Yemen'in Batıya Vurduğu Darbe İlham Olacak
ÇEVİRİ ANALİZ, 02 Nisan 2024 20:10Lokman Abdullah tarafından al-akhbar.com adlı internet sitesinde kaleme alınan “YEMEN’İN VURDUĞU DARBE BATI’DA YANKILANIYOR… PEKİ YA BAŞKALARI DA BU TECRÜBEDEN İLHAM ALIRSA?” başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik.
Yemen dokuz yılı aşkın bir süredir savaş halinde olsa da Arap koalisyonunun Yemen’e saldırısı Batı’nın kararıyla gerçekleşmiş ve savaşın devam etmesinin arkasındaki sebep de Washington’un çıkardığı engeller olsa da Batı’nın, Gazze Savaşı öncesinde Husiler hakkında pek de bir şey bildiği söylenemezdi. Ancak Aksa Tufanı her şeyi değiştirdi. Husiler artık sahnenin önünde yer alıyor. Husilerin, Gazze’nin yanında durması Batı’da geniş bir halk kesiminde itibarını artırdı. O kadar ki Washington, Londra ve New York gibi şehirlerde insanlar, San’a’nın İsrail gemilerine yaptığı saldırıları desteklemek için gösteriler düzenledi.
Basit medya imkanlarına rağmen Yemen, Filistin davasına desteğinin meşru olduğunu göstermeyi başardı ve savaşın başlangıcında Batı’nın, özellikle de devasa medya imparatorluklarının, bu ülkenin askeri gücünü ve Batı toplumlarını aşarak gerçeği olduğu gibi aktarma, Filistin halkının mağduriyetini ve bağımsız bir devlet kurma haklarını gösterme yeteneğini hesaba katmadığı ortaya çıktı.
Yemen’in, Gazze’yi savunmaya başlamasının ardından Yüksek Siyasi Konsey üyesi Muhammed Ali el-Husi’nin BBC ile yaptığı röportaj, Sana’nın Batı medyasına sızmasının başlangıcı olarak kabul edilebilir. O dönemde Batı medyası, Araplar karşısındaki tarihi üstünlüğüyle övünüyordu ve gündemlerine göre Yemenli konuğa “Bunca mil uzak olmanıza rağmen ve hiçbir ilginiz olmadığı halde sizi bu çatışmaya dahil eden nedir?” diye sormaları da doğaldı. Binaenaleyh hiçbir Batılı medya mensubu, Muhammed Ali el-Husi’nin yıldırım mesabesindeki, “Biden Netanyahu’nun komşusu mu? Aynı dairede mi yaşıyorlar? İngiliz başbakanı aynı binada ve Fransız cumhurbaşkanı da aynı katta mı yaşıyor?” şeklindeki cesur cevabını beklemiyordu. Geçen yılın sonunda Siyonist varlıkla yapılan hiçbir savaşta görülmemiş bir biçimde İsrail gemisi “Galaxy Leader”ın ele geçirilme anına ait Yemen denizcilerini bir askeri helikopterden inerken gösteren yüksek kaliteli videolarının yayınlanması da İsrail ve ABD savaş makinesinden muzdarib olan herkesin hoşuna gitti. Video ciddi bir biçimde yayıldı ve rehin tutulan geminin, Yemenli liderler ve toplumun çeşitli kesimlerince ziyaret edilmesi Yemen’in gücünü ve kudretini gözler önüne serdi. Foreign Policy dergisi de Husilerin, özellikle Gazze ile ilgili konularda, İngilizce içerik sunarak Batı toplumunu mevzuya dahil etme konusundaki becerisine dikkat çekti. Dergi, Yemenli yetkililerin daha fazla insana ulaşmak için resmi bildirileri Arapça yerine İngilizce yayınlamaya başlamasına dikkat çekti. Dergideki bir araştırmacı, “Husilerin bu alandaki çabaları, kamuoyunun desteğini kazanmak noktasında sosyal iletişim kanallarının önemini yansıtıyor.” dedi.
Batı’yı endişelendiren şey, Yemen’in Filistin davasını desteklemekte ön saflarda yer aldığı gerçeğini kamuoyuna duyurmadaki başarısı
Kısa sürede Batı’nın Yemen’e bakışı değişerek hafife alma ve kayıtsızlıktan ihtiyatlılığa ve beklentiye dönüştü. Bu bağlamda Amerikan dergisi Newsweek, IR Consilium danışmanlık firmasının genel müdürü olarak görev yapan deniz güvenliği uzmanı Ian Ralby’den, “Son aylarda Hindistan kıyıları gibi Yemen’den uzaktaki gemilere yönelik saldırılar göz önüne alındığında, onlara karşı hazırlıklı olmalıyız.” diye aktardı. Aynı zamanda Ralby, ABD’nin, Ensarullah’a karşı yürüttüğü askeri operasyonları genişletmesinin, cemaatin dünya sahnesinde kendileri ile alakalı önem duygusunu artırabileceği konusunda da uyardı. Ayrıca her cuma günü San’a ve diğer şehirlerde düzenlenen geniş çaplı protestolar, halkın liderlerine desteğindeki ivmeyi ortaya koyması açısından incelenmesi gereken konular arasında görülüyor. Batıyı endişelendiren bir diğer husus ise, Yemen medyasının, Yemen halkının Filistin davasına en çok destek veren halklardan biri olduğunu göstermesindeki başarısı. Bu bağlamda Foreign Policy dergisi, uzmanların, Ensarullah’ın saldırılarını Arap halkları için bir gurur kaynağı olarak göstermeyi ve bundan yararlanarak sosyal medya aracılığıyla yerel nüfuzunu büyük ölçüde genişletmeyi başardığını söylediklerini aktardı. Dergi, yakın zamana kadar Husilerin mesajının Yemen sınırlarının ötesine geçmediğini, “Amerika’ya ölüm, İsrail’e ölüm” sloganlarının düşmanları tarafından “tuhaf ve komik” olarak değerlendirildiğini, ancak bu sloganların çok geçmeden Husilerin, Amerikalılar ve İsraillilerle savaşma hayalini ifade ettiğinin anlaşıldığını, şimdi bu hayalin gerçek olduğunu ve bir vakıaya dönüştüğünü ekliyor.
Batı’nın endişeleri sadece bunlarla sınırlı değil; Husilerin saldırıları birçok canlı ve özgür halk tarafından gurur ve ilham kaynağı olarak görülüyor. Bu deneyimin, dünya sahnesi için bir giriş kapısı olması bakımından başka yerlerde de örnek alınmasından korkuluyor.
Uzmanlar, ABD yönetimini Husilerle etkili bir şekilde başa çıkmak adına yeni bir strateji geliştirmeye çağırıyor. Nihayetinde bu strateji doğrudan çatışma biçiminde olmayabilir, çünkü Yemen’deki savaş Husilerin lehine işliyor. Uzmanlara göre ABD yönetiminin bu durumdan kurtulmanın bir yolunu bulması gerekiyor.
Kudüs Haber Ajansı - KHA
ÇEVİRİ ANALİZ, 02 Nisan 2024 20:10
Yorumlar (0)