Yemen'den İsrail'e Ultimatom

Ali Zâfir tarafından almayadeen.net adlı internet sitesinde kaleme alınan “İSRAİL’E VERDİĞİ MÜHLETİN VE ARABULUCULARIN ARDINDAN YEMEN BEKLİYOR VE SÜRE TÜKENİYOR” başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik. 

12 Mart 2025
Yemen'den İsrail'e Ultimatom

Arap ve İslam halklarının onlarca yıldır geleneksel Arap siyasi liderliklerinden görmediği istisnai bir tavırla Seyyid Abdulmelik Bedreddin el-Husi, arabulucuların, düşman İsrail’e ateşkes anlaşmasının özellikle insani boyutu ve yardımların girişiyle alakalı şartlarına uyması için baskı yapmaları amacıyla belirli bir süre tanıdı ve “kuşatmaya karşı kuşatma temelinde” Siyonist İsrail’e yönelik deniz operasyonlarını yeniden başlatmakla tehdit etti.

Geçtiğimiz cumartesi günü Seyyid Abdulmelik Bedreddin el-Husi tarafından duyurulan tarihe doğru geri sayım başlarken Yemen’deki en yüksek yürütme organı olan Yüksek Siyasi Konsey, “Gazze’ye yardım ulaştırmak için verilen 4 günlük sürenin dolması halinde silahlı kuvvetlerin ve ilgili tüm kurumların devrim liderinin direktiflerini uygulamaya hazır olduğunu” teyit etti. Liderlik kademeleri, ordu ve diğer birimler arasındaki bu uyum ve ahengin öncesinde başkent Sana’da cumartesi günkü açıklamanın ardından Kudüs ve Filistin yürüyüşlerine halkın kendiliğinden katılımında karşılık bulan geniş bir halk desteği gözlemlendi.  Bunu Yemen’in Gazze ve Filistin’i destekleyen ve takviye eden tutumuna dair Yemen’deki birliğin bir göstergesi olarak ülkedeki çeşitli partilerin ve aktif siyasi güçlerin destekleyici pozisyonları izledi. 

Yemen’in bu cesur ve kararlı tavrının önemi, Siyonist düşmanın kara geçişlerini kapatmasından, Gazze Şeridi sakinlerine dönük tekrardan bir açlık politikası dayatmaya çalışmasından; Batı Şeria, Kudüs ve El Halil’de İslami kutsallara yönelik tecavüzlerini tırmandırmasından ve İsrail’in, söz verdiği ve bağlı kaldığı ateşkes anlaşmasının gerekliliklerini yaklaşık altı hafta geciktirmesinden günler sonra gerçekleşmesinde yatmaktadır. Dahası Yemen’in koyduğu bu tarih, Trump’ın Gazze’yi “cehenneme çevirmekle” ve Aksa Tufanı’nı desteklemesinden ötürü Ensarullah’ın cezalandırılmasının bir parçası olarak cemaati terör örgütü olarak yeniden sınıflandırması tehdidi ve Yemen’i gelecekte gireceği herhangi bir savaşa karşı korkutma isteği zemininde geldi. Evet, Yemen rüzgârı, Amerikan ve İsrail gemilerinin arzularının aksine esti.

Filistinliler ve Filistin direniş grupları tarafından büyük bir memnuniyetle karşılanan ve takdir edilen Yemen kararı, özgür Arap ve İslam topluluklarının kalbinin ne için attığını ortaya koymuş ve ortaya koymaktadır. Bu karar ayrıca Arap Zirvesi ve zirveden çıkan Arapların alışıldık yardım talep etme, isteme ve temenni şeklinde vücut bulan zayıf sonuçlarının ardından dengeyi yeniden sağlamıştır.

Özellikle de ateşkes anlaşmasındaki durgunluğu hareketlendirmek, anlaşmanın ikinci aşamasına doğru ilerlemek veya en azından geçişleri açmak ve nicelik ve nitelik açısından üzerinde mutabık kalınan insani yardımların girişine izin verilmesi amacıyla Kahire’den gelen bir davet üzerine Hamas heyetinin gerçekleştirdiği ziyaretle eş zamanlı olması bakımından Seyyid Abdulmelik Bedreddin el-Husi’nin bu duyurusu, siyasi ve insani açıdan Filistinli müzakerecinin pozisyonunu destekleyen bir unsur mesabesindedir.

Bu bağlamda Hamas, müzakerecilerinin Mısır istihbarat servisi başkanına “ikinci aşama için müzakerelere derhal başlanması ve geçişlerin açılması” gerekliliğini sunduğunu ve “Gazze Şeridi’ni yönetmek üzere bağımsız isimlerden oluşan bir toplum destek komitesi kurulmasını” onayladığını duyurdu. Reuters ise iki tarafın (Hamas ve İsrail’in) anlaşmanın bir sonraki aşamasını müzakere etmeye hazır olduklarını açıklamasının ardından “ikinci aşama için müzakerelere başlama olasılığına ilişkin müspet işaretler” olduğunu belirtti.

Bugün Yemen, sözlerden ziyade eylemlere kilitlenmiş, gözlerini müzakerelerin gidişatına ve nereye evrileceğine dikmiş durumda. Yemen, Filistin direniş gruplarıyla koordinasyon halinde, tanınan mühlet için ise zaman akıp gitmekte.  Evet, Yemen eylemlere bakmakta; zira son altı haftanın deneyimi; Amerikan destekli işgalci düşman İsrail’in davranışları, Gazze, Batı Şeria ve Kudüs’teki saha uygulamaları ve kutsal yerlere karşı yürüttükleri dini savaş göz önüne alındığında cesaret verici değil ve sözde barışı sağlamada ciddi olduklarını da göstermiyor.

Yemen uzun zamandır bölgedeki düşman saldırılarına karşı direniş ve cihat ekseninin aktif bir parçasıydı ve son dönemde Seyyid Abdulmelik el-Husi liderliğinde bölgesel ve uluslararası zorluklarla mücadelede kilit bir güç haline geldi. Yemen’in Gazze’de son dönemde yaşanan İsrail gerginliğine ilişkin tutumu, destek aşamasından gerçek bir caydırma aşamasına geçiş sinyali veriyor ve Yemen’i, yetenekleri ve konumuyla, Filistin lehine güç denkleminin merkezine yerleştiriyor.

Yemen’in duruşu, bir medya malzemesi veya sözel bir şov değil; zira müstesna bir güç gösterdiği ve sağlam denklemler dayattığı bir deneyime dayanmakta. Bugün aldığı karar ise çift yönlü; hem Amerikalılara hem de İsraillilere mesaj veriyor: “Bunu yaparsanız, biz de şunu yaparız; savaşa dönerseniz, biz de savaşa döneriz.” Evet, bu tutum, Yemen’in sahip olduğu caydırıcı gücü yansıtmakta, savaş ve barışın seyri üzerindeki etkisini artırmakta.

Ayrıca Yemen, güçlü, cesur, cüretkâr ve en başta da dini ve insani duruşuyla, büyük güçlerle yapılan müzakerelerde Filistin tarafını destekleyen güçlü diplomasisiyle siyasi denklemlerin değişmesine katkı sağlamakta. Yemen’in bugün Filistin krizine siyasi çözüm üretmede belirleyici bir unsur haline geldiğini, davanın destekçisi konumundan, dava sürecinde etkili bir güç konumuna ulaştığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Son zirvede, yaşanalar karşısında resmi Arap tutumu bir netlik kazanmazken Seyyid Abdulmelik el-Husi, Yemen ordusu ve Yemen halkı her düzeyde İsrail ve Amerikan saldırganlığı ve kibri karşısında kararlı bir şekilde durmakta. Yemen’in tavrı sadece açıklamalarla sınırlı kalmıyor, cihadın ve direnişin önemine dair derin bir inancı yansıtan gerçek eylemlerle desteklenerek Yemeni Müslüman Arap halklarının vicdanının temsilcisi, tesirli ve etkili pratik adımlar atan tek gücü haline getiriyor ve Arap durgunluğunun önemli konularda yeniden canlandırılmasındaki temel rolüne katkıda bulunuyor.

Müzakerelerin sonucunu ve arabulucuların çabalarının nereye varacağını beklerken olacaklara dair tahminlerde bulunmayacağız. Zaman tükenirken Yemen’in, tehdidini yerine getireceğinden, sonuçları ve zorlukları ne olursa olsun bunu yapmaktan çekinmeyeceğinden eminiz. Evet, yarın bekleyenler için çok yakın.

Kudüs Haber Ajansı - KHA

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.