Joseph Avn ve Nevvaf Selam'a: Barış, Size Bağlı

İbrahim el-Emin tarafından al-akhbar.com adlı internet sitesinde kaleme alınan “JOSEPH AVN VE NEVVAF SELAM’A: İÇERİDEKİ BARIŞ SİZİN ALACAĞINIZ KONUMA BAĞLI” başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik. 

17 Şubat 2025
Joseph Avn ve Nevvaf Selam'a: Barış, Size Bağlı

Lübnan’a yönelik İsrail-Amerikan ablukası ile ilgili olayın, İsrail’in askeri olarak başlattığı savaşın direnişi ortadan kaldırma hedefine ulaşamaması üzerine, Hizbullah’ı içeriden vurmayı hedefleyen bir iç çatışmayı tetiklemek amacıyla gerçekleştirildiği zemininde mevzuyu -uzaktan- ele almak mümkün.

Ancak Amerikalılar, işgalci Siyonist düşmanın Lübnan topraklarını doğrudan işgal etmeye devam etme ve Lübnan’da istediği zaman askeri açısından harekete geçme hakkını kendine tanıma kararıyla aynı zamana denk gelen yeni bir baskı düzeyine geçince mesele imkânsız bir hal alıyor.

Olaylar geliştikçe bu olaydan artık uzak durulamayacak gibi görünüyor. Bir yandan İsrail saldırıları diğer yandan art arda gelen hükümetlerin içeriden kurumları yıkması nedeniyle Lübnan halkının ülkelerini yeniden inşa etme konusundaki meşguliyeti, İsrail savaşının bazı hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla Amerikan-İsrail güçlerinin Lübnan dahilinde yeni gerçeklikler dayatma çabalarına ve Suriye’deki rejiminin devrilmesiyle tanık olunan büyük değişimin yankılarından yararlanmak namına ortaya konan şeylere karşı koymak adına gerekeni yapmamak için bir bahane değil. Tabii bu noktada giden rejimin Lübnan’daki direnişin bir müttefiki ve hem Amerikan hem de İsrail tarafının rakibi olduğu da nazar-ı dikkate alınmalı.

İşgalci Siyonist düşman, Amerika’nın sağladığı katıksız destekle güneyden tam manasıyla çekilmeyi reddediyor ve ateşkes anlaşmasında değişiklikler yapmak istiyor. Bir başka alanda ise direniş ve onu destekleyen halkla alakalı abluka genişliyor. Hizbullah’ın, yaklaşık çeyrek milyon Lübnanlıyı barındırmak ve savaşta zarar gören elli binden fazla konutu onarmak amacıyla gerçekleştirdiği en büyük operasyonu tamamlamaya yaklaştığı bir dönemde, büyük ölçekli yeniden inşa projesini başlatmasını engelleme girişimleri ve Hizbullah’ı yeni dönemin ilk hükümetinden uzaklaştırarak savaşın hedeflerinden birine ulaşma çabasının başarısızlıkla sonuçlanması bu noktada özellikle dikkat çekiyor. Suriye’deki yeni yönetim, bir yandan Lübnan’a, iki ülke arasındaki kara ve deniz sınırlarını belirlemeye hazır olmadığını, Lübnan’a göçmüş Suriyelilerin geri dönüşü bağlamında üstüne düşeni yapmaya da hazır olmadığını ve hatta Lübnan ile sınırlarını dahi kontrol edemeyeceğini bildirirken bakın şu işe ki diğer yandan Lübnan’ın doğu sınırında, “tesadüfen” Bekaa Vadisi’nin kuzeyindeki Hizbullah’ın nüfuz alanlarına bitişik bir yerde, silahlı çatışmalara girebilme gücünü kendinde buluyor.

Yeni hükümetin kendi içinde bakanlık bildirgesini hazırlamakla meşgul olduğu görülüyor. Hangi vizyon ve önceliklerle ortaya çıkarsa çıksın, bakanların seçimi ve siyasi güçler arasında hisselerin dağıtımına eşlik eden iklim, direnişle düşman bir hükümet atmosferi oluşturma veya en azından ABD, Batı, Suudi Arabistan ve bu güçlerin Lübnan’daki müttefiklerinin memnuniyetini kazanma çabası yönünde belirgin bir eğilim olduğuna işaret ediyor.

Bu, Lübnan’daki genel durumu etkileyebilecek adımlara da yansıyacaktır. Evet, Amerikalılar şimdiden hükümete yönelik taleplerini içeren bir liste hazırlıyor ve Washington, önümüzdeki ay direnişle bağlantılı Lübnanlı şahsiyetlere ve kuruluşlara karşı yeni yaptırımlar başlatacağı tehdidinde bulunuyor.

En önemlisi, Amerikan tarafı şu anda mali mevzularla ilgileniyor. Lübnan’a yardım sağlamak manasında değil de hibe veya kredi şeklinde herhangi bir desteğin ön şartlarının belirlenmesi anlamında… Bugün ABD’nin en büyük önceliği, Lübnan hükümetini, Hizbullah’a İran’dan veya başka ülkelerden, hatta bireylerden herhangi bir paranın ulaşmasını engelleyecek adımlar atmaya zorlamaktır. Amerikan planı, hükümete baskı yaparak hükümetin bir dizi karar almasını öngörüyor. Bu bağlamda atılacak adımlardan bazıları şunlar:

  1. Savaşta yıkılan yerlerin yeniden inşasının Lübnan devletinin sorumluluğunda olduğu değerlendirmesi ile Lübnan İslami Direnişi Hizbullah’ın, işgalci Siyonist İsrail’in gerçekleştirdiği yıkımdan etkilenenlerin evlerini ve köylerini yeniden inşa etmelerine yardımcı olacak herhangi bir girişimde bulunması engellenecek.
  2. Hizbullah’ın bu alanda yaptığı faaliyetlerin önüne engeller çıkarılacak. Hükümetin alacağı resmi kararla Karz-ı Hasen Cemiyeti kapatılacak, şube açması engellenecek, para ticareti yapmasının önü alınacak, hatta kanun dışı bir kurum olarak değerlendirilecek. Amerikalılar, böyle bir adımın bir yandan yeniden imar fonlarının dağıtım mekanizmasını sekteye uğratacağını diğer yandan da kurumdaki mevduat sahiplerini para, altın ve diğer varlıklardan oluşan mevduatlarını çekmeye ve onları Lübnan bankalarına yönelmeye zorlayacağını düşünüyor.
  3. Fonların ve kaynaklarının meşruluğunun doğrulanması için mevduatların yeniden incelenmesine vurgu yapılarak tüm banka hesaplarının gizliliği kaldırılacak hatta sahibinin kaynağını kanıtlayamadığı mevduatlara el konulması gibi yasal önlemler alınacak.
  4. Eski Cumhurbaşkanı Emin Cemayel’in 1980’lerin başında Tahran’ın, o dönemki hükümete düşman Lübnan güçlerine verdiği destek nedeniyle İran ile ilişkileri kesmesi suretiyle başlattığı projenin yeniden canlandırılmaya çalışılmasıyla Lübnan ile İran arasındaki iletişim alanını daraltmak için pratik adımlar atılacak. Halihazırda Amerikalılar, Lübnan hükümetine, İran ile ilişkilerde pürüz çıkarması ve bu bağlamda şartlar koşması için baskı yapmaya çalışıyor. Resmi veya özel İran uçaklarının Lübnan’a uçması gibi engeller mevzubahis. Bu arada ABD’nin İran havacılığına uyguladığı yaptırımlar, dünyanın birçok ülkesinde İran’ın işini zorlaştırıyor ancak tamamen aksatmıyor.
  5. İran veya Irak’tan Lübnan’a gelen her şey üzerindeki kontrol genişletilecek ve Hizbullah’ın bu iki ülke üzerinden kendisine ulaşması beklenen herhangi bir destekten faydalanmadığından emin olunması adına kapsamlı incelemeler yapılacak. Suriye’deki yeni yönetimin çiçeği burnundaki devlet başkanı Ahmed eş-Şara’nın, Hizbullah’ın Suriye topraklarını para veya silah geçirmek için kullanmasını engelleme taahhüdünü açıklamasıyla başlayan güvenlik iş birliği desteklenecek.

Ahmet eş-Şara’ya bağlı güvenlik ekipleri ve askeri birimler gerek Irak sınırında ve gerekse de Lübnan sınırında bu alanda operasyonel adımlar atmaya başladı. Yeni Şam yönetimi, yaptıklarının gerekçesini kaçakçılık ve uyuşturucu ticaretiyle mücadele etmek olarak gösteriyor. Oysa tüm dünya, İdlib’in Suriye’de bu tür bir ticaretin en büyük merkezlerinden biri olduğunu ve Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ’nin) Şam’ı ele geçirmesinden sonra oradaki kaçakçılığın daha da yaygınlaştığını biliyor.

Lübnan’daki Amerikan-İsrail programında hiçbir belirsizlik yok. Devletin temel direklerinin bu programın ayrıntılarını bize sorması ne mantığa uygundur ne de bunun kabul edilebilir bir yanı vardır. Bu projeye doğrudan karşı koymak için mekanizmalar ve araçlar geliştirmek halkın omuzuna yüklenmiş olsa da bugün en büyük sorumluluk Cumhurbaşkanı General Joseph Avn ile yeni hükümet ve Başbakanı Nevvaf Selam’dadır.

Meselenin anlamsız bir tartışma olarak kalmaması adına güncel olayların bize açıkça Amerikalıların istediğinin İsraillilerin de istediği şey olduğunu söylediğine dikkat kesebiliriz. Başkan Joseph Avn ve Başbakan Nevvaf Selam’ın Washington ile bir çatışmaya girmeden Washington’un çağrıda bulunduğu şeyin öncelikle ne denli tehlikeli olduğunu ona hissettirmeleri ve Lübnan İslami Direnişi Hizbullah’ın, Siyonist düşmanla doğrudan ve kapsamlı savaş sona erdiği andan itibaren en üst düzeyde özdenetim göstermesine ve işgal güçlerinin yaptıklarına şu ana kadar göz yummasına rağmen büyük bir çatışmaya yol açabilecek ülke içindeki durumun kötüleşmesini önlemek için doğrudan sorumluluk almaları gerekiyor.

İktidardakiler, tabanlarındaki ve halklarındaki disiplin düzeyinin ve bu insanların çatışma seçeneğine gitmekten kaçınmalarının merkezi bir kararın yansıması olduğunu ve direnişin arkasında duran kesimin kendisini aşağılamak isteyenlerin varlığını hissetmesi durumunda ise işlerin Lübnan İslami Direnişi’nin artık kontrol edemeyeceği şekilde zorlaşacağını fark etmelidirler.

Basitçe ve direnişin hasımlarının iddia edeceği gibi tehdit için değil de durumu izah etmek ve netleştirmek amacıyla şunu söylüyoruz ki Avn, Selam ve mevcut hükümetin temel direkleri, ülke içi barışı koruyacak bir çerçeve oluşturmak için atılım yapmalıdır. Çünkü bir patlama yaşanırsa, analizler ve gerekçelendirmeler işe yaramayacak ve hatta şu anda denizler ötesinden gelen tüm destek açıklamaları da bir fayda sağlamayacaktır.

Basitçe söylemek gerekirse artık ülke içi barışı koruma önceliğinden daha öncelikli bir konu yoktur. Amerikan vesayetine karşı koymaya gelince, bu her geçen gün daha da güçlenecek uzun vadeli bir programdır. Bu programı takip etmeye adanmış yiğitler vardır ve onlar bu çatışmaya son verecek gerçekliği ortaya koyacaktır!

Kudüs Haber Ajansı - KHA

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.