Müslümanlar Suudi Hilelerine Şaşırmalı Mı?
ÇEVİRİ ANALİZ, 09 Mart 2023 00:34Crescent.icit-digital.org adlı internet sitesinde yayımlanan “MÜSLÜMANLAR SUUDİ HİLELERİNE ŞAŞIRMALI MI?” başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik.
Batı destekli despotik Suudi rejiminin, Riyad'daki yeniden kalkınma projesinin bir parçası olarak, Kabe ile eş anlamlı olarak etiketlenen küp şeklinde büyük bir yapı inşa etme duyurusu, bazı Müslümanların sanal medyada olumsuz tepkisine yol açtı.
Suudiler Muka’ab projesini hiçbir zaman açıkça Ka’be'ye bağlamazken, rejim kendisini İslam'ın en kutsal yerlerine siyasallaşmış bir şekilde bağlamakla ünlüdür.
Bu nedenle bazı Müslümanların olumsuz tepkisi şaşırtıcı değildi.
Suudilerin İslam'ın kutsal sembolleri üstünden kazanç sağlaması yeni bir şey değil.
Müslümanların çok daha kötü Suudi politikalarına karşı ilgisizliği, Riyad rejiminin yozlaşmış gündemi için İslam'dan yararlanmaya ve kötüye kullanmaya devam etmesini sağlamaya katkıda bulundu.
Bu nedenle, Suudi rejimi hakkında bir kez daha, daha geniş ve daha somut bir konuşma başlatmak önemlidir.
İnsanlar bunu kabul etmek istese de istemese de, bilinçaltı düzeyde, birçok Müslüman onlarca yıldır yanlışlıkla Mekke ve Medine'nin kutsallığını Suudi rejiminin kendisiyle ilişkilendirdi.
Bugün Suudilerin "İslami" maskaralıklarını yakın tarihin herhangi bir döneminde olduğundan çok daha fazla Müslüman görmüş olsa da, rejimi Mekke ve Medine'nin kutsallığıyla özdeşleştiren önemli sayıda Müslüman var.
Birçok Müslümanın Mekke ve Medine'ye olan itikadi bağlantısı, İslam'ın bir anti-tezi olan Suudi rejiminin Müslüman ümmetini uzun süre manipüle etmeye devam etmesini sağladı.
ABD ve İsrail ile stratejik ilişkilerini sürdürürken, Âl-i Suud aşireti, ortodoks Sünni İslam'ın sözde lideri olarak kendisini önemli sayıda Müslüman'a pazarlamayı başardı.
Bazı Müslümanların Suudilerin coğrafi konumunu kötüye kullanmalarına verdikleri şaşkın tepki, rejimin yozlaşmış özünün tekrar tekrar doğrulanmasından ziyade, Müslümanların ihtiyatlı sosyo-politik farkındalığının eksikliği hakkında daha fazla şey söylüyor.
Suudi rejimi, dış saldırganlıktan iç sabotaja kadar, Batı Asya'daki ABD önderliğindeki saldırılarda kilit bir rol oynamış, Mısır'daki seçim sürecini sabote etmiş, Suriye'yi, Yemen'i ve Bahreyn'i istikrarsızlaştırmıştır.
Bu örnekler açıkça görülüyor ve şu soru ortaya çıkıyor: Neden bazı Müslümanlar Suudi rejiminin Müslüman dünyası için herhangi bir iyilik göstermesini beklemeye devam ediyor?
Bu soruya verilen yanıt, kısmen, dünyanın önde gelen güçlerinin Suudileri, Müslüman bir yönetim modeli olarak desteklemeye büyük yatırımlar yapmış olmalarından kaynaklanmaktadır.
Ancak bu, Suudilerin on yıllardır devam eden fitne yaratmaya devam etme yeteneğindeki dış faktördür.
İç faktör, dünya çapında birçok Müslüman cemaatinin, Suudilerin telkin ettiği "alimler" tarafından İslam’ın temellerini anlama konusunda yanlış yönlendirildikleri gerçeğinde yatmaktadır.
Riyad'daki yabancı destekli rejim, Suudi Arabistan tarafından eğitilmiş "akademisyenler" ağı aracılığıyla, İslami söylemi sosyo-politik gündemi içinde çerçevelemeyi ve İslam'ı entelektüel, felsefi ve manevi özünden arındırmayı başardı.
Bu, İslam anlayışını Suudilerin sığ manipülasyonuna karşı savunmasız hale getirdi.
İslami bilimlerde mantığın haram (yasak) olduğuna dair gerici fikirlerden, Allah’ın antropomorfik (insan biçimci) anlayışına ve bazı hadis kitaplarının neredeyse kusursuz olduğuna dair sığ algıya varan olguların dünya çapında sponsorluklar yayan zengin bir rejim ile birleşmesi, Suudilerin Müslümanlar üzerindeki etkisinin küçümsenmemesi gerektiğini vurgular.
Suudilerin İslam'ın "ne olduğuna" dair anlatısı, etkileri Suudi rejimi tarihin çöplüğüne gönderildikten çok sonra da devam edecek olan binlerce "öğreticiyi” etkiledi.
Suudilerin İslam'a verdiği zararı önemli ölçüde azaltmanın tek yolu, Suudi "İslami" üniversiteleri, haber kanalları veya despotik doğalarını gizlemek için tasarlanmış insani jestleri de olmaz üzere, Suudilerin tüm İslami iddialarından kaçınmaktır.
Kudüs Haber Ajansı - KHA
ÇEVİRİ ANALİZ, 09 Mart 2023 00:34
Yorumlar (0)
İsrail, İran'a Karşı Sonraki Tura Hazırlanıyor
Barış Mukabilinde Teslim Olmak
Sınvar'ın Hamlesi Bir İntihar Mıydı?
Aksa Tufanı, İsrail'in Gücü Kader Değildir Diyor
Lübnan Cumhurbaşkanı İsrail'le Müzakere İstiyor
Düşman Liderliğinin Farkındalığı Değişiyor
Trump'ın Kutlaması, İsrail'in Söyleminin Teyidi
Seyyidsiz Kalan Savaş Meydanı!
Filistin Açısından Sonraki Gün
İran İle Savaşa Geri Mi Dönülüyor?
Bölgesel Çatışmada Siyonist Varlığın Öncelikleri
Hizbullah Kandırıldı Mı?
İran-İsrail Gerilimi: Alan Daralıyor
İran Zamanı Lehine Kullanıyor
İsrail ve Batı, Hizbullah'ın Toparlandığını Düşünüyor
Trump ve Filistin'in Kanı
Boyunduruk Altına Alma Planı Yeni Savaş Getirir
Trump, İran Kartıyla Bir Kumara Mı Hazırlanıyor?
ABD-İsrail'i, Direnişin Siyasi İlerleme Endişesi Sardı
Hizbullah Milletvekili'nden Nasrallah'a: Yolunuz Sürdürülüyor
Netanyahu: Hedeflerimiz İçin En Büyük Engel Hizbullah'tır
Direnişçiler, 'Büyük Haber'i Nasıl Karşıladı?
Seyyid Hasan'ın İzlerini Takip Etmek
İsrail İstihbaratının Sorusu: Hizbullah'ın Elinde Ne Kaldı?
Filistin Halkının Kalbinde Hasan Nasrallah
Direnişin Destek Cephesini Yönetmedeki Zihniyeti
Hacı Muhsin'in Sırlarına Bir Yolculuk
Fuad Şükr ve İbrahim Akil Ortaklığı
Bir İnsan Olarak İbrahim Akil
Abdülkadir: Direnişin Parlak Zekası
Hatice Şükr, Babası Fuat Şükr'ü Anlattı
Fuad Şükr: Direnişin Anlatıcısı
Uli'l-Be's Muharebesi'ndeki Zaferin Tarihi - 3
Uli'l-Be's Muharebesi'ndeki Zaferin Tarihi - 2
Uli'l-Be's Muharebesi'ndeki Zaferin Tarihi - 1
İsrail, Charlie Kirk'in Gizemli Ölümünün Neresinde?
Katar'daki Saldırıyla Netanyahu Asasını Kırdı
İran-Lübnan-Suriye'deki Gelişmeler ve İsrail'in Gelecek Planı
Direniş Fikri ve Onun Tarihi Tezahürleri Üzerine