Gazze Direnişinin Güç Kaybettiği Doğru Mu?

İsrail'in Gazze'deki sivilleri katletmesine misilleme olarak Filistin ve müttefiklerinin silahlı direnişinin kapasitesi hakkında bir dizi teori dolaşıyor. İran'ın Press TV'sinin Şubat 2024 ayı için topladığı bilgiler bize daha iyi bir bakış açısı sağlıyor. Genel olarak, yaygın olarak kınanan soykırım bombardımanı ve kuşatmasına rağmen, Gazze Direnişi'nin faaliyetlerinin azaldığına dair çok az işaret var.

Press TV, Direniş faaliyetinin öğelerini, her birinden kısa açıklamalarla günlük olarak listeliyor. Liste, Hizbullah (Lübnan), Irak'taki İslami Direniş ve Yemen Silahlı Kuvvetleri’nin (Yemen'in devrimci hükümetini tanımak istemeyen Batılı hükümetler ve medya tarafından 'Husiler' olarak adlandırılıyor) bölgesel direniş eylemlerini içeriyor.

Listelenen Filistin direniş faaliyetlerinin çoğu Gazze'de, Hizbullah’ın faaliyet gösterdiği işgal altındaki Filistin'in kuzey kesimlerinde ve işgal altındaki Lübnan ve Suriye'nin bazı bölgelerinde bulunuyor. 

Listelerdeki ayrıntılar, hangi faaliyetlerin 100 mm veya üzeri toplar veya ağır roketler (örneğin ağır Katyuşalar, Felak ve Burkan roketleri) ve uzun menzilli insansız hava araçları gibi ağır silahları içerdiği konusunda bize kabaca bir fikir veriyor. Ancak bu bilgi yetersiz.

Bu verilerden çıkarılabilecek kilit noktalar aşağıdaki gibidir: 

1. Hamas'ın silahlı kanadının (Kassam Tugayları) yok edildiğine dair söylentiler asılsızdır. Kassam, Şubat ayının çoğu gününde ve toplamda 88 operasyon gerçekleştirdi ve bunların çoğu 105 ve 107 mm mermiler gibi ağır silahlarla gerçekleştirildi. Operasyonlarının üçte biri Şubat ayının son haftasında gerçekleşti.

2. Hamas yalnız değil. Kudüs (İslami Cihad) ve el-Aksa (El Fetih) tarafından neredeyse aynı sayıda operasyon yapıldı – sırasıyla 90 ve 81 adet. Ancak Kassam'ın daha ağır silahlar kullanmış olabileceği anlaşılıyor. Genel olarak Kassam, birleşik Filistin Direniş operasyonlarının yaklaşık dörtte birini oluşturuyordu. Bütün bunlar, İsrail'in "Hamas"ı ortadan kaldırma hedefini daha da yanıltıcı hale getiriyor. 

3. El-Fetih liderliğindeki FKÖ'nün "İsrail"i "tanıdığı" ve el-Fetih'in hakim olduğu Filistin Yönetimi'nin prestijinin son on yıllardaki işbirlikçi rolü ve  tüm zamanların en düşük seviyesinde olduğu göz önüne alındığında, El Fetih milislerinin (FKÖ ve Filistin Yönetimi'nin baskın partisi: PA) silahlı direnişte çok aktif olması dikkate değerdir. El Fetih Direniş grupları (esas olarak El Aksa Tugayları ve aynı zamanda El-Asife) Filistin halkının gözünde partiyi bir dereceye kadar haklı çıkarıyor olabilir.

4. Hizbullah, Şubat ayında gerçekleştirdiği 202 operasyonla İsrail ordusuna kendini kabul ettiren en aktif güçtür. Hizbullah Gazze sahnesinde faaliyet göstermiyor, ama İsrail ordusunun önemli bir bölümünü Gazze'den uzaklaştırdığı kesin. Press TV'deki açıklamalar, kullanılan silahların çok fazla analizine izin vermiyor, ancak birçoğu ağır silahlar içeriyor. Hizbullah'ın ağır silahlara sahip olduğu ve füze cephaneliğinin çoğunun yedekte kaldığı iyi biliniyor. 

5. Kassam, Kudüs, Eel-Aksa ve Hizbullah savaşçıları, Şubat ayının ikinci yarısında ilk yarıya göre daha fazla operasyon gerçekleştirdi. Tabii ki bunun bir bedeli oldu. Hizbullah 27 Şubat'ta mevcut turda 209 savaşçısını kaybettiğini bildirdi. Yine de, verilerin gösterdiği gibi, operasyonları da yavaşlamıyor.

6. FHKC (Ebu Ali Mustafa) ve DFLP (Ömer el-Kasım) ile bağlantılı daha küçük direniş grupları Şubat ayında 21 operasyon daha gerçekleştirdi. Nasır Salaheddin Tugayları için de iki operasyon kaydedildi (21 Şubat ve 22 Şubat'ta).

El Fetih kontrolündeki Filistin Yönetimi'nin (PA) Batı Şeria'daki toprak hırsızlığı ve etnik temizlik hızını yavaşlatma veya Gazze'deki ablukayı kırma konusundaki yetersizliği göz önüne alındığında, Filistin kamuoyu Filistin Yönetimi'ne karşı pozisyon aldı ve Direniş'e daha yakın hale geldi. Kasım-Aralık 2023'te ankete katılanların çoğu (% 72; Batı Şeria'da % 82 ve Gazze Şeridi'nde %57) 7 Ekim'deki saldırıyı destekledi. Katılımcıların yüzde 95'i İsraillilerin Gazze'ye yönelik saldırılarında savaş suçu işlediğine inanırken sadece % 10'u Hamas'ın savaş suçu işlediğine inanıyordu.

Gazze'nin gelecekteki yönetimi için en popüler iki seçenek Hamas (% 60) veya Filistin Yönetimi 'Başkanı' Mahmud Abbas'ı (% 16) dışlayan bir Filistin Birliği hükümetiydi. Yakın zamanda yapılan bir başka anket, Filistinlilerin % 79'unun seçilmemiş 'Başkan' Mahmud Abbas'ın istifa etmesi gerektiğini düşündüğünü gösterdi. El Fetih liderliğindeki Filistin Yönetimi, Hamas'a karşı kaybettiği 2006'dan bu yana seçim yaşamadı. Bununla birlikte, Washington, AB ve bazı Arap monarşilerinin finansmanıyla desteklenen Abbas ve Filistin Yönetimi, kendilerini işgal altındaki Filistin topraklarının yöneticileri olarak sunmaya devam ediyor. Anketler, Batı Şeria'da yüzde 80, Gazze Şeridi'nde ise yüzde 61'in Hamas'ın İsrail operasyonlarına rağmen Gazze Şeridi'ni yönetmeyi başaracağına inandığını söylüyor.

Öte yandan Washington, ABD destekli bombardıman sona erdikten sonra Filistin Yönetimi'ni yeniden şekillendirmeye ve Gazze'yi kontrol etmek için bir araç olarak kullanmaya çalışıyor. Bu nedenle, ABD'nin baskısı altındaki tüm Filistin Yönetimi kabinesinin istifasını istiyor, ancak en sevilmeyen figür olan Mahmud Abbas'ınkini değil. 

İsraillilerle daha fazla uyum talep etmek, Filistin halkının gözünde Abbas'a veya Filistin Yönetimi'ne meşruiyet kazandırmayacaktır. 

Direniş kalıcıdır; hem de daha büyük bir halk desteğiyle.

Kudüs Haber Ajansı - KHA

ÇEVİRİ ANALİZ, 05 Mart 2024 20:58