İsrail Medyası Hizbullah'ı Caydırabileceklerinden Şüpheli

al-akhbar.com adlı internet sitesinde kaleme alınan “DÜŞMAN MEDYASI, ÖNLEYİCİ SALDIRI HİKAYESİNİ BENİMSEMİŞ OLMASINA RAĞMEN HİZBULLAH’I NASIL CAYDIRABİLECEKLERİNİ SORGULUYOR” başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik. 

28 Ağustos 2024
İsrail Medyası Hizbullah'ı Caydırabileceklerinden Şüpheli

Siyonist varlıktaki bütün büyük medya kuruluşlarının, ordunun Pazar sabahı önleyici bir saldırı düzenlediği haberini benimsemesine rağmen yorumcuların İsrail Başbakanına ve ordu sözcüsüne art arda yönelttiği eleştiriler devam eden bir güven krizine işaret ediyor. Özellikle de pek çok kişinin, Lübnan İslami Direnişi Hizbullah’ın Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah’ın, “Erbain Operasyonu”na dair konuşmasını ne denli titiz icra ettiğini görmesiyle beraber mezkûr tablo daha da netleşti. İsrailli yetkililerin ve yorumcuların söylediklerinden çıkan ortak sonuç, Hizbullah’ın caydırılmamış olduğu ve Gazze’deki çatışmalar sona erene kadar yıpratma savaşını sürdüreceği yönünde.

Güvenlik uzmanı Yossi Melman, makalesinde bu tavrı net bir şekilde dile getirerek şunları söyledi: “Hizbullah’ın Genel Sekreteri Nasrallah bu sabah yaşananları açık bir biçimde anlattı. O, İsrail’e var oluş hakkı tanımayan çetin bir düşman.” 

İsrailli analist Ben Caspit da Walla web sitesindeki makalesinde, Netanyahu’nun bir kez daha kolay seçeneğe başvurduğu ve İsrail’in caydırıcılığını yeniden tesis edecek ve Yukarı Celile sakinlerini evlerine geri döndürecek güçlü hamleleri seçmek yerine başarılı ama sınırlı bir engelleme operasyonunu tercih ettiği değerlendirmesinde bulunarak, İsrail hükümetinin Hizbullah’la açık bir çatışmaya girme gücü hakkındaki şüphelerini dile getirdi.

İsrailli analist ve uzman Nir Kepenis aynı internet sitesinde şunları yazdı: “Hükümet, orduyla işbirliği içinde kaçınılmaz olan çatışmayı erteliyor; ne var ki bunun bedelini güneyde olduğu gibi hepimiz ağır ödeyeceğiz.”

Emekli Tuğgeneral Danny Van Buren, Maariv gazetesinde, İran’la çatışmanın ertelenemeyeceğini vurgulayıp kapsamlı bir çatışmaya girmek için tarihi bir fırsat bulunduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Denklemdeki tüm tarafların çıkarlarını anlamalı ve yalnızca İsrail’in çıkarlarını gözetmeliyiz. Mevcut gerçeklikte, yalnızca güçlü bir askeri eylem bunu garanti edebilir.” “Tahran nükleer programına kavuşmadan ve müttefikleri güçlerini yeniden kazanmadan önce, İran ve Hizbullah’a güçlü bir darbe indirme fırsatı var elimizde.”

İsrail Güvenlik Teşkilatı (Şin Bet’in) eski subaylarından Moşe Bozilov ise, İran ve Hizbullah’la açık bir savaşa girmekten kaçınmanın gerekliliğini vurgulayarak, Maariv’deki bir makalesinde şunları söyledi: “Her bir tarafın diğer tarafın dayanma gücünün sınırlarını test ettiği teatral bir savaşın içindeyiz.” “İsrail, ABD ve NATO ile siyasi koordinasyonu sürdürürken hassas önleyici saldırı modeliyle hareket etmeye devam ederse topyekûn bir savaştan kaçınma şansı yükselir.” Bu söylediklerin yanı sıra Moşe Bozilov, Washington’un Tahran’ı terörizmin destekleyicisi olarak gösterip bölgeyi açık bir savaşa sürükleyebilecek biçimde İran’ı vurarak gerilimi tırmandırmaya çalışacağı tahmininde bulundu.

New York Times’ın Kudüs muhabiri Isabel Kirchner hazırladığı raporda, Pazar sabahı birçok İsraillinin, en azından kısa vadede, uzun zamandır beklenen saldırının neredeyse başlamadan bitmiş gibi göründüğü bir portreyle uyandıklarını bildirdi ve şöyle ekledi: “İsrail, ordusunun güney Lübnan’daki binlerce Hizbullah roket fırlatıcısına karşı şafak öncesi önleyici saldırıları nedeniyle ve Hizbullah da daha sonra kuzey İsrail’e insansız hava araçlarıyla ve füze yağmuru ile gerçekleştirdiği saldırı nedeniyle hızlıca bir tür zafer kazandıklarını duyurdu. Bu arada İsrail ordusu, bir deniz subayının Hizbullah’ın saldırısı sırasında öldürüldüğünü söyledi. Ne var ki kahvaltı saatine gelindiğinde her iki taraf da toparlayıcı bir dil kullanmaya başlamıştı.”

Saldırının aşamalı olabileceği ve kademeli bir artış gösterebileceği hususunda uyaran usta gazeteci Ehud Yaari de şunları söyledi: “İsrail, Hizbullah’ın diğer varlıkları veya geniş çaplı altyapısından ziyade İsrail güçlerine ve sivillere yönelik füze ve insansız hava aracı cephaneliğinden kaynaklanan tehdidi engellemeye odaklandı.”

Ayrıca Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırmada şu sonuca varıldı: “Şu aşamada Hizbullah’ın verdiği karşılıkla yetinip yetinmeyeceği veya gelecekte bir başka geniş çaplı saldırı girişiminde bulunup bulunmayacağı belli değil. Ancak Hizbullah’ın güneyde ateşkes sağlanana kadar kuzeydeki sınırlı yıpratma savaşını sürdürmesi muhtemel.”

Seth J. Frantzman ise şunları yazdı: “Hizbullah’ı hiçbir şey engellemedi. Maruz kaldığı tüm sert darbelere rağmen kayıplarını telafi edebilecek gibi görünüyor ve caydırılamıyor.” “Şu ana kadar Hizbullah, gerçekleşen çatışmalardan memnun görünüyor; çünkü saldırının hızını, zamanını ve yerini kendisi belirliyor.” “Şu anda İsrail, son yedi aydır kendisinde hâkim olan odak noktasını kuzeye kaydırma isteğiyle Hizbullah’ın caydırılıp caydırılamayacağını ve bunun ne zaman gerçekleşebileceğini sorguluyor. Ne var ki Gazze’deki savaş hâlâ çok çok etkili. Hamas saldırılarını sürdürmeye devam ediyor.”

Kudüs Haber Ajansı - KHA

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.