Tarih bir kez daha güney Lübnan'ın dağlarında ve vadilerinde yazılıyor.

2 Ekim'de İsrail, Hizbullah'ı Litani Nehri'nin arkasına zorlamak için yeni bir girişim olan 'sınırlı kara harekâtını' başlattı.

Ancak tanıdık bir kibirle başlayan şey hızla felakete dönüştü. Üç Merkava tankı yandı ve Egoz biriminden sekiz asker ortadan kaldırıldı. Fakat, 13 Ekim'de güneş doğarken, korkunç harekat devam etti.

Tanksavar, tekrar vurdu ve olaylarda 25 İsrail askeri yaralandı. Tepede, helikopterler sabah gökyüzünü yarıyor, yaralıları ve ölüleri savaş alanından Hayfa'daki Rambam Hastanesi'ne taşıyor.

Teknolojik üstünlüğüne ve kayıpların boyutunu gizlemek için uyguladığı askeri sansür girişimlerine rağmen, ABD destekli İsrail ordusu, geçmişten ders çıkarmadan ilerlemeye devam ediyor. Hizbullah'ın kesin ve boyun eğmez direnişi, güce sarılan bir saldırganın aynı ölümcül kusurlarını ortaya koyuyor. 

Bu yeni durum ışığında, insan merak etmekten kendini alamıyor: İşgal ordusu daha nereye kadar aynı şeyleri tekrarlayıp farklı sonuçlar beklemeye devam edecek.

Kornet savaş alanını yeniden tanımladı

8 Ekim'i takip eden günlerde, Hizbullah'ın savaş alanı güncellemeleri sürekli olarak tek bir anahtar ifadeyi vurguladı: Doğrudan isabetler! İsrail radar istasyonları yok edildi, askeri konvoylar hassas saldırılarla paramparça edildi ve zırhlı araçlar için için yanan enkaza dönüştü. 

Gazze'deki Filistin direnişini desteklemek için gerçekleştirilen bu operasyonlar o kadar yıkıcı bir şekilde etkili oldu ki, Tel Aviv, geçtiğimiz yıl boyunca kuzey cephesindeki çatışma boyunca yaptığı gibi, kayıplarının tam boyutunu gizlemek için çaresizce askeri sansüre başvurdu. Ancak "doğrudan isabet" ifadesinin ardında, çok az kişinin tanıyabileceği bir silah yatıyor: Kornet füzesi.

İzleyenler tarafından her zaman görülemese de, Kornet'in rolü açıktır. İlk olarak 2006 yılında Hizbullah tarafından konuşlandırılan Kornet, savaş alanında oyunun kurallarını değiştiren bir unsura dönüştü ve İsrail Merkava tanklarına karşı pusularda değerini kanıtladı.

11 Ağustos 2006'da, 24 Merkava tankı, Bermuda Şeytan Üçgeni tarafından yutulmuş gibi ölümcül bir tuzağa düştü ve Kornet füze ateşi altında kayboldu. Sonunda, 11 tank harabeye döndü - İsrail'in bir zamanlar korkulan zırhlı tümeninin kömürleşmiş kalıntıları kaldı. 

Bu belirleyici an, Hizbullah'ın hassas güdümlü Kornet'lerle donatılmış küçük, hareketli birimlerin İsrail'in zırhlı gücünü parçalayabileceği asimetrik savaştaki ustalığını gözler önüne serdi.

Uzun zamandır İsrail'in kara savaşındaki hakimiyetinin sembolü olarak kabul edilen Merkava, doğrudan muharebede başarılı olmak için tasarlandı. Bununla birlikte, affetmeyen Lübnan arazisinde, Kornet füzesi kritik bir güvenlik açığını ortaya çıkardı: Merkava'nın, kalınlığına rağmen, Kornet'in reaktif kaplamayı delme kabiliyetine karşı çaresiz kalan ağır zırha güvenmesi. 

Füzenin hassasiyeti, tankın zayıf noktalarına (motoru ve alt gövdesi) odaklandı. Lübnan'ın engebeli arazisinde manevra kabiliyeti yetersiz kalan Merkava, iyi planlanmış pusular için kolay bir hedef haline geldi.

Şimdi, İsrail konvoyları bir kez daha Lübnan'a günlük saldırılar düzenlerken – 2006'nın yanlış adımlarını tekrarlarken – sanki tarih uyarılarını fısıldıyor, fakat bu uyarılar görmezden geliniyor. İsrail'in bu tanıdık adımların izini sürmekte ısrar etmesi, aynı kaçınılmaz başarısızlıklara yol açan bir döngüye kilitlenmiş geçmiş derslerle hesaplaşmayı reddettiğini gösteriyor.

Direniş'in ağına hapsoldu

Hizbullah tarafından ilk kez 2006 savaşı sırasında kullanılan Kornet füzesi, taktik operasyonlarında belirleyici bir güç haline geldi. 

5,5 kilometreye kadar mesafelerden bin 200 milimetreye kadar reaktif zırhı delebilen bu Rus yapımı, lazer güdümlü tanksavar füzesi, İsrail'in Merkava tanklarını dikkatlice planlanmış pusulara yakalanan masum bir ava dönüştürüyor.

Hizbullah'ın seçkin Rıdvan özel kuvvetleri, özellikle Aziz ve Nasr birlikleri, bu silahı hassas bir şekilde kullanıyor ve her pusuyu İsrail'in en gelişmiş zırhlı kuvvetlerini mahveden koordineli bir saldırıya dönüştürüyor. 

Kornet'in menzili, Hizbullah savaşçılarının gizli mevzilerden saldırmalarına ve hızla yeniden konumlanmalarına izin vererek, savaşın sıcağında yakalanmalarını sağlıyor. Güney Lübnan'ın çeşitli arazilerinde faaliyet gösteren bu birlikler, Kornet'i yıpratma savaşı stratejilerinde vazgeçilmez kılmıştır.

Bu arada, Litani Nehri'nin kuzeyinde konuşlanmış olan Bedir birimi, stratejik noktaları elinde tutarak ve İsrail kuvvetlerine önemli hasar vermek için pusu kurarak tetikte olmaya devam ediyor.

Kornet'in rolü, Hizbullah'ın, İsrail'in kuzey savunmasını kör ederek radar istasyonları da dahil olmak üzere askeri tesislere saldırmak için yaratıcı bir şekilde uyarladığı için zırhlı araçları hedeflemenin ötesine geçti. 

Bu taktiksel değişim, askeri analistleri füzenin potansiyelini yeniden gözden geçirmeye zorladı ve nisbeten basit bir silahın bile ustalık ve hassasiyetle kullanıldığında savaşın dinamiklerini nasıl yeniden şekillendirebileceğini gösterdi.

'Kupayı' kaldırmak

İsrailli mühendisler, 2006 yılında ortaya çıkan önemli güvenlik açıklarının ardından zırhlı araçlarını korumak için hızla çözümler aradılar.

2007 yılına gelindiğinde, Rafael Advanced Defense Systems, Merkava Mark 3 ve Mark 4 tanklarını korumak için özel olarak tasarlanmış Trophy APS'yi tanıttı. Elta EL/M-2133 radarı ile donatılan Trophy, 360 derece algılama sağlar ve gelen tehditleri engellemek için patlayıcı olarak şekillendirilmiş deliciler (EFP'ler) fırlatır.

Bu sistem, İsrail'in teknolojik üstünlüğünü korumasını sağlayarak tanksavar füzesi tehditlerini önemli ölçüde azalttı. Bununla birlikte, Trophy'nin 1,5 saniyelik yeniden yükleme süresi, Hizbullah'ın hızla ele geçirdiği bir fırsat olan dar ama istismar edilebilir bir pencere yarattı.

İsrail'in teknolojik ilerlemelerine tepki olarak Hizbullah, bu yeniden yükleme süresinden yararlanmanın bir yolunu aradı. Çözüm, Kornet-E'nin İran varyantı olan Dehlaviye füzeleri ile donatılmış İkiz Tanksavar Güdümlü Füze (ATGM) sistemi ile geldi. 

İran Havacılık ve Uzay Sanayii Örgütü tarafından tasarlanan ve 2012 yılında tanıtılan Dehlaviye, 10 kilometrelik bir menzile ve bin 200 milimetre reaktif zırhı delebilen tandem savaş başlıklarına sahip.

Sarallah sistemi hızlı bir şekilde art arda iki füze ateşliyor. İlk füze, Patlayıcı Reaktif Zırhı (ERA) tetiklerken, ikincisi ana zırhı delerek Trophy'nin yeniden yükleme süresinden yararlanır. 

2015 yılında Hizbullah tarafından satın alınan Sarallah sistemi, hem gündüz hem de gece hassas saldırılar için yapılandırılmış dörtlü bir fırlatıcı üzerine monte edilmiştir. 

Bu zekice karşı önlem, Direniş Ekseni'nin stratejik yaratıcılığını ortaya koyuyor ve mütevazı kaynakları güçlü, oyunun kurallarını değiştiren taktiklere dönüştürüyor - tıpkı usta bir satranç oyuncusunun çok daha üstün taşlara sahip bir rakibini alt etmesi gibi. 

İsrail'in savaş makinesi sonsuz bir ABD doları akışıyla büyürken, savaş alanındaki güç dengesini değiştiren kaba kuvvet değil, yaratıcı strateji oluyor.

Shipunov'dan Nasrallah'a pasta

Hizbullah'ın siyasi danışmanı Hüseyin el-Halil, 2020'de el-Menar TV'ye verdiği röportajda ortaya çıkan az bilinen bir ayrıntıda, birçok kişiyi şaşırtan bir hikaye paylaştı. 2006 savaşından sonra, Kornet füzesinin ünlü Rus tasarımcısı Arkady Shipunov, yakın zamanda suikasta uğrayan Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'a beklenmedik bir hediye gönderdi: Bir pasta. 

Bu sadece bir takdir jestinden daha fazlasıydı; bu, Shipunov'un Hizbullah'ın yaratımını yıkıcı bir etki yaratmak için nasıl kullandığına dair gururunu simgeliyordu. Kornet sadece bir silah olarak değil, aynı zamanda savaş alanında oyunun kurallarını değiştiren bir unsur olarak da kendini kanıtlamıştı ve İsrail'in askeri zayıflıklarını, bir zamanlar övülen Merkava tanklarına yapılan her doğrudan isabetle noktalamıştı.

Basit bir simge olan bu pasta, Kornet'i asimetrik savaşın bir sembolüne dönüştüren stratejik zekaya bir övgü olarak derin bir önem taşıyordu. Shipunov'un gururu, Lübnan direnişinin füzenin üstünlüğünü çok az kişinin beklediği bir şekilde sergilediğine dair artan kabulü yansıtıyordu.

Galloway'in yankısı

İsrail bir kez daha kendisini Lübnan'ın içinde bulurken, George Galloway'in 2006'da Sky News'te Anna Botting ile yaptığı efsanevi röportajın yankıları her zamankinden daha güçlü bir şekilde yankılanıyor. Sky News'in İsrail'in askeri başarısızlıklarının acı gerçeğini şişirme girişimlerine rağmen, askeri sansür ve medya önyargısı onu gizlemek için fazla mesai yapsa bile, gerçek - inkar edilemez - ortaya çıktı.

Galloway'in "Ekranın diğer yarısına bakın" ve "İsrail kanlı bir şekilde saklanıyor" gibi iğneleyici sözleri, özenle hazırlanmış medya anlatısını dilimledi ve İsrail'in tekrarlayan askeri gaflarının gerçekte ne olduklarını ortaya çıkardı.

Botting, İsrail'in başarısının anlatısına sarılırken, canlı görüntüler farklı bir tablo çizdi: İsrail askerlerinin yıkıcı Kornet füze pusularından sonra kanlar içinde taşınması. Bu, hiçbir sansürün gizleyemeyeceği taktiksel bir başarısızlığın reddedilemez bir kanıtıydı.

'Tank ülkesi değil'

2024'e hızlı bir şekilde ilerleyin ve sahne ürkütücü bir şekilde tanıdık. Pervaneleri sabah havasını kesen İsrail helikopterleri, ölüleri ve yaralıları savaş alanından Hayfa'daki Rambam Hastanesi'ne taşıyor ve bu da kontrolden çıkan bir saldırının keskin bir hatırlatıcısı.

Merhum Hizbullah genel sekreterinin Temmuz ayında uyardığı gibi, "Tanklarınız güney Lübnan'a gelirse, tank sıkıntısı çekmezsiniz, çünkü hiç tankınız kalmayacak."

İnsan merak etmeden edemiyor – Einstein'ın uyardığı gibi, İsrail'in, aynı eylemleri tekrarlayarak farklı bir sonuç beklemenin deliliğin tanımı olduğunu anlaması ne kadar sürecek?

Kudüs Haber Ajansı - KHA