Aksa Tufanı İsrail'e Esaslı Bir Darbedir

Aksa Tufanı Operasyonu, Siyonist varlığı kasıp kavurdu. Aradan 3 gün geçmesine rağmen İzzeddin el-Kassam Tugayları ile işgal güçleri arasında çatışmalar devam ediyor. Onlarca Siyonist yerleşimci ve asker rehin alındı ve Gazze Şeridi'ne getirildi. El-Meyadin'deki kaynaklara göre, "El-Kassam'ın açıklaması, Filistin Direnişi'nin düşman hatlarını karadan, havadan ve denizden ilerletme kabiliyetine ilişkin keskin ayrıntıları ortaya koyuyor". Bu, Hamas'ın askeri yeteneklerindeki niteliksel artışı ve ortak operasyon odasındaki direniş gruplarını ortaya koyuyor.

Hamas da kırmızı bir çizgi çizdi: Suudi-İsrail normalleşmesine HAYIR, El-Aksa ve Filistin'in kutsallarının ihlaline HAYIR, işgal ve sömürgeciliğe HAYIR! Peki bu nasıl oldu? Böyle bir olay için "iyice eğitilmiş" olan Siyonistler nasıl hazırlıksız yakalandı? Sanırım bu zaferde üç faktör etkili oldu. Birincisi, Filistinliler tarafından halkımızın direnişe verdiği destek için kullanılan terim olan halk beşiği; bu, direniş savaşçılarının hareket özgürlüğüne izin verdi. İkincisi, Direniş Ekseni arasındaki alanların birliği; Hizbullah, İsrail askeri noktalarını vurdu ve İran; Hamas, İslami Cihad ve FHKC'ye teknolojik bilgi ve silah sağladı. Üçüncüsü, Hamas, siyonistlerin günlük saldırganlığı nedeniyle gidişat için eşit olan misilleme amaçlı bir füze salvosu yerine saldırgan bir operasyonla siyonistleri gafil avlamayı başardı.

El Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde tarafından yapılan açıklamada, direnişin şu anda Gazze sınırları boyunca çatışmalara karıştığını açıkladı. "Tugay savaşçıları, "Ofakim", "Sderot", "Yad Mordechai", "Kefr Azza", "Be'eri", "Yated" ve "Kissufim" dahil olmak üzere "çeşitli bölgelerde şiddetli bir çatışmaya" giriyor. Bu da ancak kurtarılmış Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria'daki Filistinlilerin sarsılmaz desteğiyle mümkün. Halk beşiği, Filistinliler tarafından icat edilen bir terimdir; "Halk beşiği, direniş ile kitleler arasında bir uyum durumunu ifade eder ve direnişin genel bir varoluş durumuna dönüşmesine yol açar." Bu kahramanca operasyonda direnişe yardım eden kitleleri gösteren videolar sosyal medyada viral oldu; Hamas savaşçılarının İsrail rehinelerini taşımasına yardım eden insanların ve bu zaferin ganimetlerini sergilemek için Gazze'de sokaklara dökülen kitlelerin videoları. Halk beşiği olmasaydı, Aslanlar Yuvası, Cenin Tugayları ya da daha eski gruplardan herhangi biri (Hamas, İslami Cihad, FHKC) olmazdı. Uygulamada, halk beşiği, Çin Komünist Partisi’nin "kütlesel çizgisinin" bir versiyonudur; Mao'dan alıntı yapmak gerekirse, 'halk topraktır ve direniş tohumlardır'. Cesur ve kahraman halkımızın desteği olmadan direniş, bir hiçtir. Batı Şeria'da cesur kitleler direniş operasyonunu desteklemek için genel grev ilan etti. Filistinli kitlelerin direnişe verdiği destek, ancak sadık dostlarımızın verdiği destekle eşleşebilir.

Hamas'ın hafta sonu yayınladığı videolar, İzzeddin El Kassam Tugayları'nın askeri yeteneklerini gösterdi. Bir video, bir dron üzerine monte edilmiş bir kamerayı gösteriyor. Dron, insansız bir kuleye yaklaşıyor ve motora hassas bir şekilde bir patlayıcı bırakıyor, ardından kamerada patlayan kule sahnesini yakalamak için zamanında uçuyor.

Bu tür bir hassasiyet ancak İran İslam Cumhuriyeti, Hizbullah ve Suriye Devleti'nin yıllarca süren yerli mühendisliği ve desteğinden sonra ortaya çıkıyor. Gazze'ye karşı kullanılan füzelerin geri dönüşümü ve tersine mühendislik füzeleri ile İran'dan insansız hava araçları, füzeler ve hafif silahların alınması, Aksa Tufanı Operasyonu'nda belirleyici oldu. Aslanlar Yuvası tarafından yerleşimlere karşı genel bir seferberlik çağrısında bulunulan bir açıklama yapıldı:

"'Ne kadar basit olursa olsun, sahip olduğunuz silahlarla yürüyün, sokaklara çıkın, işgal ordusu ve yerleşimcilerine yolları kapatın”. Grup, İsrail işgal varlığını "kağıttan kaplan" olarak nitelendirdi ve "Gazze'nin, işgali bir cehennem çukuruna attığını" ekledi.

Mao Zedong'un "kağıttan kaplan" konuşmasını ve Seyyid Hasan Nasrallah'ın "İsrail"in "örümcek ağından daha zayıf" olduğu yönündeki açıklamasını yineleyen Aslanlar Yuvası, emperyalistlerin ve onların siyonist uşaklarının kırılgan doğasını anlıyor. Siyonistler, "Hayalet birim olarak da bilinen seçkin İsrail Çok Boyutlu biriminin başkanı Albay Roi Levy" de dahil olmak üzere, Hamas'la çatışmalarda ölen önemli askeri figürlerle, ölü sayısını gizlemeye yönelik PR uygulamalarını durdurmak zorunda kaldılar. Hizbullah ise Şeb’a Çiftlikleri ve Filistin-Lübnan sınırları yakınlarındaki İsrail askeri tesislerini de vuruyor ve böylece Lübnan direnişinin Filistin halkının yanında durduğunun sinyalini veriyor. İsrailli gaspçıların sadece Filistin topraklarını değil, aynı zamanda Bilad eş-Şam'daki toprakları da işgal ettiği göz önüne alındığında: Güney Lübnan'daki Şeb’a Çiftlikleri ve Suriye'deki Golan Tepeleri, Arap ve İslam halklarına egemenlik ve haysiyeti geri getirme girişiminde büyük bir zaferdir. Seyyid Abdülmelik el-Husi, Filistin halkını kararlı direnişlerinden dolayı tebrik eden bir bildiri yayınladı. Suriye Dışişleri Bakanlığı da Filistin halkını kahramanlıklarından dolayı tebrik etti. Tahran, San’a ve Şam'ın "Tel Aviv"i vurma kabiliyeti ve gerekçesi var, geriye kalan tek soru ne zaman?

Aksa Tufanı Operasyonu'nu başarılı kılan üçüncü unsur ise Hamas'ın 50'den fazla ayrı bölgede bir dizi sürpriz operasyonla siyonistleri vurabilmesidir. Bu saldırı, Hamas'ın alışılagelmiş misilleme füze saldırısı taktiğinden farklı ve Filistin'in kurtuluşunda niteliksel olarak yeni bir denkleme işaret ediyor. İşgal Başbakanı Netanyahu'nun olup bitenlerden haberdar olması ve Savaş Bakanlığı binasına geçmesi 45 dakika sürdü, bu da bu olasılık için tüm eğitimlere rağmen Calut’un hala Davud'u hafife aldığını gösteriyor. Siyonist müzik festivali müdavimleri, radikal yerleşimciler ve İsrail Saldırı Kuvvetleri birlikleri gafil avlandı. Yukarıda belirtildiği gibi, el-Kassam Tugayları karadan, havadan ve denizden vurma yetenekleri gösterdi; toprak, onu şehitlerin kanıyla besleyenlere geri dönmeyi özlüyor.

El Kassam Tugayları Başkomutanı Muhammed ed-Dayf, radyo dalgaları üzerinden doğrudan emir gönderiyor. Yabancı müttefiklerin yanı sıra Arap komşuları da dahil olmak üzere saldıran tüm grupların ve pankartların birliği çağrısında bulunuyor. Seyyid Hasan Nasrallah gibi, Muhammed ed-Dayf konuştuğunda vaatlerini yerine getiriyor. Ed-Dayf, Mescid-i Aksa ve Filistin'deki diğer kutsal mekanların direniş ve halk için kırmızı çizgiler olduğunu yineledi ve böylece Aksa Tufanı Operasyonu başladı.

Özellikle Mescid-i Aksa'da ibadet eden kadınların mağdur edildiğine değinen ed-Dayf, Siyonist sömürgeciliğin, sömürgeciliği ve işgali pembeye boyayan halkla ilişkiler kampanyalarının ikiyüzlülüğünü vurguluyor.

Aksa Tufanı Operasyonu, Filistin'in cesur ve kahraman halkı için bir zaferdir, bu operasyon Babil Şeytanı'nı kötü kalbinden vurmuştur. Siyonistler, 2014'te Gazze'yi işgal etmelerinden, hatta 2006'da Hizbullah'a karşı yenilgiye uğramalarından bu yana bu ölçekte bir askeri yenilgiye uğramadılar. Siyonist yerleşimlerde ölü sayısı bini aşarken, şu ana kadar 1.000’i aşkın Filistinli şehit oldu. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, bunu kesin olarak bir zafere dönüştüren üç unsur, halk beşiği, müttefiklerimizin maddi desteği ve Hamas'ın sürpriz unsurudur. Bu operasyon geliştikçe, ömrümüz boyunca zafere ve özgürlüğe doğru kararlı bir adım atıyoruz, inşallah.

Kudüs Haber Ajansı - KHA

ÇEVİRİ ANALİZ, 12 Ekim 2023 20:22