İsrail Acı Verici Tavizlere Hazırlanıyor
ÇEVİRİ ANALİZ, 22 Aralık 2023 17:20Beyrut Hammud tarafindan al-akhbar.com adlı internet sitesinde kaleme alınan “AMERİKA'DAN YENİ ATEŞKES İÇİN BASKI... İSRAİL “ACI VERİCİ TAVİZLERE” HAZIRLANIYOR” başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik.
Amerikalılar, İsrail'e sadece askeri bir hava köprüsü sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda özellikle de savaşın bitiminden sonraki gün ile Lübnan ve Kızıldeniz'deki bölgesel zorluklarla yüzleşmek için amacı savaş yönetimi alanlarıyla ilgili her boşluğu kapatmak olan siyasi bir hava treni desteğinde de bulunuyor. Bar-Ilan Üniversitesi'nde ABD ilişkileri uzmanı ve Kudüs Strateji ve Güvenlik Enstitüsü'nde kıdemli araştırmacı olan Profesör Eitan Gilboa; aralarında Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ve ABD Ordusu Genelkurmay Başkanı General Charles Brown’un eşlik ettiği Savunma Bakanı Lloyd Austin’ın da bulunduğu ABD'li yetkililerin İsrail'e ziyaretlerini bu şekilde özetledi. Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Başkanı William Burns da Mossad başkanı David Barnea ile birlikte işgalci İsrail ile Hamas arasında esir değişimi anlaşmasını harekete geçirmek adına bu trene dahil oldu.
Gilboa'ya göre, Amerika'nın İsrail tarafından yürütülen bir savaşa derinden dalmış olması kesinlikle emsalsizdir ve bu, İsrail'in bu kez yürüttüğü savaşın da emsalsiz olmasından ve etkileri ve yansımaları bölgeye ve dünyaya büyük ölçüde yayılan hedeflerle İsrail'in, hiçbir zaman bunun gibi birleşik ve sürekli bir savaş yapmamış olmasından kaynaklanmaktadır. Gilboa, Amerikalıların, sahada olup bitenler ve devam eden savaşın askeri ve siyasi programları hakkında ayrıntılı raporları dinlemek ve ayrıca tavsiyelerde bulunmak ve İsrail politikasının kendi çıkarlarına mümkün olduğunca yakın kalmasını sağlamak için geldiklerine dikkat çekiyor ama bununla beraber Austin'in dört yıldızlı bir general olduğunu ve Irak'taki Amerikan kuvvetlerinin yanı sıra Merkez Komutanlığına da liderlik ettiğini... ve bir Amerikalı olarak kalabalık yerleşim birimlerinde teröre karşı savaşın anlamını Dışişleri Bakanı ve Ulusal Güvenlik Danışmanından çok daha iyi anladığını ve bu sebepten ziyareti sırasındaki açıklamalarının İsrail'in Hamas'a boyun eğdirme, kaçıranları serbest bırakma ve İsrail'in hedeflerini uygulayıp gerçekleştirmesini sağlayacak askeri destek sağlama hakkı konusunda açık ve kesin olduğunu sözlerine ekliyor.
İsrailli araştırmacıya göre Austin, ABD'nin İsrail'in savaşı sonlandırması için belirli bir tarih belirlemediğini açıklamasına rağmen İsrail'in yüksek yoğunluklu mevcut aşamadan Amerikan yönetiminin birkaç hafta içinde geçilmesini umduğu temposu ve yoğunluğu düşük bir aşamaya ne zaman geçmeyi planladığını bilmek istiyordu. Savaşın ertesi gününe gelince, İsrail ile ABD arasında İsrail'in, Gazze'de işgalci bir otorite kurmayacağı ve savaştan sonra kurulacak yeni otoritede Hamas'ın herhangi bir temsilinin olmayacağına dair bir anlaşma var. Ne var ki ABD, Filistin Yönetimi'nin bileşiminde ve yönetiminde değişiklik yaptıktan sonra Gazze'ye geri dönmesiyle ilgiliyken Netanyahu buna karşı çıkıyor ve bu karşı çıkışı da esas olarak kendi seçmen tabanına yönelik. Savunma Bakanı Yoav Galant ise Gazze'de hem Hamas'ın hem de Filistin Yönetimi'nin yerini alacak uluslararası sivil bir kontrolden bahsediyor. Bu nedenle ABD, İsrail'in Gazze'de Hamas'ın yeniden iktidara gelmesini engellemek için askerî harekât yapma ve İsrail sınırında bir güvenlik bölgesi kurma planlarından korkuyor.
Gilboa'ya göre Amerikan yönetimindeki yetkililer bu kez iki ek konuya daha fazla zaman ayırdı; birincisi kuzeyde Hizbullah'la ilgili, ikincisi Babu’l-Mendeb Boğazı'nda ticari ve sivil gemilere yönelik Ensarullah saldırılarıyla ilgiliydi. Amerika Birleşik Devletleri’nin, bu iki arenada gerginliğin genişlemesini önlemek için kararlı bir çaba harcadığına, ancak olanların tamamen bunun tersi yönde cereyan ettiğine dikkat çekiyor ve devam ediyor: Şu ana kadar Washington geçmişte başarılı olmuş diplomatik ve askeri modeller üzerinden çalışıyor. İsrail ile Lübnan'ın 2022'de vardığı ve aralarındaki deniz ekonomik sınırlarını belirledikleri gaz anlaşması ve Kızıldeniz'de, 2008 ve 2009 yıllarında Somalili korsanlara ait görüntüyü sona erdiren uluslararası deniz gücü modeli gibi. Bununla birlikte, ABD'nin, savaşın Körfez ülkelerini de etkileyecek şekilde genişleyeceği korkusuyla bir dizi uluslararası denizcilik yasasını ihlal eden Husi saldırılarını kontrol altına alma politikası değişmiş görünüyor.
Başlangıçta Washington, Ensarullah’ı ve İran'ı caydırmak amacıyla uçak gemisi Eisenhower’ı, ona eşlik eden gemileri ve diğer muhripleri Arap-Fars Körfezi'ne gönderdi; ancak bu yeterli değildi. Dünyanın dört bir yanındaki büyük gemi şirketlerinin Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı'nda seyrüseferi bırakıp Afrika çevresindeki uzun rotayı seçme kararı ışığında, ABD ortaya koyduğu tavırdan yön değiştirdi. Özellikle alternatif ticaret yolunun Babu’l-Mendeb ve Süveyş Kanalı güzergahından hem ulaşım fiyatları açısından hem de dünya genelindeki emtia fiyatları düzeyinde çok daha pahalı olması nedeniyle bu değişim önemliydi. Austin, bu temelde Bahreyn'den “Refahın Bekçisi” adında çok uluslu bir görev gücünün kurulduğunu duyurdu. Bu gücün ticari gemilere eşlik edip onlara koruma sağlamakla mı yetineceği, yoksa Husi hedeflerine yönelik spesifik cezai saldırılar mı gerçekleştireceği henüz belli değil. Aynı şekilde “ABD'nin İran'a karşı ne yapacağı da belirsiz” diyen Gilboa, özellikle şaşırtıcı olanın, gemilerin Süveyş Kanalı'nı geçmesinin engellenmesinde ana kurban olan Mısır'ın konumu olduğu değerlendirmesinde bulunuyor. Bu belirsizliğe rağmen araştırmacı, son Amerikan ziyaretlerinin ABD'nin, Arap müttefikleri ve İsrail'in yanında kalmaya; İran ve onun bölgedeki “terörist vekillerinin” meydana getirdiği zorluklarla yüzleşmeye hazır olduğunu gösterdiğine inanıyor ve bunun, ABD ve İsrail'in stratejik hedeflerine ulaşılıncaya kadar yüksek bir hızda devam edeceğini düşünüyor.
Yedioth Ahronoth gazetesi ise ismi açıklanmayan siyasi kaynaklara dayanarak Amerikan ve İsrail taraflarında bir esir değişimi anlaşmasına varılması konusunda büyük bir istek olduğunu, lakin bunun ne pahasına olursa olsun anlayışında gerçekleşmediğini bildirdi: “Eğer Hamas tüm güçlerimizin geri çekilmesini şart koşarsa bu mümkün değil. Ancak Hamas gerçekçi olursa ve önceki anlaşmaya benzer bir anlaşmayı kabul ederse, o zaman konuşmaya yer açılmış demektir.”
Kaynaklar; Mossad başkanı, Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman ve CIA başkanı tarafından Varşova'da yürütülen müzakerelerin henüz yolun başında olduğunu ve kesinlikle bir anlaşmaya varmaya yakın olmadığını doğruladı. Bununla birlikte ABD yeni bir anlaşmaya varmaya kararlı ve bu, CIA başkanının sonuçlara ulaşmakla ilgilenen ABD Başkanı Joe Biden'ın doğrudan talimatı altında tartışmalara katılmasında açıkça görülüyor.
Gazetenin haberi, Hamas'ın, İsrail çevrelerinin “psikolojik terörizm” olarak değerlendirdiği bir video kaseti yayınlamasının ertesi gününde geldi. Bu kez Mezmurlar Kitabı’ndan, özellikle de Tevrat'ın yetmiş birinci Mezmur’undan bir pasaj yer alıyordu; bu pasaj, Tanrı'ya, yaşlılıkta bir insanı terk etmemesi için bir hitap gibi görünüyor. Videoda da üç yaşı ilerlemiş İsrailli, hükümetlerine hitap ederken görünüyor ve esaret altında yaşlanmalarına izin vermemeleri talebinde bulunuyor. Yaşlıların aileleri bunu akrabalarının hâlâ hayatta olduğuna dair iyi bir işaret olarak görürken, İsrailli gözlemciler videonun yayınlanmasının boşuna olmadığı ve daha ziyade İsrail'in önceki anlaşmada reddettiği bir öneri olan, hareketin anlaşmaya yeni kategoriler dahil etme arzusunu ifade ettiği değerlendirmesinde bulundular.
Buna rağmen gazeteye göre İsrail hükümeti taviz mevzusunu çalışıyor ve İsrailli yetkililer, bedelin bu sefer ağır olabileceğinin farkında. Hamas'ın İsrailli tutukluları serbest bırakması karşılığında İsrail, yüksek cezaları olan esirleri serbest bırakma yönünde harekete geçebilir. Yedioth Ahronoth'a göre İsrail'in müzakere için üç temel ilkesi var:
1- Hareketle yapılacak her türlü müzakere ateş altında olacak.
2- Anlaşma kaldığı yerden devam etmeli. Bu da İsrail'in geri kalan İsrailli kadın esirleri kurtarmaktan vazgeçmeyeceği anlamına geliyor. Hamas ise bunların askerlik hizmetindeki kadın askerler olduğunu ve önceki anlaşmada serbest bırakılan kadınlara uygulanan koşullardan yararlanmadıklarını iddia ediyor.
3- Anlaşmanın her bir kategorisi net bir çözüm mekanizmasına göre tamamlanacak.
Gazetenin ismi açıklanmayan bir siyasi kaynaktan aktardığına göre, önümüzdeki günler belirleyici ve baskılarla dolu olacak. Top İsrail'in sahasında değil. Mossad'ın başkanı ilk adımı attı ve şimdi basınç ABD'den Katar'a, Katar'dan da Hamas'a geçecek ve bu da birkaç gün sürecek.
Kudüs Haber Ajansı - KHA
ÇEVİRİ ANALİZ, 22 Aralık 2023 17:20
Yorumlar (0)