Yemen Yeni Stratejik Hamleye Hazırlanıyor
ÇEVİRİ ANALİZ, 02 Nisan 2024 20:09Lokman Abdullah tarafından al-akhbar.com adlı internet sitesinde kaleme alınan “SANA, SAVAŞ GEMİSİ DÖNEMİNİ BİTİRİYOR: WASHINGTON DOKTRİNDE DEĞİŞİKLİK DÜŞÜNÜYOR” başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik.
Rakiplerin, büyük savaş filolarının yeteneklerini geçersiz kılabilecek modern ve ucuz teknolojilere sahip olduğu bir dönemde Batılı askerî ve araştırma kurumlarında II. Dünya Savaşı temelli savaş sistemleri kullanarak çatışmaları ve savaşları yönetmenin bir fayda sağlayıp sağlamayacağı hususunda ciddi ve derinlemesine düşünenler var. Evet, Ensarullah saldırılarını engellemenin yüksek maliyeti Pentagon’da endişelere yol açtı. Zira Washington’un 2000 dolara mal olan bir insansız hava aracını düşürmek için 2 milyon dolarlık bir füzeye ihtiyacı var. İHA kullanılarak yapılan saldırılar arttıkça, bunun Amerika ve müttefiklerine maliyeti de o kadar büyük olacak. Ezcümle Kızıldeniz’de olup bitenlerden çıkacak stratejik ders, artık Batılı savaş gemilerinin sayısında değil; daha ziyade kıyıda konuşlandırılmış füzeler ve savaş gemilerinin oluşturduğu tehdide eşit veya daha büyük bir tehdit oluşturan, yüzlerce hatta binlerce mil uzaktaki hedefleri vurabilen insansız hava araçları gibi mevcut yeteneklerle Yemen’in deniz yolu güzergâhını bozma kabiliyetine dair yöntem ve yollarında yatmakta. Burada söz, tıpkı geçen yüzyılda uçak gemilerinin yaptığı gibi deniz savaşı alanında bir devrim gerçekleştiren Yemen’in yetenekleri etrafında dönüyor.
Askeri uzmanlar, Kızıldeniz’deki Amerikan mürettebatının yorgun ve gergin olduğunu, her seferinde her şeyi doğru yapmak zorunda olduklarını ve her zaman patlayıcı uzmanları misali “İlk hata son hatadır!” kuralına göre hareket etmeleri gerektiğini söylüyor. Buna karşılık Husilerin, Batılıların “uzun maç” olarak nitelendirdiği uzun vadeli bir stratejide yalnızca bir kez şanslı olmaktan başka bir şeye ihtiyacı yok. Husiler, sadece felaketin yıkıcı darbesinin ellerinden düşmanın başına inmesini bekliyor.
Daha geniş bir portrede, Batılı güçler Gazze Savaşı’ndan sonrasını düşünüyor. Çünkü Kızıldeniz’de yaşananların uzun vadeli etkileri, savaş sona erdiğinde de devam edecek. Bu durum, Çin ile yaklaşmakta olan çatışmada da kendine bir karşılık buluyor. Şöyle ki Kızıldeniz’de ve Rusya-Ukrayna savaşında yaşananlara dair Batılılara ait değerlendirmeler, Batılı askeri doktrinin yeni ortaya çıkan teknolojilerle başa çıkmak için yeterince uygun olmadığı konusunda endişelere yol açıyor. Özellikle Çin’in, düzenli ordularının yanı sıra bağımsız yüzey araçları, gelişmiş şamandıra sistemleri ve çeşitli İHA’lar gibi yeni teknolojilerle donatılmış sistemleri de var. Ayrıca 19 bin mil uzunluğundaki sahil şeridi boyunca mobil gemisavar füzelere ve İHA’lara da sahip. Uzmanlar, Çin füzelerini ve İHA’larını yok etmenin Amerikan donanması için Husilere kıyasla daha büyük bir meydan okuma oluşturacağı uyarısında bulunuyor.
Gelecekte ABD Donanması muhtemelen daha küçük ve daha hızlı savaş gemileri kullanacak
Nato bağlamındaki Amerika ve İngilizlere ait Refah Muhafızı ve Avrupa’nın Aspides koalisyonlarına karşı Ensarullah’ın asimetrik ve eşitsiz savaş stratejisi, Atlantik örgütünü sadece stratejik ve taktik düzeydeki yakın tehditleri değil, aynı zamanda kullanılan tüm kavramları, ilkeleri, politikaları, taktikleri, teknikleri, eğitimleri ve yöntemleri yeniden değerlendirmeye ve silahlanma sürecini yeniden gözden geçirmeye zorladı. Batılı uzmanlara göre, Amerikan donanması gelecekte büyük hava savunma sistemleri yerine füzelerle donatılmış daha küçük ve daha hızlı savaş gemilerine bel bağlayacak ve bu gemileri havada, suda ve su altında insansız araçlarla destekleyecek.
Amerikan “National Interest” gazetesi mevcut durumu “Amerikan donanmasının yeni kâbusu” olarak vasfedip “Büyük savaş gemilerinin çağı sona mı erdi?” diye sordu ve “Evet, pahalı zırhlı gemiler gibi büyük savaş gemilerinin çağı sona erdi.” şeklinde bir cevap ortaya koydu. Ne var ki Amerikan donanmasının, büyük ve köklü değişiklikler yapmak için şu anda uygulanması zor olabilecek gereksinimlere ihtiyaç var. Bu sebeple Washington, öncelikle San’a ile asimetrik savaş stratejisinin dayattığı askeri açığı kapatmak için filosunda yer alan çeşitli silah sistemlerindeki aksaklıkları gidermek ve ders çıkarmak amacıyla teknik ve askeri ekipler gönderdi. Deniz Harp ve Mayın Geliştirme Merkezi, deniz muharebe taktiklerini geliştirmek, bunları eğitimlere entegre etmek ve filoya taktiksel deneyim kazandırmak için çalışmalara öncülük ediyor. Ekip ayrıca Husilerin oluşturduğu tehditlerin yanı sıra Orta Doğu’da Amerikan gemilerinin ve uçaklarının girdiği çatışmaları inceleyerek operasyonların nasıl uyarlanabileceğini, insansız hava araçlarını ve füzeleri daha iyi tespit etme ve düşürme kabiliyetini nasıl geliştirebileceğini anlamaya çalışıyor. Merkez ayrıca filonun, kendi gemilerinin ve Kızıldeniz’deki İsrail gemilerinin korunması için ihtiyaç duyabileceği yeni yetkinlikleri de araştırıyor. Görevleri arasında ana geliştirme sürecine entegrasyonu beklemek yerine savaş sisteminin programında hızlı bir şekilde küçük değişiklikler yapılmasına olanak sağlayan “Aegis Hızlı Yetkinlik Kazanma” sistemi kapsamında ABD Donanması ve Lockheed Martin tarafından geliştirilen şey de yer alıyor.
Bu operasyonu yürüten ekip, anlık yorumları veya taktiklerdeki değişikliklere ilişkin tavsiyeleri ya da Yemen kuvvetlerinin davranışlarında gördüğü yeni herhangi bir şey veya tehdidi daha iyi görme ve tepki vermenin yeni yolları ya da diğer aciliyet taşıyan incelemeleri bölgeye göndermeden önce radarlar, sensörler ve savaş sistemleri tarafından toplanan ve hızlı bir şekilde incelenen verilere ek olarak, gemiler ve uçaklar tarafından sağlanan her çatışmada neler olduğuna ilişkin “fotoğraf hikayelerine” itimat ediyor.
Kudüs Haber Ajansı - KHA
ÇEVİRİ ANALİZ, 02 Nisan 2024 20:09
Yorumlar (0)