Manama 2022: Diyalog Mu Komplo Mu?
ÇEVİRİ ANALİZ, 23 Kasım 2022 13:39Sondoss Al Asaad’ın nournews.ir adlı internet sitesinde kaleme aldığı, “Manama Diyaloğu 2022: Diyalog –Ya Da Daha Doğrusu- Batı Asya'nın Güvenliğini Sabote Etmek İçin Bir Komplo” başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik.
Geçici Siyonist varlığın Ulusal Güvenlik Danışmanı Eyal Hulata, bu yılki sözde "Manama Diyaloğu" (açıkça İran karşıtı bir platform olarak kabul edilen yıllık bir güvenlik zirvesi) için Bahreyn'e geldi. Ordu ve istihbarat liderleri, savunma ve dışişleri bakanlarının hepsi, güvenlik çıkarlarının iç içe geçtiği Bahreyn'de, yaklaşık 90 bin Bahreynliyi dışlayan seçimlerle çakışan, siyaset, ekonomi, sosyal yaşam ve güvenlik bakımından çalkantılı bir adada; baskı, vahşet, keyfi tutuklama ve milliyetlerin soyulması dilinin hakim olduğu, askeri üsler ve Siyonist istihbarat hücreleriyle dolu bir adada bir araya geldi.
Zirve, Cuma gününün arifesinde, katılımcıları, yerel siyasi ve hukuki durumu göz ardı ederek küresel ve bölgesel krizleri tartışmakla suçlayan hak savunucularının artan eleştirilerinin ortasında başladı. Bu zirve bütün bir bölgenin güvenliğini istikrarsızlaştırmayı ve halkını tehdit etmeyi amaçlayan düşmanca bir zirvedir. Zirve, tüm diyalog, yakınlaşma ve çözüm girişimlerini engelleyen bir ülkede; geçici işgal rejimiyle flörtleşirken komşularına karşı kapsamlı bir çatışmanın yolunu açan baskıcı bir rejimin himayesi altında gerçekleşiyor.
"Manama Diyaloğu", "çatışmaların bölge üzerindeki etkisini ve çözüm girişimlerini" incelemeyle -Manama'nın yerli halkıyla olan iç çatışması 10’uncu yılına girmişken ve sözde "birlikte yaşama" konferansının başarısızlığından birkaç gün sonra ve işgal rejimiyle olan gelişmiş ortaklığın bir işareti niteliğindeki İran İslam Cumhuriyeti'ne karşı düşmanlığın tırmanmasının ışığında- başladı.
Gözlemciler, Bahreyn rejiminin, Riyad'ın Muhammed bin Selman’ı tarafından ortak hayali düşman İran’a karşı dikte edilen emirleri uyguladığına inanıyor. Rejimin son yıllarda böyle bir forumu düzenlemekten ne kazandığına gelince, tüm meşruiyet unsurlarından mahrum bırakılmış olan varlığını korumaya çalışıyor. Bu nedenle, tiranlığı ve otoriterliği garanti altına almak için, Siyonistler ülkeyi bir güvenlik gerilimi yuvasına ve bir çatışma arenasına dönüştürmek yoluyla güçlendirilmelidir. Bu nedenle, gözlemciler, Bahreyn rejimindeki tek güç unsurunun ABD 5. Filosu ve şu anda Siyonistlerle olan işbirliği olduğunun; ve bu konferansın çatışmaları körüklemekten başka bir şey olmadığının farkındalar.
Katılımcılar arasında, Manama'nın özgürlükleri tamamen siyasi olarak bastırmasını ve siyasi tutuklulara işkence yapan kurumlara verdiği kötü şöhretli desteği eleştiren çok sayıda uluslararası rapora rağmen rejimle mevcut bağlantılarını sürdüren Birleşik Krallık da var. Sadece bu bile İngilizlerin -ve ağırlıklı olarak Amerikalıların- insan hak ve özgürlüklerinin desteklenmesi konusundaki çifte standartlarını gözler önüne seriyor. Bugün Siyonist oluşum, Bahreyn kurumlarının tüm birimlerinde etkin ve yetkin hale geldi -vatandaşlara ait data üzerindeki hakimiyeti de buna dahil. Belki de en tehlikeli ve korkutucu olanı, düşünce mahkumlarına yapılan zulme karışan Bahreynli subayların eğitimidir; bu da daha fazla işkenceye ve suikaste işaret eder.
Manama'nın normalleşmesi tüm beklentileri aşarak Bahreyn'i küresel kibir imparatorlukları tarafından yönetilen açık bir stadyuma dönüştürürken, Bahreyn halkı - bir bütün olarak - Siyonist işgali reddettiklerini ifade etme fırsatını kaçırmadı.
Kudüs Haber Ajansı - KHA
ÇEVİRİ ANALİZ, 23 Kasım 2022 13:39
Yorumlar (0)