2025 yılına girilmesiyle birlikte Yemen’in Gazze’ye destek için açtığı cephedeki gerilimin çift yönlü yükselmesi muhtemel. Amerikan-İsrail-İngiliz cephesi, ittifaklarının ve caydırıcılığının başarısız olması ve savunma üstünlüğünün çökmesi sonrasında bölgede yeniden ittifaklar kurma arayışına girebilir. Gazze’ye yönelik saldırı durdurulmadığı sürece Washington ve Tel Aviv, Yemen’in bölgesel güç denklemindeki nüfuzunun artmasıyla birlikte kendilerini zor bir durumla karşı karşıya bulabilir.

Son gelişmeler yukarıda söylediklerimizi teyit ediyor. Yemen Silahlı Kuvvetleri, bir yıl üç ay boyunca Filistin’e verdiği desteğin ve dayattığı denklemlerin; karada, denizde ve havada ortaya koyduğu gücün ve buna bağlı olarak tüm caydırıcılık çabalarını akamete uğratmasının ardından 2024 yılını, diğer adı Ben-Gurion Havaalanı olan Lod Havaalanı’nı ve işgal altındaki Kudüs’ün güneyindeki bir elektrik santralini hedef alan iki önemli askeri operasyon gerçekleştirdiğini ve operasyonların başarılı olduğunu Tuğgeneral Yahya Seri aracılığıyla duyurarak taçlandırdı.

Yemen Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü Tuğgeneral Yahya Seri, iki operasyonun, ABD güçlerinin Yemen’e büyük bir hava saldırısına hazırlandığı sırada ABD uçak gemisi USS Harry Truman’ı çok sayıda insansız hava aracı ve kanatlı füzeyle hedef alan bir Yemen operasyonuyla eş zamanlı gerçekleştiğine dikkat çekti ve Yemen Silahlı Kuvvetleri’nin gerçekleştirdiği deniz harekâtının amacına ulaştığını, ABD’nin Yemen’e yönelik hazırladığı hava saldırısının bertaraf edildiğini vurguladı.

Bu süreçleri; anlamları, zamanlaması ve mesajları açısından neden önemli görüyoruz?

• Bu iki operasyon ile beraber Yemen’e yönelik devam eden saldırılara ve tekrarlanan tehditlere rağmen Yemen operasyonlarının sayısı, 2024 Aralık ayı boyunca işgalci Siyonist varlığın dahilinde 20 askeri operasyona yükseldi. Dolayısıyla böylesi bir durum yeni yıla girerken daha geniş senaryolara ufuk açıyor.
• Aralık ayındaki son iki operasyon, Tel Aviv’in talebi üzerine gerçekleşen BM Güvenlik Konseyi oturumu öncesinde Siyonist işgalci düşman İsrail’in konseydeki temsilcisinin, artan Yemen operasyonları zemininde yaptığı tehditlerden birkaç saat sonra gerçekleşti. Böylece Sana, Tel Aviv’e ve arkasındakilere sanki şunu söylemiş oldu: Tehditlerinizden korkmuyoruz ve saldırılarınız, bizi destek ve savunma operasyonlarını sürdürmekten alı koyamayacak.
• Operasyonlar bir yıllık bir meydan okumanın taçlandırılması mesabesindeydi ve yaklaşık bir yıldır devam eden Amerikan ve İngiliz hava saldırılarının durduramadığı destek cephesi faaliyetleri çerçevesinde gerçekleşti.
• Hedeflerin türü; göze göz, dişe diş ve hedefe hedef denkleminin sabit olduğunu gösteriyor. Sana Havalimanı ve Haziz elektrik santralinin hedef alınmasından günler sonra Ben-Gurion Havalimanı ve Kudüs’ün güneyindeki elektrik santrali operasyonları gerçekleşti. Bu hedefler ulaşım ve enerji ağındaki önemli hayati arterleri temsil ediyor ve bunlara yönelik herhangi bir başarılı saldırı, günlük faaliyetlerin aksamasına ve düşman varlığı üzerindeki baskının artmasına yol açabilir. Dolayısıyla yaşananlar, işgal altındaki Filistin’deki düşman limanlarını da içeren daha geniş bir stratejinin parçası olabilir.
• Operasyonlar, insani düzeyde zor ve felaket seviyesindeki bir aşamadan geçen Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilere, ufuksuz bir şekilde devam eden işgalci Siyonist İsrail’in saldırılarına karşı fiili bir destek anlamına geliyor. Katar ve Mısır’ın arabuluculuk yaptığı müzakerelere ilişkin söylentilere denk düşen Yemen Silahlı Kuvvetleri’nin operasyonları, aynı zamanda Filistinli müzakerecilere ve direnişe destek anlamına da bünyesinde taşıyor.

Son Yemen operasyonlarının işaret ettiği gerçekler

Bu iki operasyon, tıpkı önceki diğer operasyonlar gibi, Komutan Abdulmelik Bedreddin el-Husi’nin, İsrail’in, Sana Havaalanı, Haziz elektrik santrali ve Hudeyde’ye yönelik saldırısıyla aynı zamana denk gelen son konuşmasında işaret ettiği iki gerçeğin altını çiziyor. Bunlar:

• Düşman İsrail’in “savunma üstünlüğü” kırıldı: Yemen artık Amerikan ve İsrail savunmasının tüm sistem ve katmanlarını akamete uğratabilecek ileri bir teknolojiye sahip. Öyle ki Yemen füzelerinin işgalci Siyonist varlığın merkezine hücumunu, hızını, düşmanın önleyici füzelerinden kaçışını ve manevra kabiliyetini izleyen herkes bu gerçeğin farkına varır.
• Caydırıcılığın başarısızlığı: Amerikan-İngiliz saldırılarına ve ardından gelen dördüncü Amerikan saldırısına rağmen Yemen operasyonları durmadı. Aksine, şeytani üçlü Yemen’e saldırdıkça Yemen, operasyonlarını nicelik ve nitelik olarak daha da artırdı ve tırmandırdı ve hedef alanını genişletti.

Filistin 2 ve Zülfikar füzeleri, Siyonist düşman varlığının derinliklerinde Yafa’ya ve Kudüs’ün güneyine doğru yol katederken, aynı anda çok sayıda kanatlı füze ve insansız hava aracı da Amerikan uçak gemisi USS Harry Truman’a doğru ilerliyordu. Bu saldırı, Truman’a yönelik 9 gün boyunca gerçekleşen ikinci saldırıydı. Dolayısıyla Yemen Silahlı Kuvvetleri’nin bildirdiğine göre Yemen’e yönelik bu ikinci saldırı da engellenmiş oluyordu.

Yemen operasyonunun önemi, proaktif olması, Amerika’nın Sana’ya yönelik planladığı son saldırısından saatler önce gerçekleşmesi ve büyük bir deniz kuvvetini temsil eden, Yemen ve Yemenlilere tehdit oluşturan bir uçak gemisini hedef almasında yatmakta.

Planlanan Amerikan saldırısının başarısızlığı, Yemen kuvvetlerinin düşmandan bir adım önde olduğunu ve önleyici operasyonlar başlattığını teyit ediyor. Bu, bir yandan askeri ve istihbarat gelişimini yansıtırken, diğer yandan da Yemen kuvvetlerinin saldırılara karşı koymadaki öz güvenini ve bu alanda açık bir üstünlük sağlayıp başta Amerika olmak üzere en büyük askeri güçlere acı verici darbeler indirebildiğini gösteriyor.

Yaşananlar, Washington ve Tel Aviv’e siyasi bir mesaj mesabesinde. Mesajın içeriğiyse şu: Yemen, saldırılara karşı koyma ve bunlara etkili bir şekilde karşılık verme kapasitesine sahiptir. Gazze’ye yönelik devam eden saldırılar ve Yemen’e yönelik devam eden tehditler, Yemen’in savunma ve saldırı operasyonlarının motivasyonunu güçlendirmektedir.

Sonuç

İki operasyon arasındaki senkronizasyon, üst düzey bir uyanıklık halini ve hazırlığı; kara, deniz ve hava operasyonları arasındaki ileri seviyede koordinasyonu yansıtıyor; bu da karmaşık ve çok yönlü saldırıları aynı anda yürütme becerisinin Yemen Silahlı Kuvvetleri’nde yüksek olduğunu gösteriyor.

Zamanlama ayrıca Amerika, İsrail ve Batı’nın saldırgan davranışlarının bir yansıması olarak yeni yılın, yani 2025’in, tam anlamıyla çatışmalarla dolu bir yıl olacağına işaret ediyor. Buna mukabil Yemen operasyonları, Yemen güçlerinin kendilerine yönelik tehditlere karşı büyük bir hazırlık ve farkındalık içerisinde olduğunu ve hassas zamanlarda düşman güçlerine karşı önemli baskı kartlarına sahip olduklarını gösteriyor.

Kudüs Haber Ajansı - KHA