Batı Şeria Direnişinin Yeni Aşaması Ne Olacak?
ÇEVİRİ ANALİZ, 15 Nisan 2023 19:54Robert Inlakesh tarafındna presstv.ir adlı internet sitesinde kaleme alınan “BATI ŞERİA SİLAHLI MÜCADELESİNİN BİR SONRAKİ AŞAMASININ MERKEZİ NABLUS OLACAK” başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik.
2021'deki belirleyici Seyfü’l-Kudüs savaşından bu yana, işgal altındaki Batı Şeria, İsrail rejimine karşı silahlı mücadele için başka bir cephe geliştirmeye devam etti.
İşgal altındaki topraklarda yeni kurulan silahlı grupların başarısı, rejimin yayılmacı planlarını boşa çıkarmada belirleyici faktör olacaktır ve bir sonraki aşama, Nablus'un bu silahlı mücadelenin üssü haline gelmesidir.
Eylül 2021'de, Filistin İslami Cihad'dan Cemil Emudi tarafından komuta edilen küçük bir savaşçı grubuyla başlayan ve aylarca süren örgütlenmenin ardından, Cenin Tugayları resmen varlığını açıkladı.
Esas olarak Cenin mülteci kampından çıkan birkaç düzineden fazla savaşçıdan oluşan az sayıda hücre olarak başlayan girişim, bugün çok daha zorlu bir silahlı gruba dönüştü; Cenin'de bine yakın savaşçıları mevcut.
Tel Aviv'in Batı Şeria içindeki taktikleri daha şiddetli hale geldikçe, bu sadece daha fazla Filistinli direniş savaşçısının gruba katılmasını ve daha fazla direniş grubunun kurulmasını teşvik etti.
Şubat 2022'de, halk arasında Yamam olarak bilinen ve sınır gücüne bağlı bir İsrail özel kuvvetler birimi, gayri resmi el-Fetih partisine bağlı el-Aksa Şehitleri Tugayları'ndan üç Filistinlinin seyahat ettiği sivil bir araca ateş açtı.
İsrail işgal güçleri, Nablus'un içinde güpegündüz arabaya yaklaşık 80 kurşun sıktı ve üç genci oracıkta öldürdü.
Yeni tırmanışın başlangıç noktası
Bu, 15 yılı aşkın bir süredir türünün ilk Batı Şeria suikastı olduğu için yeni bir tırmanma döneminin başlangıç noktasıydı.
Tel Aviv'de ve işgal altındaki Filistin'in içindeki İsrail işgali altındaki diğer şehirlerde bir dizi Filistin saldırısı gerçekleştirildikten sonra, İsrail ordusu 31 Mart 2022'de "Dalgakıran Operasyonu"nu başlattı.
Birleşmiş Milletler'e göre, işgal güçlerinin acımasız yaklaşımı, Batı Şeria'daki Filistinliler için 2005'ten bu yana en ölümcül yıla yol açan her an savaşa hazır bir tutumla, tüm Filistin şehirlerine, mülteci kamplarına ve kasabalarına sık sık baskın yapmak ve kuşatmak oldu.
Geçen yılın sonlarında, Başbakan Binyamin Netenyahu liderliğindeki en aşırı sağcı İsrail koalisyonunun göreve başlamasının ardından, şiddet olayları 2023'te büyüdü ve bu yıl işgal altındaki Batı Şeria'da şu ana kadar 100'den fazla Filistinli İsrailliler tarafından öldürüldü.
Bölgelerini yağmacı Siyonist güçlerden korumak için silahlı gruplar oluşturan Filistinlilerin karşılaştığı baskıya rağmen, silahlı mücadele de son yıllarda büyüdü.
Şimdi, Cenin, Nablus, Tulkerm, Kalkilya, Eriha, Beytüllahim'de silahlı gruplar var ve Ramallah ve el-Halil'de isimleri henüz duyulmamış olan daha küçük hücreler faaliyet gösteriyor.
Cenin Tugayları'nın Eylül 2022'de Nablus Eski Şehri'nden varlığını duyurmasından neredeyse bir yıl sonra, Aslanlar Yuvası da varlığını resmen ilan etti ve varlığını, militanlarının kısa bir süre sonra öldürmeyi başardığı bir İsrail askerinin kanıyla tescilledi.
Bu aşamada, Filistin Yönetimi güvenlik güçleri, Cenin içinde, özellikle de Cenin mülteci kampında güvenlik güçlerinin büyük bir kısmını kaybetti ve silahlı grupların işgal ordusuyla karşı karşıya gelmesini engelleyemedi.
Her ne kadar İsrail güçleri rutin olarak Cenin'e baskın düzenlese ve orada sık sık katliamlar gerçekleştirse de Cenin, Filistin Yönetimi güçleri ile direniş arasındaki güç dengesi devam ettiği sürece, şu anda olduğu gibi onlar için tolere edilebilir.
Bu gayrimeşru rejime tehdit oluşturan Cenin Tugayları, ciddi büyüme kaydetmesine rağmen şu anda ciddi saldırılar düzenleyecek bir güç olarak görülmüyor, bunun yerine büyük ölçüde bir savunma birimi olarak görülüyor.
Nablus'ta direnişin büyümesi
Kentteki Filistin Yönetimi liderliğiyle doğrudan teması olan bir kaynağa göre, İsrail için en büyük sorun Nablus içindeki direniş gruplarının büyümesi.
Nablus direnişinin Cenin'den daha büyük bir tehdit olmasının nedeni öncelikle coğrafyayla ilişkili, çünkü Cenin tepelerle çevrili bir yer ve aynı zamanda birçok İsrail yerleşimine yakın değil, bu da direniş güçlerinin bir şekilde orada bulunduğu anlamına geliyor.
Oysa Nablus, kelimenin tam anlamıyla her taraftan yasadışı İsrail yerleşimleriyle çevrilidir ve arazi, direniş savaşçılarının yasadışı yerleşimciler ve güvenlik duyguları için ciddi riskler oluşturmaya başlamasını daha kolay hale getirmektedir.
Güvenlik nedeniyle ismini vermemeyi seçen aynı kaynak, Filistin Yönetimi'nin, direnişin kentin kendisinde yaygınlaşması durumunda Nablus'un büyük bir şehir olması nedeniyle, silahlı direniş gruplarının işgal altındaki Batı Şeria'daki diğer büyük şehirlere yayıldığını gördüğümüz bir domino etkisinin ortaya çıkmasından korktuğunu iddia etti.
Şu anda, direniş savaşçılarının faaliyetlerinin çoğu, Aslanlar Yuvası’nın bulunduğu Eski Şehir'de veya Balata kampı ve Askar kampı gibi mülteci kamplarında bulunuyor, gerçek Nablus şehrinin kendisinde değil.
Nablus Şehri direniş için bir merkez haline gelirse ve oradaki silahlı grupların varlığı yaygınlaşırsa, bu görüntüler Batı Şeria'da orman yangını gibi yayılacak ve Ramallah gibi yerlerde benzer eylemlere ilham verecektir -ya da en azından Filistin Yönetimi'nin korktuğu şey budur.
Bu noktada, Filistin Yönetimi güvenlik güçleri kendi görüşlerine göre bir ikilemle karşı karşıyadır: direniş güçlerine karşı koymak ya da onları siyonistlere karşı desteklemek.
Oslo Anlaşması'na göre Filistin Yönetimi'nin doğrudan güvenlik kontrolüne girmesi gereken ve silahlı direniş gruplarının eline geçen büyük Filistin şehirleri fikri, İsrail'i ciddi şekilde korkutuyor.
Oradan, yerleşimlere yakın olacak ve kitlesel katılımı sağlayabilecek büyük bir Batı Şeria gücü ortaya çıkabilir.
Direniş güçleri şimdiden Filistinlilerin çoğunluğu, özellikle de genç neslin çoğunluğu arasında ciddi şekilde popüler.
Nablus'taki direniş güçlerinin şehir geneline yayılması, Batı Şeria'daki işgale karşı mücadeleyi tamamen dönüştürecektir ve bu, işgal ordusunun muhtemelen yüzleşmeye hazırlandığı veya yayılmayı önlemek için askeri bir operasyon başlatmaya hazırlandığı bir ihtimaldir.
Kudüs Haber Ajansı - KHA
ÇEVİRİ ANALİZ, 15 Nisan 2023 19:54
Yorumlar (0)