Tarihi Dönüşüm: Batı, Merkezi Kaybediyor
ÇEVİRİ ANALİZ, 12 Nisan 2023 19:59Bouthaina Shaaban tarafından english.almayadeen.net adlı internet sitesinde kaleme alınan “TARİHİN KENDİ ROTASI VE ZAMANLAMASI VARDIR” başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik.
Küçük veya büyük olayları analiz etmeye ve yorumlamaya, nedenlerini anlamaya ve yankılarını tahmin etmeye çalışırken, insanlar olayları kavramak ve onları kendi bağlamlarına koymak için zaman ayırmadıklarını tekrar tekrar kanıtlarlar. Genel olarak ve çoğu yerde insanlar, yargılarda bulunmak ve neler olup bittiğine dair değerlendirmelerini doğrulamak için her zaman acele ederler.
2011 yılında birçok ülkenin Suriye'ye karşı başlattığı terör savaşından yola çıkarsak ve bu savaşla ilgili hem Batı hem de Arap basınında yayınlananları gözden geçirirsek, bu savaşla ilgili ve yıllardır yapılan eleştirilerin ve anlatıların çoğunun gerçekliğiyle ilgisiz olduğunu görürüz. Bu görüş ve anlatılar, tarih veya tarihsel bilgelik hakkındaki bilgilerden tamamen kopuk oldukları gerçeğinin yanında, Suriye içinde ve dışında birçok insanın, onlara yanlış kararlar verdirecek şekilde yanıltılmasına katkıda bulundu.
Benzer şekilde, Yemen'deki savaşı hızlı bir şekilde gözden geçirirsek, bu savaş hakkında söylenenlerin veya yayınlananların çoğunun, Yemen'in tarihi ve hiçbir saldırganın zaferi tatmasına asla izin vermeyen halkının doğası hakkında tamamen bilgi yoksunu olduğunu görürüz. Belki de bu yüzden yoğunlaşılan nokta, Yemen halkını, son derece temelli, kendine güvenen ve sabırlı insanlara karşı bu savaşın ana aracı olarak tasarlanan ve başlatılan benzeri görülmemiş bir sahte medya kampanyası yoluyla psikolojik olarak yenilgiye uğratmaya çalışmaktı.
Ancak burada üzerinde durmak ve farklı açılardan bakmak istediğim en önemli örnek, önümüzdeki on yıllar boyunca tüm insanlığın kaderi üzerindeki etkileri ve yansımaları nedeniyle Ukrayna'daki özel askeri Rus operasyonudur. Her ne kadar bu operasyon Batılı ülkeler ile Rusya arasındaki çatışma sonucu başlamış olsa da, dünyanın her yerindeki insanların mevcut yaşamlarını ve belki de geleceklerini, özellikle de uluslararası ilişkilerin geleceğini ve şeklini etkilemek anlamında bu iki tarafı çok aşmaktadır. Bugün hiç kimse bu operasyonun çocuklarımızın ve torunlarımızın yaşamları üzerindeki geniş kapsamlı etkilerini bilmiyor; Ukrayna'da olup bitenler nedeniyle değil, bu savaşın, Pandora’nın Kutusu’nu birçok farklı boyutta ve çeşitli seviyelerde açmış olması nedeniyle. Bir bakıma bu iş, gittikçe büyüyen bir kartopuna dönüştü ve hiç kimse süreci durduramıyor gibi görünüyor. Askeri bir operasyon olarak başlayan şey, şimdi uluslararası bir güç krizini, gıda krizini, gübre krizini ve muazzam bir ekonomik ve finansal krizi içerecek şekilde gelişti; uluslararası ilişkilerde ve dünyanın güç merkezlerinde bir dönüm noktası olmasından bahsetmiyorum bile.
Bu operasyondan sadece 1 yıl sonra, Çin lideri Şi Cinping, iki ülke arasında enerji, sanayi, tarım, para sistemleri, kendi para birimlerinde alışveriş yapma ve belki de daha önce hiç düşünülmemiş alanlarda geniş ve benzeri görülmemiş bir işbirliği yelpazesini görüşmek üzere Vladimir Putin'i ziyaret etti. Dikkate değer olan şey, çok yönlü yankılarının askeri önemini çok aştığına dair gerçek bir itirafta bulunacak şekilde operasyonun kendisini tartışmamış olmalarıdır.
Ukrayna'daki operasyondan bir yıl sonra Hindistan, Rusya'dan uygun fiyatlarla enerji ithal etmek için Rusya Federasyonu ile stratejik bir anlaşma imzaladı. Aynı anlaşma Çin ile de imzalandı ve her iki durumda da fiyatlar yerel para birimlerinde ödenecek, bu da doların buradaki yarıştan atıldığı anlamına geliyor. Bunun birkaç yıl içinde anlamı, Çin ve Hint ürünlerinin Avrupa ve Amerikan ürünlerine göre daha yüksek bir rekabet kapasitesine sahip olacağıdır.
Bu operasyondan bir yıl sonra, Çin, Rusya ve İran, Boğazlarının güvenliğini sağlamak için ortak bir deniz askeri operasyonu düzenledi. Yine, bu operasyondan bir yıl sonra Çin, İran ile Suudi Arabistan arasında bu yüzyılda bugüne kadar varılan en önemli anlaşmaya aracı oldu; Batı Asya'nın ve Arap dünyasının kaderi üzerinde kesinlikle büyük bir etkisi olacak bir anlaşma; iki yıl önce kimsenin hayal bile edemeyeceği bir anlaşma!
Şimdi İran, bir sonraki toplantı için 49 öneri sunmayı düşünerek Şanghay örgütünün tam teşekküllü bir üyesi haline geldi. Son zamanlarda, Suudi Arabistan, Batı'yı enerji üretimi ve ticaretinde çok önemli bir uluslararası konsorsiyumdan mahrum bırakacak olan Rusya, İran ve Suudi Arabistan gibi Şanghay'ı gaz ve petrol üreten ve ihraç eden ülkeler için bir güç merkezine dönüştürecek olan Şanghay'a katılma arzusunu açıkladı. Bu ticaret ABD doları yerine yerel para birimlerinin kullanımını uygularsa, doların uluslararası statüsü ve değeri üzerinde kesinlikle yıkıcı bir etkisi olacaktır.
Batı'nın Rusya'ya karşı tüm abartılı anlatısına ve Rus ekonomisine yönelik binlerce yaptırıma rağmen, gerçek şu ki, Rusya bu yıl geçen yıla göre daha iyi durumda ve Rusya'nın petrol ve gaz ihracatından elde ettiği milli gelir, Rusya'nın petrol ve doğal gazı için yeni pazarlar açmak konusunda acele etmesi ve Rus rublesinin statüsünü ve değerini koruyan önlemler almasıyla yüzde iki arttı.
Daha da önemlisi, Batı'nın İran'a, Rusya'ya, Suriye'ye ve aslında Batı iradesi tarafından yönlendirilmeyi reddeden herhangi bir ülkeye uyguladığı bu yaptırımların, dünyadaki birçok ülkeyi, kaderlerini Batı hegemonyasından kurtarmanın yollarını ve araçlarını ciddi bir şekilde aramaya motive etmiş olmasıdır. ASEAN ülkeleri son zamanlarda mallarını kendi yerel para birimleriyle alıp-satmaya karar verdiler; keza Çin, Hindistan, Rusya ve İran. Ve kartopu uluslararası alanda ivme kazanıyor ve öngörülebilir gelecekte daha büyük ve daha güçlü hale gelebilir. Bunun en önemlisi, dünyanın çoğu ülkesinin Batı finansal ve ekonomik sistemlerine olan güvenini kaybettiği ve ekonomilerini Batı kontrolünden kurtarmaya odaklandığıdır. Rusya, Ukrayna'daki operasyonu takip etmesi yasaklanan Swift yerine Mir Mali Kanunu'nu yürürlüğe koydu. Ne kadar çok ülke bu yönde hareket ederse, ABD doları, Batı'nın dünya üzerindeki hegemonyasının ve değerli kaynaklarının önemli bir aracı olan dünya finansı üzerindeki efsanevi kontrolünü o kadar çok kaybedecektir.
Bütün bunlar Doğu'da oluyor. Batı söz konusu olduğunda, ABD, Avrupa ülkelerini Rusya'dan gaz ve petrol ithal etmeyi bırakmaya zorladı ve onları endüstrileri, tarımları ve kalkınmaları için ucuz ve güvenli enerjiden mahrum bıraktı. Alternatif neydi? Alternatif olarak, ABD'nin Avrupa ülkelerine Rusya'ya ödedikleri fiyatların dört katını talep ederek enerji ihraç etmeye başlamasıydı. Bu sadece Avrupa ülkelerini yoksullaştıracak ve Çin ve Hindistan'ın Rus enerjisi için son derece uygun fiyatlar elde ettiği için ürünlerini Çin veya Hint ürünleriyle rekabetten çıkaracaktır. Uzun vadede bu, Avrupa mallarının rekabetçi uluslararası pazarlardan çıkışı anlamına gelecektir. Batı'nın Rusya'ya yönelik binlerce yaptırımı Avrupa'ya geri tepecek; Çin, İran, Hindistan ve ASEAN ülkeleri ise ilk kez Batı'nın kontrolünden kurtularak yeni ilişki yollarını özenle inşa ediyorlar.
Tüm bunlar, ekonomi ve finans söz konusu olduğunda geçerlidir. Ahlaki ve insani meseleler söz konusu olduğunda ise Batı neo-liberalizmi, dünyadaki pek çok ülkenin iğrendiği bir sistem haline gelmiştir. O kadar ki bu devletler arasında nüfuslarını, neo-liberalizmin yıkıcı eğilimlerinden korumak için ciddi eğitsel ve kültürel önlemler alma eğilimi baş göstermiştir. Kısacası, Batı özgürlük, demokrasi ve adaletin bir örneği olmaktan çıktı ve her ne kadar tarihsel dönüşümler bir miktar zaman alsa da, bu dönüşümün temelleri doğuda atılıyor. Bu dönüşüm, belki de on yıldan daha kısa bir zaman içinde Batı merkeziyetçiliği denilen şeyi, çocuklarımıza anlattığımız bir masaldan ibaret kılacaktır.
Kudüs Haber Ajansı - KHA
ÇEVİRİ ANALİZ, 12 Nisan 2023 19:59
Yorumlar (0)