Suriye'de Devlet Başkanı Beşar Esad yönetiminin çökmesinden 10 günden kısa bir süre sonra İsrail, Arap ülkesi genelinde 500'den fazla hava saldırısı başlattı. El-Meyadin haber ağı Cumartesi günü, İsrailli kaynaklara atıfta bulunarak, Tel Aviv'in saatler içinde Suriye hava savunmasını yok ettiğini ve Suriye'deki 500 hedefe bin 800 bomba attığını bildirdi. Soru şu: İsrail rejimi neden bir hafta içinde Suriye'ye yönelik bombardımanını hızlandırdı?

Hangi hedefler bombalandı?

Suriye'de İsrail rejiminin bombaladığı bölgelerle ilgili yayınlanan rapor ve haberlere bakarak, Esad'ın devrilmesinden sonra Arap ülkesinde bombalanan hedeflerden bazılarını sıralayabiliriz. Bombalanan hedeflerin çoğunluğunun bu ülkenin eski ordusuna ait askeri hedefler olduğu unutulmamalıdır. Euronews'in haberine göre, İsrail hava kuvvetleri bu saldırılar sırasında Scud ve seyir füzeleri, karadan havaya ve karadan karaya füzeler, insansız hava araçları, savaş uçakları, saldırı helikopterleri, radarlar, tanklar ve uçak hangarları dahil olmak üzere çeşitli türde silahları vurdu. 

Bu hedeflerden bazıları şunlardır: Şam'daki el-Mezze askeri havaalanı, Suriye ordusu için füze depolama üssü olarak Süveyda hava üssü, Halep'teki savunma bakanlığının birçok atölyesi, Şam çevresindeki diğer silah ve mühimmat depoları, askeri üsler, onlarca savaş uçağı, onlarca karadan havaya füze sistemi, askeri teçhizat üretim sahaları, silah depoları ve karadan karaya füze depoları, Malula bölgesindeki Suriye ordusu Hava Savunma Taburu, 4. Tümen ve 105. Cumhurbaşkanlığı Muhafız Tümeni'nin karargahı, batı Şam'daki diğer askeri hedefler, Suriye'nin güneyindeki Dera kentinde bir dizi askeri üs, güneyde Suriye ordusunun 132. Tugayı'nın karargahı,  Suriye ordusunun Şam banliyösündeki Bilimsel Araştırma Merkezi, Ankhal şehrinin kuzeyindeki Cediya Taburu, Dera vilayetindeki Şeyh Miskin şehrinin batısındaki Tel el-Hamad bölgesi, Kuneytra vilayetindeki Tel eş-Şa’ar ve Kalamun Dağları'ndaki ordunun 155'inci Tugayı'na ait Scud uzun menzilli karadan karaya füze deposu.

İsrail'in bombardıman bahanesi 

İsrail rejimi yıllardır, Suriye'deki saldırılarını, İran güçleri veya müttefikleri tarafından işletilen askeri hedefleri yok etme bahanesiyle meşrulaştırıyor. Fakat kanıtlar şu anda Suriye topraklarında İran güçleri veya Tahran'la aynı hizada olmayan güçler olmadığını gösteriyor. 

Şu anda ülkeyi kontrol eden eski Suriyeli muhalif grupların Ortak Operasyonlar Müdürlüğü'nde bir yetkili olan Ahmed Delali, Media Line'a yaptığı açıklamada, iktidardaki grupların Esad hükümetinin devrilmesinden sonra ele geçirdikleri tüm askeri tesisleri güvence altına aldıklarını söyledi. İsrail saldırılarının daha çok füze depoları, bilimsel araştırma merkezleri ve savaş gemilerine odaklandığını ve İsrail'in bu tesislerde İran güçlerinin bulunduğu iddiasının doğru olmadığını da sözlerine ekledi.

İsrail'in Suriye'deki askeri hedefleri bombalamasının bir başka bahanesi de köktendinci grupların eski Suriye ordusunun silahlarına erişmesini engelleme girişimidir. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar Pazar günü yaptığı açıklamada, İsrail'in niyetinin şüpheli kimyasal silah sahalarını ve uzun menzilli füze sahalarını hedef almak ve bu teçhizatın silahlı gruplar tarafından ele geçirilmesini önlemek olduğunu iddia ederek İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırganlığını savundu. 

İsrail Suriye'de ne istiyor? 

İsrailli yetkililerin iddiaları ne olursa olsun, İsrail'in belirtilen iddiaların ötesinde amaçlar peşinde koştuğu anlaşılıyor. 

İsyancılarla savaşıyor mu yoksa onlara yardımcı mı oluyor: İsrail'in silahların isyancıların eline geçmesini önlemek amacıyla Suriye'yi bombaladığı iddialarının aksine, Suriyeli isyancıların İsrail saldırganlığından memnun oldukları görülüyor. İsyancı grupların Suriye'deki hedeflerin bombalanmaya devam etmesine ve İsrail'in Suriye topraklarına girmesine karşı güçlü ve kararlı bir tepkinin sessizliği ve yokluğu, Şam'daki iktidardaki isyancıların bu saldırganlığa karşı fazla bir muhalefeti olmadığını gösteriyor. Aslında, Suriye ordusunun hedeflerini bombalamak, bu ordudan geriye kalanları tamamen yok etmek anlamına gelir ve Suriye ordusunun ve ordusunun çöküşü, eski Suriye ordusu askerleri tarafından herhangi bir darbe olasılığını ortadan kaldırmak için isyancıların ve Heyet Tahrir eş-Şam'ın (HTŞ) ideal hedefidir. Başka bir deyişle, İsrail rejimi, sürekli bombalamalar yoluyla Suriye ordusunu tamamen yok etmek için yola çıktı ve Suriye ordusunun tamamen yok edilmesi, Şam'daki Esad hükümetinin devrilmesinden sonra isyancılar için istenen hedeftir, böylece eski Suriye hükümetinin destekçileri askeri operasyonlar başlatmaz veya iktidardaki isyancılara karşı darbe yapmazlar.

Suriye'nin işgali: İsrail güçleri, hava saldırılarının yanı sıra başkent Şam yakınlarındaki Suriye topraklarının içlerine doğru ilerledi. İsrail ordusu ayrıca Suriye'nin Golan Tepeleri'ni tamamen işgal etti ve krizin harap ettiği ülke sınırında bir tampon bölge kurdu. Ancak pek çok kişi, Suriye topraklarının bir kısmının İsrail tarafından işgal edilmesinin, bu bölgelerin tamamen işgal edilmesinin ve işgal altındaki diğer bölgelere ilhak edilmesinin önünü açabileceğine inanıyor. Suriyeli yazar ve siyaset araştırmacısı Muhammed Alluş, İsrail rejiminin Suriye topraklarını işgal etmesine ilişkin şu yorumu yaptı: "İsrail'in, Suriye'yi bombalarken İran silahlarını imha etmek ve Hizbullah'ın hayati ve ikmal hatlarını kesmek için öne sürdüğü bahane, yanlış ve gerçekçi olmayan bir bahanedir. İsrail'in Suriye'deki siyasi boşluğu ve güvenlik dengesizliğini, güvenliği sağlama bahanesiyle daha fazla Suriye toprağını ele geçirmek için kullanmak olan başka bir hedefi daha var ve bu konuda ABD'nin açık desteğini alıyor. İsrail, müstakbel Suriye hükümetini yeni bir oldubittiye getirmeye çalışıyor, çünkü müstakbel Suriye hükümetinin yeni bir savaşa giremeyecek kadar zayıf olacağını biliyor."

Bazı sertlik yanlısı İsrail partileri, tüm Golan Tepeleri'nin ilhakı çağrısında bulundu. İsrail, uluslararası baskılar nedeniyle Golan'ı tam olarak kuşatamayabilir, ancak Şam'dan 20 kilometre mesafeye kadar ilerlemesi, Tel Aviv'e Suriyelilerle gelecekteki müzakereler için bir koz verecek ve belki de İsrail bu bölgelerden çekilmesini Suriye'nin Golan bölgesinin bir kısmı veya tamamı üzerindeki egemenliğini tanımasına bağlayacaktır. Bu durumda, İsrailliler sadece Suriye'nin sorunlu sularında balık avlamakla kalmıyor, aynı zamanda gelecekteki Suriyeli yöneticilerle olası müzakereler için kendilerine bir oyun kartı oluşturmak için Suriye topraklarının derinliklerine doğru ilerliyorlar.

Kudüs Haber Ajansı - KHA