Ezilen Batı Asya'nın Generali

2020'nin başında, Beyaz Saray'da, İslam Devrimi Muhafızları Kolordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Irak Halk Seferberlik Güçleri Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis'e suikast düzenlemek üzere acımasız bir karar alındı. Bu korkunç suç, gerçekten, Direniş Ekseni'nin suratına ciddi bir yumruktur ve karşılığı çok ciddi acılı olacak.

Siyonistlerin ve Amerikalıların arzusu, Direniş Ekseni'nin gücünün ve yeteneklerinin tırmanmasını engellemekti, ancak yine de son derece başarısız oldular. Kasım Süleymani’nin ve Ebu Mehdi el-Mühendis'in şehadeti, Batı Asya'daki haklı direnişler arasında on yıllardır süren kararlılığı ve azmi körüklemiştir.

Her iki cesur şehit de tüm insanlığın şehitleridir. Memleketlerimizi bölme ve yurttaşlarımız arasında iç çatışmaları kışkırtma "tekfirci" planıyla mücadele etmeselerdi dünyaya ne olacağını düşünmek mümkün mü?

İstisnai ve boyun eğmez uzmanlıkları, erdemleri, dindarlıkları, maneviyatları ve alçakgönüllülükleri nedeniyle - her ne olursa olsun – bu iki kişinin yeri doldurulamaz. Her ikisinin de sahip olduğu aynı yüce özelliklere sahip binlerce vahşi cesur savaşçı ve şehit yetiştirdiklerini hatırlamadan edemeyiz.

Korkakça suikastın savunduğu şey, çeşitli milletlerden oluşan Direniş'in tek olduğu, asla coğrafya, dil, etnik köken veya dar çıkarlarla bağlı olmadığıdır.

Her iki cesur şehidin mirası, ABD'nin Batı Asya'daki üstünlüğünün ve habis varlığının sonuna giden süreci, Amerikalıların Vietnam'da aşağılandığı dönemde olduğundan çok daha ciddi şekilde başlatacaktır. Dahası, apartheid geçici varlığının sonu, bazı Fars Körfezi hükümdarlarının sarsılabilir tahtlarını kurtarmak için ilişkileri normalleştirme isteklerinin aksine, artık hoş karşılanmadığı veya tolere edilmediği için şimdi daha da yaklaştı.

İnkâr edilemez bir şekilde, ABD devlet terörizmi suç eyleminin bariz örneği, yoksulları, ezilmişleri ve yoksun bırakılanları üzmüştür. Ancak korkakça suikast, düşman katillere umdukları domino etkisini sağlamadı.

Washington, onları hedef alarak, başarılarını ezmeyi amaçladı, ancak direnişte ısrar, birçok cephede ilerleyen tüm Direniş Ekseni'nin temel özelliğidir.

Kasım Süleymani, bir yandan artan askeri gücü, diğer yandan da büyük popülaritesi ile özellikle Irak ve Suriye'deki tekfircilerin ortadan kaldırılmasındaki ve ABD'nin hegemonik planlarının engellenmesindeki önemli rolünden sonra sahada mükemmelleşti. Birçok bölgesel operasyonun yürütülmesinden sorumluydu ve bunu büyük bir yetkinlikle yaptı.

Beyaz Saray, diplomatik bir elçiyi, hiç kimsenin yapmadığı gibi, adalet ve barıştan yana, işgale ve emperyalist sömürgeci hegemonyaya karşı durduğu için yargısız infaz etti. Kuşkusuz, Hacı Kasım, Batı'nın kibrine karşı mücadelede en önde gelen operasyonel stratejist, savaş ve siyaset adamı olmuştur. Kirman'ın devrimci figürü, ABD'ye ve onun Suriye'deki, Irak'taki, Lübnan'daki, Filistin'deki, Yemen ve ötesindeki araçlarına karşı çıkmayı seçti...

Hacı Kasım, Irak'taki Salaheddin'de, Musul'da, Tikrit'te, Elbukemal'de ve Beyrut'un güney banliyölerinde, 2006 yılında Seyyid Hasan Nasrallah ve şehit Hacı İmad Muğniye ile birlikte tüm önemli savaş alanlarında bulundu.

Hacı Kasım'ın çabaları hem konvansiyonel hem de yumuşak savaşa, hem Müslümanların hem de Hıristiyanların, Arapların, Kürtlerin ve Farsların hayatlarını kurtarmaya, Filistinlileri ve yabancı saldırılara direnme haklarını desteklemeye, Irak'ta iç içe yakınlaşmayı marine etmeye ve kendi kuşatılmış ulusuna yardım etmeye odaklandı.

Ayrıca Hacı Kasım, bağımsız yaşamanın ve egemenliğimizi korumanın hakkımız olduğunu bize öğretti. Tüm Direniş gruplarını birbirine bağladı. Mesafeler onu büyük cihadını yapmaktan alıkoymadı. Onun kanı, yetmiş yıldan fazla bir süredir gasp edilmiş ve sömürgeleştirilmiş olan Filistin'e giden yolu inkâr edilemez bir şekilde güvence altına alacaktır.

Hacı Kasım, şehadetiyle dünyanın kibrinin, NATO'nun ve Körfez kuklalarının temelini sarsan savaşçı olarak tarihe geçecektir.

Hacı Kasım, eylemleriyle angajman kurallarını yeniden şekillendirdi. Parmak izleri, İran'ın kapsamı dışında tüm bölgede kazınmış durumda. Ailesiyle birlikte olmanın sıcaklığını, prestijli mevkilerini ve hayat zevklerini hakikat ve adalet yolunun yanında yer almak için feda etti ve sonunda bir 'şehit' olmakla onurlandırıldı.

Hacı Kasım, bir gün apartheid Siyonist işgalinin sona ermesi ve böylece topraklarımızın ve kaynaklarımızın kontrolünü elimizde tutmamız konusunda bize çok çalışmamız için ilham verdi. Hacı Kasım, İmam Humeyni'nin Devrimi'nin samimi askerlerinin imkansızı başarabileceğini ortaya koymuştur. Bölgemizin çehresini sonsuza dek değiştirmek adına gençler olarak medya, ordu, akademi ve diplomasi de dahil olmak üzere her alanda üstün olmalıyız.

Şahsen, Lübnan Direnişi'nin kızı ve İslam Devrimi’nin ve onun rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamaney'in ateşli bir takipçisi olarak, Kasım Süleymani’nin sarsılmaz fedakarlıklarına sonsuza dek minnettarım, bu da beni yüce misyonuna sıkı sıkıya sarılmaya ve sessizlerin sesi olmaya zorluyor.

Kudüs Haber Ajansı - KHA

ÇEVİRİ ANALİZ, 10 Ocak 2023 16:09