Ateşkes Müzakereleri, Bir Hilden İbaret

Yahya Debbuk tarafından al-akhbar.com adlı internet sitesinde kaleme alınan “ATEŞKES MÜZAKERELERİ, ANLAŞMA KAPISINI ARALAMAYAN BİR HİLE” başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik. 

21 Ağustos 2024
Ateşkes Müzakereleri, Bir Hilden İbaret

Baskı ve bölgesel gerginliğin artması korkusuyla başlayan Doha’daki müzakereleri arabulucular, tahmin edildiği üzere, uzatma kararı aldı. Arabulucuların kendilerinin; müzakerelerin yapıcı bir yönde yol aldığını, devam edilmeye layık olduğunu ve Tel Aviv’in kabulü hususunda geri adım attığı ilk çözüm teklifine yapılan değişiklere Hamas’ın boyun eğmesi gerektiğini ikrar etmelerinin akabinde sonu nereye varacağı belli olmayan yeni turların, Kahire’de yapılması karara bağlandı.

Başta Siyonist işgalin Gazze Şeridi’nin merkezindeki “Netzarim” koridoru ile Mısır sınırındaki “Philadelphia” ekseninden çekilmesi gelmek üzere son aylarda anlaşmanın yapılmasına engel olan en önemli mevzularda çözüm yolunun tutulmadığının anlaşılması, baştan beri bir erteleme niyeti olduğuna işaret ediyor. Geçici ateşkesin ilk aşamasının sona ermesinin ardından yeniden savaşa dönülmesini engelleyecek bir mekanizmanın ortaya konulması konusuysa hâlâ Filistin tarafının sunulan çözümü kabul etmesini sağlayacak fiili bir taahhütten yoksun. Önümüzdeki Çarşamba günü başlaması planlanan Kahire turu, askıda kalmış “Netzarim” ve “Philadelphia” sorunları etrafında anlaşmanın tamamlanmasını hızlandırmak amacıyla dün İsrail’e ulaşan ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken’in gerçekleştireceği ziyaretin sonucunu bekliyor. Sızdırılan haberlere göre Amerikan yönetimi, “silahların ve militanların” kuzey Gazze Şeridi’ne dönmesini önleyecek etkili ve Tel Aviv’in memnun kalacağı bir mekanizmanın bulunması şartıyla İsrail’i Netzarim’den çekilmeye ikna etmiş. Washington, İsrail’in “silah ve militan kaçakçılığı” dediği şeyi ve Hamas hareketinin gücünü geri kazanmasına fayda sağlayacak her şeyin geçişini engellemek maksadıyla güçlerinin bir kısmını ilgili bölgelerde bırakıp kısmi geri çekilme olasılığına dair Tel Aviv’den sinyaller almış.

Bu arada ABD, ilk aşama kapsamında gerçekleşecek takasta Filistinli esirlerin kim olacağına dair mevzuda ve yardım faaliyetleri ile Gazze Şeridi’ne girecek yardımlar hususunda İsrail’i yumuşatma başarısını gösterdiğini gündem edip pazarlamaya çalışıyor. Ne var ki savaşın bitmesini, bir daha savaş meydanlarına dönülmemesini ve ister bir seferde ister iki seferde gerçekleşsin esir kartının değeri kaybolmadan önce İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’nden çekilmesini şart koşan Filistin tarafına bu başarı pek de bir şey kazandırmıyor. Gerçi takas ile alakalı müzakereler boyunca Amerikalılar, ikinci ve son kez gerçekleşecek takas olmaksızın ilk takasa yoğunlaştılar. Bu da ateşkes yapıldıktan ve sözde ikinci tur müzakerelere dönüldükten sonra gerçek bir ateşkesin gerçekleşmesi ihtimaline dair soru işaretleri oluşturuyor.

Filistin tarafı ve Siyonist varlık arasındaki büyük uçurum varlığını korumasına rağmen ABD’nin açıklamaları ile aldığı tavırlar ve nispeten Tel Aviv’den gelen haberler, abartılı bir iyimserlik izlenimi veriyor. Gerçi bu abartı, Doha’daki müzakerelerin başlangıcından bu yana başta ABD’den müzakere maddelerindeki değişiklikleri teslim alıp Gazze tarafına aktaran Katar olmak üzere, diğer arabulucularla Hamas’ın sabitelerinden vazgeçmesi için baskı yapan Amerika’nın önceki zamanlara göre daha ciddi olduğu şeklinde birilerince yorumlanabilir. Şimdi soru şu: Acaba arabulucular Biden’ın teklifi ile gerçekleşen değişikler hususunda İsrail ile anlaşmayı başarıp daha sonra da ortaya çıkacak durumu Hamas’a dayatabilecek mi? Görünen o ki Hamas’ın, haklı taleplerini gözetmeyen şekli çözümleri kabul etmeyeceğini günler önce duyurmuş olmasına rağmen böyle bir yönelim var. Demek ki Amerikan tarafından sızan haberlerin de işaret ettiği üzere Kahire turu Filistin tarafının retleriyle meşgul olacak; her ne kadar bu turdan, Blinken’in Tel Aviv’e ziyaretinin neticesinde Amerika ile İsrail arasında neyin üzerinde anlaşmaya varılacağına dair ayrıntıların ele alınması amaçlanmış olsa bile.

Tüm bunlarla beraber değerlendirme düzleminde cevap bulamayan bir soru var: İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, hükümetini ve Hamas hareketiyle esir değişimi anlaşmasının yapılacağına dair bir açıklama geldiği anda hükümetten çekileceklerini söyleyen faşist ortaklarıyla kurduğu koalisyonu tehdit eden bir anlaşmayı kabul edecek mi? Bu aşamada görüntü icabı da olsa hakkında birden çok dava açılmış olan Netanyahu, başbakanlık koltuğunu kaybettiğinde karşılaşacağı sıkıntılar zihnindeyken, böylesi güçlü davranabilecek mi?

Önceden yaşananlardan hareketle, gözlemcilerin çok fazla kötümser olmamaları yönünde bir ön değerlendirme var. Bunun nedeni de Filistin tarafındaki retçi tutumun ve Amerika’nın çözüme yönelik baskısının -her ne kadar Washington şu ana kadar Filistin çıkarları pahasına İsrail çıkarlarının yanında yer almış olsa da- anlaşmanın netleşmesini sağlayacak maddesel değişikler adına görece bir baskı oluşturması. Bölgedeki gerginlik ve bu gerginliğin büyüme korkusu da bu yaklaşıma güç katıyor. Blinken’in bugün İsrailli yetkililerle yapacağı görüşmelerde de buna odaklanması bekleniyor. Başka bir deyişle Amerikalı yetkilinin, ateşkes ve savaşın sona ermesini de içeren bir esir değişimi anlaşması üzerinde mutabakata varmanın, Tel Aviv’in üstünde biriken baskı unsurlarından bir unsur ve Amerika’yı da endişelendiren bir olgu olarak bölgesel bir savaşın patlak vermesini önlemeyi garanti eden tek reçete olduğu konusunda İsrail yönetimini bilgilendirmesi gerekiyor.

Kudüs Haber Ajansı - KHA

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.