nevatim'e değil, Negev'deki Ramon hava üssüne çarpan çok sayıda savaş başlığı tespit etti; ancak işgal ordusu Nevatim'e yönelik saldırıları doğruladı ve küçük hasarı gösteren görüntüler yayınladı. Bu, İsrail'in birbiri ardına hedeflerini vuran beş füzeye karşı övülen hava savunmasının sistematik bir başarısızlığına işaret ediyor.

Kullanılan füzelere bir bakış

İslam Devrim Muhafızları Ordusu Havacılık ve Uzay Kuvvetleri komutanı Tuğgeneral Ali Hacızade durumu şöyle aktardı:

“İsrail'e eski silahlar ve asgari araçlarla saldırdık. Bu aşamada Hürremşehr, Siccil, Şehid Hacı Kasım, Hayber Şiken-2 ve hipersonik füzeleri kullanmadık.”

Peki İran, yurt içinde üretilen önemli cephaneliğinden hangi füzeleri konuşlandırdı ve neden?

Kadir: 20 yaşında olmasına rağmen, bu füze, İsrail'in Arrow-2 önleme yeteneklerini tüketmek için tuzak savaş başlıkları konuşlandırarak etkili olduğunu kanıtladı. Havada seyir halindeyken, Kadir, Arrow-2'nin 10 önleme mermisi fırlatmasını sağlamak için yaklaşık 10 tuzak savaş başlığı ateşler ve düşmanın mühimmat stokunu boşaltır.

İsrail’in önleme füzelerinin bir dizi "gökyüzündeki ışığa" yanıt verdiği görüntüler, aslında, çoğu zaman sadece tuzaklara açılan ateşti. Gerçek İran savaş başlıkları, Arrow-2'nin sistemleri tarafından ayırt edilmeyip önleyicileri tarafından imha edilmediğinde hedeflerine ulaştı.

Füze, düşmanın füze savunması için ek hedefler oluşturabileceği ve hava üsleri gibi geniş alan varlıklarının operasyonunu bastırabileceği için İran'ın cephaneliğinde hala geçerli. 

Dezful: 600 ila 700 kilogram taşıma kapasitesine sahip kompakt, uygun maliyetli bir füze, görünüşe göre özellikle işgal altındaki kuzey Golan'daki bir İsrail istihbarat üssünü vurmak için kullanıldı ve menzil sınırları içinde stratejik konuşlandırıldığını gösterdi. 

Bu, yaklaşık 6 ton ağırlığında, düşük maliyetli, tek aşamalı hassas bir füze, ancak İsrail'e ulaşabiliyor - Dezful beş yıl önce hizmete girdiğinde İran için devrim niteliğinde bir ilerlemeydi - ancak menzili yaklaşık 1.000 kilometre olduğu için Nevatim'e ulaşamıyor. 

İmad: Yaklaşık on yıllık olan bu füze, İran'ın, İsrail'in Arrow-3 ve Amerikan SM-3 gibi yeni hava savunma sistemlerine karşı önlemlerini test etmek için kullanıldı. 

Hayber Şiken-1: Hayber Şiken-1, 2022 yılında Devrim Muhafızları Havacılık ve Uzay Kuvvetleri tarafından hizmete sokuldu. Arrow-3'e "baskıcı bir yörüngede" uçarak karşı koyar. 

Uçuşunun terminal aşamasında Hayber Şiken-1, Arrow, Patriot ve Davud’un Kapanı dahil olmak üzere birden fazla savunma sisteminin müdahalesinden kaçınmak için tasarlanmış aerodinamik manevralar gerçekleştirir.

Yumruklardan kaçan bir boksöre benzetilen bu manevralar, savunma sistemlerini tepkilerini geciktirmeye veya birden fazla önleyiciyi konuşlandırmaya zorlayarak müdahale sürecini karmaşıklaştırır ve genel etkinliklerini azaltır. 

Hayber Şiken-1, füze savunmasını "uzaktan fırlatma" modunda fırlatmaya zorluyor, bu da tek bir füzeye karşı birkaç önleyicinin gerekli olduğu anlamına geliyor. İsrail'in de belirttiği gibi, bu füzeye atfedilen başarılı saldırılar – dokuz doğrulanmış isabetle – etkinliğinin altını çiziyor ve Devrim Muhafızları Ordusu’nun en son modellerinin bir nesil gerisinde olmasına rağmen füze teknolojisinde önemli bir evrimi temsil ediyor.

Hayber Şiken-1'in manevra kabiliyeti, onu video görüntüleriyle yakalanan başarılı vuruşları gerçekleştirme olasılığı en yüksek aday haline getiriyor.

İran medyası o zamandan beri Hacızade'nin, "Bu aşamada, İran'ın gelişmiş füze cephaneliğinin bir parçası olan Hürremşehr, Siccil, Şehid Hacı Kasım, Hayber Şiken-2 ve hipersonik füzelerini kullanmadık” dediğini aktardı. Bu, İran'ın eski Hayber Şiken-1 füzesini kullanmasını engellemez, ki bu hala art arda doğrudan isabet elde etmek için kullanılan en muhtemel İran füzesi gibi görünüyor.

'Örümcek ağından daha zayıf' 

İsrail'in Negev Çölü'ndeki bir ABD izleme istasyonundan gelen verilerle ve Tahran'dan saldırının 36 saat önce bildirilmesiyle desteklenen entegre hava savunma sistemine rağmen, çok sayıda İran füzesi hedeflerini başarıyla vurdu. 

ABD istasyonu, İran'ın füze fırlatmalarını izliyor ve toplanan veriler İsrail'in savunma tepkisini artırmayı amaçlıyor. Ancak Ürdün'ün hava sahasını savunması, Suudi Arabistan ve BAE'nin istihbarat sağlaması da dahil olmak üzere çok uluslu bir koalisyonun desteğine rağmen, İsrail'in savunması ihlal edildi.

İsrail, İran saldırısından önce GPS karıştırma faaliyetinde bulunsa da, çabaları boşa çıktı. Bu tür "elektronik savaş" önlemleri İran'ın balistik füzelerine karşı koyamaz. Eski dron modelleri buna duyarlı olsa da, İran'ın Şahid-136 drone modelleri GPS parazitine karşı "sertleştirildi".

Bu muhtemelen Rusya'nın Ukrayna askeri tiyatrosunda Devrim Muhafızları Havacılık ve Uzay Kuvvetleri ile paylaşılan deneyimlerine dayanıyor. Devrim Muhafızları'nın füzeleri, jiroskoplar ve bilgisayarlar gibi yerleşik güdüm sistemlerine dayanan "ataletsel güdüm sistemleri" kullanıyor. 

Atalet yönlendirme sistemi, fırlatma sırasında ve hemen sonrasında girdi alır. Bu noktada, Devrim Muhafızları fırlatma üssünden veri almayı bırakıyor ve yalnızca yerleşik sistemlerine güveniyor. Füzelerin bin ila bin 200 kilometre yol kat etmesi ve yalnızca yerleşik sistemler tarafından yönlendirilen hedefleri kesin bir doğrulukla vurması, İran'ın üstün bir başarısıdır.

İsrail'in savunma inandırıcılığı tehlikede 

İsrail ve müttefikleri, yüzlerce füze ve insansız hava aracının İran tarafından fırlatıldığını iddia ediyor. Bununla birlikte, İran tarafının lehine olan tahminler, yalnızca 50 ila 60 füzenin fırlatıldığını ve 9 ila 15'inin belirlenen hedefleri vurduğunu gösteriyor. 

İsrail ordusunun propagandacıların yüzde 99'luk bir önleme oranı iddiası, yukarıdaki tahmin doğruysa, yaklaşık yüzde 50 veya 60'a düşecektir. İsrail'in füze sayısıyla ilgili iddiası, Kadir füzeleri tarafından konuşlandırılan tuzakları sayarsak şişirilebilir. Eğer öyleyse, resim İsrail'in füze savunma performansı için çok daha iç karartıcı görünecektir. 

Bu nedenle, itibarını kurtarmak ve tırmanışı kontrol altına almak için, genel lansmanlarda siyasi olarak yönlendirilen bir enflasyon belirgindir. Bu, İsrail'in tırmanmasını önlemeye çalışan ABD çıkarlarıyla uyumludur. Washington'un krizi kontrol altına alma amacının gerçek rakamı yayınlamasına izin verip vermeyeceği belirsiz, özellikle de İran salvosu küçükse. Nispeten küçük bir İran salvosunun karmaşık bir füze savunma sistemini yenmeyi başardığı kanıtlanırsa, İsrail yenilmezlik aurasını kaybeder.

Net bir mesaj gönderme 

İran'ın bu saldırıda kullanmayı seçtiği füzelerin türleri ve miktarları sadece askeri taktikler değil, aynı zamanda İsrail'in hava savunma sistemlerindeki yetenekleri göstermeyi ve güvenlik açıklarını ortaya çıkarmayı amaçlayan siyasi mesajlardır. 

Ancak açık olan şu ki, birden fazla İran savaş başlığı İsrail'in hava savunma sistemlerine girip kritik hedefleri vurduğunda, denklemleri değiştiren bir siyasi-askeri olay meydana geldi. Yani İran, İsrail'in hava savunmasını kırarak ve bunu eski balistik füzelerle yaparak güçlü bir mesaj verdi.

İsrail'in İran'ın uranyum zenginleştirme tesislerini hedef alma tehditlerine yanıt olarak, İran'ın nükleer altyapısının dayanıklılığı işgal devletinin konvansiyonel yetenekleri için önemli bir zorluk teşkil ediyor. 

Dezavantajlarına rağmen, böyle bir saldırıdan elde edilecek potansiyel siyasi kazanımlar, güç durumdaki İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve onun sağcı, milliyetçi hükümeti tarafından olumlu karşılanabilir. 

Buna karşılık, İran'ın Natanz veya Fordo gibi nükleer tesislere yönelik herhangi bir İsrail saldırısına tepkisi, Devrim Muhafızları Havacılık ve Uzay Kuvvetleri'nin tüm yeteneklerinden yararlanarak muhtemelen yoğun olacaktır. Aynı zamanda, Tel Aviv ve Washington'u dehşete düşürecek şekilde, İran'ın Nükleer Merkezlerini Koruma ve Güvenlik Teşkilatı Tuğgeneral Ahmed Hak Taleb'in 18 Nisan'da önerdiği gibi, potansiyel olarak İslam Cumhuriyeti'nin nükleer doktrininin gözden geçirilmesine yol açacaktır.

Kudüs Haber Ajansı - KHA

ÇEVİRİ ANALİZ, 22 Nisan 2024 14:37