ABD'den Fars Körfezi'ne "Davetsiz Misafir"

ABD'nin, İran'ın sözde istikrarsızlaştırıcı hamlelerine karşı koyma bahanesiyle Fars Körfezi'ne başka bir savaş uçağı gönderme hamlesi, bölgedeki son derece sakin atmosfer göz önüne alındığında, ABD'nin Fars Körfezi'ndeki askeri varlığını desteklemesini beklemeyen Körfez Arap analistleri arasında da kaşları kaldırdı.

Pentagon geçtiğimiz günlerde, İran'ın oluşturduğu iddia edilen tehditleri engellemek için bölgeye F-35 savaş uçakları ve bir donanma destroyeri gönderdiğini söyledi. Al Monitor'a göre, Pentagon Basın Sekreter Yardımcısı Sabrina Singh, Pazartesi günü F-35 konuşlandırılmasını duyurdu ve bazı uçakların zaten yolda olabileceğini söyledi, ancak bölgede ne kadar süre kalacaklarını söylemedi.

Geçen haftanın sonlarında, bir ABD donanması güdümlü füze destroyeri - USS Thomas Hudner - Süveyş Kanalı'ndan geçtikten sonra Bahreyn'deki Donanma'nın Beşinci Filo karargahına ulaştı.

Ayrıca, hafta sonu boyunca, ABD Hava Kuvvetleri, ticari nakliyeyi izlemek için Fars Körfezi üzerindeki devriyelerde yeni gelen F-16'ları uçurmaya başladı.

Mart ayının sonlarından bu yana bölgede bulunan USAF A-10 Warthog tank avcıları, Hürmüz Boğazı çevresindeki ABD ve müttefik devriyelerinin konsolidasyonunun bir parçası olarak, bu ayın başlarında Fars Körfezi üzerinde düzenli devriyeler uçurmaya başladı.

ABD, bölgedeki artan askeri faaliyetini, bölgedeki Arap müttefiklerini bile ikna etmekte başarısız olduğu anlaşılan, İran'ın uluslararası deniz taşımacılığına yönelik sözde tehditleriyle gerekçelendirdi.

ABD'nin yeni askeri teçhizat konuşlandırması, İran ve güney Arap komşularının birçok alanda işbirliğinin artırılması için net bir vizyonla gerilimi azaltma yolunda ilerlediği bir zamanda geldi.

Bu, Tahran ile Arap komşuları arasında tekrarlanan temaslardan açıkça anlaşılıyor. Geçtiğimiz günlerde İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Katar, Umman, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt olmak üzere dört Arap ülkesini kapsayan bir tura çıktı. Ve turu boyunca, bir dostluk ve dostluk atmosferi hakimdi. O zamandan beri, İran ile güney Arap komşuları arasında birçok anlaşma imzalandı.

Son olarak, Umman Dışişleri Bakanı Bedir Albusaidi, İran-Umman ilişkilerinin bölgedeki yakın ilişkilerin bir örneği olduğunu söylediği Tahran'ı ziyaret etti.

Ve İran-Suudi ilişkileri yıllarca süren gerginliklerden sonra doğru yolda ilerliyor. Diplomatik ilişkilerini resmen restore ettikten sonra büyükelçileri seçtiler. Emir Abdullahiyan, devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, İran'ın Suudi Arabistan büyükelçisinin yakında görevlerini yerine getirmek için Riyad'a geleceğini söyledi.

Ayrıca İran ve Suudi Arabistan'ın sürdürülebilir bir ekonomik ilişki kurma niyetinde olduğunu söyledi.

Tüm bu olumlu atmosfere ragmen, ABD hala Fars Körfezi bölgesinin bir baş kahyaya ihtiyacı olduğuna inanıyor. Ve bu Suudileri bile şaşırtmış gibi görünüyor.

Suudi analist Eyad er-Rifai, ABD'yi, örtülü bir şekilde, Suudi Arabistan'ın başını çektiği bazı bölge ülkelerinin proaktif olarak "sorunları ortadan kaldırmaya, tökezleyen blokları kaldırmaya ve bölgeyi çatışma çemberinden çıkarmaya" çalıştığı bir zamanda, Fars Körfezi bölgesini büyük miktarlarda silahla bubi tuzağına düşürmeye çalışmakla suçladı.

Rifai, ABD'nin ek savaş uçaklarının konuşlandırılmasıyla ilgili duyurusuna yanıt olarak Twitter'da açıklamalarda bulundu.

Ayrıca İran, ABD'nin hareketini istikrarsızlaştırıcı olarak kınadı. İran'ın ABD'nin adımına ilk tepkisinde İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, Tahran'ın Washington'un kararının bölgedeki güvenliği istikrarsızlaştırdığına inandığını belirterek, gerektiğinde uygun ve caydırıcı önlemler alma hakkını saklı tuttuğunu belirtti.

El Cezire'ye göre, Kenani, ABD'nin bölgesel güvenlikle ilgili konulardaki rolünün "barışçıl" veya "yapıcı" bir rol olmadığını ve mevcut pozisyonlarının Fars Körfezi'nde endişeye neden olacağını ve bölgedeki güvenliği istikrarsızlaştıracağını belirtti.

"Deniz sınırlarımızın yakınında herhangi bir provokatif önlem alınması durumunda, silahlı kuvvetlerimizin sınırlarımızın güvenliğini garanti altına alabileceğini, bu bölgedeki deniz ve hava seyrüsefer güvenliğini garanti edebileceğini ve gerektiğinde uygun ve caydırıcı önlemler alma hakkımızı saklı tuttuğumuzu" vurguladı.

Fars Körfezi'nin her iki yakasından gelen tepkiler, ABD'nin bölgedeki diplomatik atmosfere aykırı bir şekilde bölgeye askeri varlık gönderdiğini açıkça ortaya koyuyor. Dolayısıyla ABD'nin ilave savaş uçağı gönderme hamlesi, davetsiz bir misafire dönüştüğünün bir başka göstergesi.

Bunun üstesinden gelmek için ABD, İran'ın deniz güvenliğine tehdit oluşturduğunu iddia ediyor. İran'ın kaçak yakıtla gemilere el koyduğu önceki vakalara atıfta bulunuyor.

Bu ayın başlarında, İslam Devrimi Muhafızları Kolordusu Donanması birlikleri, Fars Körfezi'nde bir milyon galondan fazla yasadışı yakıt taşıyan yabancı bir petrol gemisini ele geçirdi. Devrim Muhafızları Donanması'nın ikinci deniz bölgesinin komutanı gazetecilere verdiği demeçte, 6 Haziran'da İran'ın güney deniz sınırında büyük miktarda yasadışı petrol taşımacılığının durdurulduğunu söyledi.

General Ramazan Zirahi'ye göre, yabancı gemi ABD birliklerinden askeri yardım alıyordu; ancak uyanıklık, profesyonel eylem, güç ve Devrim Muhafızları Donanması'nın kesin tepkisi, Amerikalıların Fars Körfezi'ndeki yasadışı ve profesyonel olmayan eylemlerini durdurdu.

İran askerleri, İran'dan sistematik olarak gaz yağı kaçakçılığı yapan "NADA 2" petrol gemisini denetlerken, Amerikan kuvvetlerinin yakıtın meşru bir şekilde ele geçirilmesini engellemek için bir dizi riskli ve profesyonel olmayan eylemde bulunduğunu söyledi.

General Zirahi'ye göre, operasyon sırasında Devrim Muhafızları askerleri, petrol tankerinin kaptanının ABD komuta ve kontrol merkezini bir kaçış planı yapmak için aradığını keşfetti. Zirahi, ABD subayının petrol tankerinin kaptanına motoru kapatması ve Amerikan askeri kuvvetlerinin yardım için gelmesini beklemesi talimatını verdiğini de sözlerine ekledi.

Devrim Muhafızları generali, ele geçirme operasyonunu engellemek amacıyla Amerikalıların bölgeye iki A-10 savaş uçağı, bir P-8A keşif uçağı, iki Hawk-C helikopteri, bir MQ-9 insansız hava aracı ve devriye gemileri gönderdiğini açıkladı.

Bununla birlikte, Devrim Muhafızları güçlerinin tüm Amerikan uçaklarına, insansız hava araçlarına ve gemilerine sert uyarılar yayınlayarak profesyonelce yanıt verdiğini ve petrol tankerini yasal işlemler için Buşehr limanına getirdiğini söyledi.

Birkaç gün sonra, üst düzey bir ABD savunma yetkilisi, Associated Press'e göre, ABD'nin gemileri İran'ın iddia edilen kapkaçlarından korumak için hayati önem taşıyan Hürmüz Boğazı'nda savaş uçaklarının konuşlandırılmasını artırdığını ve ABD'nin Batı Asya'da İran, Rusya ve Suriye arasında gelişen ilişkiler konusunda daha fazla endişe duyduğunu söyledi.

Kudüs Haber Ajansı - KHA

ÇEVİRİ ANALİZ, 25 Temmuz 2023 19:53