Gerilla Eylemi Bombası ve Yeni Bir Dönem
ÇEVİRİ ANALİZ, 26 Kasım 2023 20:11Hadi Ahmed tarafından almayadeen.net adlı internet sitesinde kaleme alınan “GERİLLA EYLEMİ BOMBASI... YENİ BİR DÖNEME DOĞRU” başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik.
Doğuda bir grup fakir insan, 1990'lardan itibaren askeri deneyimlerini biriktirdiler ve direnişin bölgesel denklemlerin yapıcısı haline gelmesi için bu birikimi direnişe aktardılar. Bir grup ki çatışma araçlarını taş atmaktan gerilla eylemleri için bomba üretip patlatmaya, İsrail muharebe tankı “Merkava”yı dünyanın gözü önünde yok etmeye kadar geliştirdi.
Aksa Tufanı Savaşı, ilk kurşundan Arap-İsrail mücadelesi tarihindeki belki de en büyük destanı yazmalarına kadar, Filistinlilerin kahramanlıklarını ve fedakarlıklarını bir kez daha vurgulamanın kapılarını aralıyor.
Bu savaşta ve öncesinde direniş, şehit liderlerinin ve Kudüs yolunda canlarını veren savaşçılarının hayatlarını yüceltmeyi kendi söylemine ve üslubuna yerleştirdi. Bu da onların isimlerinin tüm savaşlarda her zaman hazır ve nazır olmasını sağladı. Mevzunun, önceki savaşçıların mirasını ve onların savaş ve sonrasındaki önemli etkilerini pekiştirmenin yanı sıra, yüksek bir sembolizm değeri var.
Yenik Ekin Savaşı’nda (2014) ve Direnişle İsrail ordusu arasındaki çatışmaların şiddetlendiği günlerden birinde, şehit Basim el-Ağa, düşman hatlarının gerisinde, Han Yunus'un kuzeydoğusundaki el-Kerara kasabası tünellerinden birinden çıktı. Sınırı aşan düşman askeri araçlarından birine yöneldi. Sıfır mesafesine ulaştıktan sonra test edilmekte olan bir patlayıcıyı tankın en belirgin zayıf noktalarından biri olan arka kapısına yerleştirdi.
Patlatıcı istediği yere yapışmadı. Tekrar denedi, o da yapışmadı. Bombayı ellerine aldı. Kendisiyle birlikte tankı havaya uçurmak üzere tanka yöneldi. Siyonist işgalin askeri aracını içindeki askerlerle beraber ortadan kaldırarak şehadete erdi.
Bu operasyonun ardından direniş, ortaya çıkan şeyi “gerilla eylemi bombası” olarak isimlendirdi. Doğu'daki birkaç fakir insan tecrübelerini biriktirdi ve ekranlara yansıyan o müthiş ana ulaştırdı. Devam eden saldırılarda Kassam direnişçilerinden biri ortaya çıktı. Tankla sıfır mesafeye vardı. Patlayıcının yeni modelini kule ile tank gövdesi arasına yerleştirdikten sonra “Yasin 105” roketiyle tekrar hedef aldı.
Sonrasında 31 Ekim'de yaptığı konuşmada Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde, “gerilla eylemi bombalarının” hizmete girdiğini duyurdu ve bunların ilk kez Aksa Tufanı sırasında kullanıldığını vurguladı.
Sıfır mesafeden çatışmanın bir “efsanesi” vardır, yani sıfır mesafeden angajman fikrinin teorisyeni olan şehid İmad Akl. Efsanenin bu şekilde nitelenmesi eski İsrail Devlet Başkanı İshak Rabin'e kadar uzanır.
Malum, şehid efsaneyi yontup şekillendirdi ve direniş çalışmalarının stratejilerini bu temelde sağlamlaştırdı. Doksanlı yılların başında çoğu aynı teoriye dayanan onlarca operasyon gerçekleştirildi. Nihayetinde 1993 yılında Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Şucaiye mahallesinde vücuduna 7 kurşun isabet eden çatışma sonrasında şehit oluncaya kadar bu şekilde 15 asker öldürüldü.
Bombaların serüveni ise uzun zaman önce Filistin halkının direniş tarihinde bir dönüm noktası olan şehid Yahya Ayyaş ile başladı.
1990'ların başında Ayyaş, Kassam Tugayları’nın en önemli bombalamalarını tasarladı ve ardından Siyonist işgalci varlığın bir numaralı aranan adamı oldu.
O zamanlar, imkanların kıtlığı ve patlayıcı madde kriziyle birlikte, işgalci İsrail’in nitelemesiyle bin bir yüzlü Ayyaş, patlayıcı çanta modelini geliştirdi. Çanta, üretiminden sonra bir sorun ve çözülmesi zor bir düğüm haline geldi. İşgal açısından bombalı araçlardan daha tehlikeli bir durum oluşturmaya başladı.
Kömür, gübre, kükürt ve basit elektrik malzemeleri... Mühendis Ayyaş, kıvrak zekâsı ve Birzeit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Bölümü’ndeki bilimsel birikiminden yararlanarak, direnişi ilk patlayıcısına kavuşturmak için bu basit maddelerden patlayıcı bir karışım oluşturmaya koyuldu.
Ayyaş'la yaşanan intifada yılları, direnişi “taştan”, “bomba” seviyesine çıkardı. Yavaş yavaş bombalı araçlara ve şehadet operasyonlarına dönüştü. İsrail güvenliğinin yeteneklerini sarsan ve onu daha önce hiç yaşamadığı bir sarmalın içine sokan araçlar…
Birinci deneme, ikinci deneme ve ardı arkası kesilmeyen tecrübeler, Ayyaş’ın ölü-diri aranmasına sebebiyet verdi. Yahya Ayyaş, uzun bir süre peşine düşülmesinin ardından nihayetinde 1996 yılında şehadet mertebesine ulaştı. Öte yandan Ayyaş, patlayıcıları bu günlerde cephede ileri seviyede çatışmalarının bir başlığı olarak gördüğümüz “gerilla eylemi bombası” noktasına getiren niteliksel bir sıçrama oluşturdu.
Bu, evlatlarının, doğrudan hedefe yerleştirilen ve sonrasında fünyenin çekildiği, yerli, silindirik bir patlayıcıyı üretme aşamasına varıncaya kadar Ayyaş'ın geride bıraktığı ağır bir miras. Bütün bunlar, Gazze'de kuşatılan fakir direnişin kuşaktan kuşağa birbirine aktardığı, bölgenin en küstah teknolojik gücüne karşı harekete geçen ve başarıya ulaşan bir birikim.
Ayyaş'tan işgalin 2014'te Gazze Şeridi'ne kara harekâtı yaptığı güne kadar direniş, İsrail'in ilerleyiş hatlarını ateş kemerleri ve önceden hazırlanmış pusulara çeviren bombalar konuşlandırarak savunma sahasında ilerleme kaydetti.
Mevcut savaşta gerilla eylemi bombası ve onunla birlikte Yasin 105, Arap toplumunda direniş kavramını yeni bir tarihsel boyuta taşıdı.
Etkili silahlar, muazzam insani yetenekler ve savaşın zulmü ve eşitsiz doğasıyla yüzleşme cesareti. Onlar İmad Akl'ın bir gece tarihe kaydettiği şeye inanan savaşçılardır: “Siyonistlerin kafataslarıyla cennetin kapılarını çalacağız.”
Kudüs Haber Ajansı - KHA
ÇEVİRİ ANALİZ, 26 Kasım 2023 20:11
Yorumlar (0)