ABD'nin Gözetimi Altında Çin-Suudi Arabistan İlişkileri Derinleşiyor, 'Yeni Döneme' Giriliyor

ABD'nin son aylarda Çin'e karşı başlattığı bir dizi kışkırtıcı hamlenin ortasında, Xi Jinping'in Suudi Arabistan'daki fiziksel varlığı, ABD'nin Pekin tarafından resmen mat edildiğini göstermek için yeterli kanıttır.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping Perşembe günü yaptığı açıklamada, Pekin'in Körfez ile ilişkilerinin güçlendirilmesinin Çin-Arap ilişkilerinin gelişiminde "yeni bir dönemin" başlangıcını işaret ettiğini söyledi.

Xi, bugün erken saatlerde Suudi savaş uçaklarından fahri bir eskortla Suudi Arabistan'ın Riyad kentine iniş yaparken görüldü ve iki ülke arasındaki ikili ilişkileri güçlendirmeyi amaçlayan stratejik anlaşmalar imzalamak amacıyla Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından karşılandı.

Suudi Arabistan medyasında yayınlanan bir köşe yazısında Xi, "Ziyaret, geleneksel dostluğumuzu ileriye taşıyacak ve Çin'in Arap dünyasıyla, Körfez'deki Arap devletlerle ve Suudi Arabistan ile ilişkilerinde yeni bir çağı başlatacak" dedi ve iki tarafın "birbirlerinin egemenliğine ve kalkınma arzusuna saygı duyduğunu ve birbirlerinin tarihine ve kültürel geleneklerine saygı duyduğunu" da sözlerine ekledi.

CCTV'nin aktardığına göre, Xi, Muhammed bin Selman ile yaptığı görüşmede, "Çin, Suudi Arabistan ile ilişkilerin geliştirilmesini Ortadoğu'daki diplomasisinin önceliği olarak görüyor, Suudi Arabistan ile ulusal canlanma yolunda ilerlemeye hazır, kalkınmaya yönelik stratejik bağları güçlendirmeye, her alanda pratik iş birliğini derinleştirmeye hazır" dedi.

Xi ayrıca, Riyad'da Kral Selman bin Abdülaziz ile bir araya geldiği sırada Çin'in Suudi Arabistan'ı çok kutuplu dünyada stratejik bir güç olarak gördüğünü ve Krallık ile stratejik bir ortaklık geliştirmenin önemini kabul ettiğini söyledi.

Muhammed bin Selman'ın ise, "Suudi Arabistan, tek Çin ilkesine sıkı sıkıya bağlı, egemenliğini, güvenliğini ve toprak bütünlüğünü savunmada Çin'i destekliyor ve Çin'in radikalleşmeden arındırma önlemlerini ve çabalarını destekliyor, insan haklarını koruma bahanesiyle Çin'in iç işlerine dışarıdan müdahaleye kesinlikle karşı çıkıyor" dediği aktarıldı.

Bu, geçmişte Suudi Arabistan'ın Pekin ile ikili ilişkilerde önemli ilerlemeler kaydetmesini engelleyen ABD için önemli bir yenilgiye işaret ediyor.

Riyad'a yaptığı üç günlük ziyaret sırasında Xi, sadece önemli Arap ve Körfez zirvelerine katılmakla kalmayacak, aynı zamanda iki ülkenin liderlerinin her iki yılda bir toplanmasını sağlayacak bir dizi stratejik ortaklık anlaşması imzalayacak.

Anlaşmalar ayrıca teknoloji, telekomünikasyon, enerji ve inşaat dahil olmak üzere çeşitli kilit sektörlerde 34 yeni girişimi de içeriyor.

Son zamanlarda Amerikan yaptırımlarının hedefi olan Çinli teknoloji şirketi Huawei'nin, mobil interneti artırmak ve bir bulut bilişim tesisi kurmak için Suudi iletişim bakanıyla iş birliği yapmayı planladığı MoU'ya dahil edildiği bildiriliyor.

MoU ayrıca, Çinli şirket Enovate Motors'un Suudi Arabistan'da yılda 100 bin otomobil üretmek için iş birliği yapacağını belirtiyor.

ABD ise OPEC+'nın petrol üretimini günde 2 milyon varil azaltma kararının gösterdiği gibi Suudi Arabistan'ın artık ABD'yi kızdırmaktan korkmadığının farkında olmasına rağmen, bu resmi ziyareti gözlemleyeceğini söyledi.

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, "Çin'in dünya çapında büyütmeye çalıştığı etkinin farkındayız" dedi.

"Orta Doğu kesinlikle etki düzeylerini derinleştirmek istedikleri bölgelerden biri" diyen Kirby, ABD politikalarının "dünyanın dört bir yanındaki ülkeler için refahı ve güvenliği korumak adına Çin tarafından gösterilenlerden veya lanse edilenlerden daha uygun" olduğunu da sözlerine ekledi.

Bu, hegemonik meşruiyetini müttefiklerine savunma yetenekleri sağladığı gerekçesiyle bugüne kadar haklı çıkaran ABD için endişe verici bir noktadır.

Çin'in aksine, ABD geleneksel olarak ulusları zorla ABD hegemonyasına boyun eğdirmek için yayılmacı bir politikaya yaslanıyordu – esas olarak yabancı ulusların kültürlerini ve geleneklerini ihlal eden bir özgürlük ve demokrasi ideolojisinin teşvik edilmesi yoluyla.

Öte yandan Çin, ticari etkisini artırmak konusunda bir genişleme politikasını yürürlüğe koydu ve yabancı ortakları ticari ticaret uygulamalarına gönüllü olarak katılmaya davet etti.

Bugün Çin, Suudi Arabistan'ın en büyük ticaret ortağıdır ve Suudi Arabistan, Çin'in en büyük ham petrol tedarikçisidir.

Bazıları bunun, ABD'nin Tayvan sorununu ele alarak Çin'in iç işlerini bozmaya yönelik son provokasyonlarına yanıt kabilinden misilleme amaçlı bir hamle olabileceğini düşünüyor.

Kudüs Haber Ajansı - KHA

ÇEVİRİ ANALİZ, 10 Aralık 2022 14:51