İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’nin, İsrail’in benzeri görülmemiş İran saldırısına karşılık vereceğini teyit etmesine rağmen, işgalci varlığın nasıl bir yol izleyeceği mevzusu belirsizliğini korumaya devam ediyor. 

“Walla” web sitesinin askeri muhabiri Amir Buhbut, savunma alanında görevli bir yetkiliden aktararak, “verilecek karşılığın, İsrail’in çıkarlarına uygun olması ve İranlıları hesap yapmaya zorlaması gerektiğini” vurguladı. İran’ın çıkarlarına karşı geniş çaplı bir saldırı hayal eden herkesin bazı önemli noktaların farkına varması gerektiğine işaret etmek adına bahsi geçen yetkili şunları söyledi: “Özellikle esirlerin özgürlüğüne kavuşması adına İsrail’in, belirlediği koşulları kabul etsin diye Hamas’a baskı kurmak için daha fazla çaba harcamasını gerektiren ve askıda olan müzakerelerle meşgul olması nedeniyle İsrailli siyasiler, gerçek savaş alanının Gazze Şeridi olduğunu düşünüyor.”…“Ordu, planları siyasilerden önce onaylıyor ve kendisiyle değil, siyasi sınıfla ilgili gelişmeleri bekliyor.” Savunma ile alakalı hiç kimsenin, İran’ın doğrudan veya vekiller aracılığıyla İsrail’e karşı faaliyetlerini sürdürmesine tolerans gösterme niyetinde olmadığını, bu nedenle İsrail’in, kendi bakış açısını destekleyecek doğrultuda hareket edeceğini belirten yetkili şöyle devam etti: “Çünkü biz İranlıların henüz son sözlerini söylemediğini tahmin ediyoruz. Bu sebeple ordu, daha fazla hareketliliğe hazırlanıyor.”

Web sitesi, savunma alanındaki kaynaklardan İran’ın çıkarlarının, Orta Doğu’da dağınık halde bulunduğunu ve eylem için birçok seçeneğin olduğunu aktarırken mezkûr yetkili, İsrail’in vereceği karşılığa konu olan bazı alanları dillendirdi: İlk olarak “İsrail’in doğrudan ve hareket halindeyken veya siber uzayda İran’ın göbeğindeki askeri altyapıyı veya askeri faaliyetleri destekleyen altyapıyı hedef alıp vurabileceğini” ifade etti. İkincisi seçenek, “teyakkuz halinde takip ve ardından İran’ın merkezinde, önemli şahsiyetlere yönelik odaklanmış suikastlar gerçekleştirmek.” Üçüncüsü seçeneğe göre “saldırının İran’ın kalbinde gerçekleşmesi şart değil, Ortadoğu’daki İran çıkarlarına saldırılabilir. Nitekim savaşın başlangıcından bu yana aralarında iki üst düzey generalin de bulunduğu 17 İranlı isim suikasta kurban gitti.” Dördüncü şık ise “silah depolarını, silah sistemleri ile alakalı şahsiyetleri, terörizmi destekleyen altyapı vb.’ni vurarak İran’ın vekillerini yoğun bir şekilde hedef almak.” 

7 Ekim’de tüm bölgeyi ciddi bir biçimde şaşırtan Hamas saldırısı üzerinden İsrail’in zaafiyetini ve İsrail ile ABD arasında gittikçe büyüyen krizi İran’ın iyi gözlemlediğine dikkat çeken İsrailli ulusal güvenlik uzmanı ve yedek kuvvetlerden Tuğgeneral Kobi Marom ise İsrail’in FM 103 radyosuna verdiği ve içeriğini Maariv gazetesinin aktardığı röportajda İran’ın saldırısını çok tehlikeli bir gelişme ve oyunun kurallarını değiştirmeye yönelik bir girişim olarak değerlendirdi. Ayrıca Marom, İran’ın altı aydır büyük bedeller ödemeden kendilerine karşı savaş yürüttüğünü, küçümsenemeyecek başarılara imza attığını ve bu nedenle İranlı General Muhammed Rıza Zahidi ve diğer altı İranlıya, Şam’daki İran Konsolosluğu’na tabi bir binanın bombalanması yoluyla suikast düzenlenmesine atıfta bulunarak Tahran’a bedel ödetilmesinin kayda değer ve yerinde bir hareket olduğunu ifade etti. İsrail’in tepki verip vermeme konusundaki girdabına gelince asıl meselenin, caydırıcılığın kaybedilmesi meselesi olduğuna inanan Marom şunları söyledi: “Sanırım bu olay, İranlıların, İsrail ve Amerika’nın caydırıcılığının kaybolduğunu hissettiğini ve anladığını gösteriyor.”… “İranlılar, Amerika’nın zafiyetini ve Amerikalıların bölgesel bir savaşın çıkmasını önlemek için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını fark ettikleri için saldırdılar.”  

Tuğgeneral Kobi Marom sözlerine şöyle devam etti: “Mevcut durum ışığında İran, oyunun kurallarını değiştirmek için ortada stratejik bir fırsat olduğunu görüyor. Uzun yıllardır bizimle hesapları var. İranlı generalin tasfiyesi, İsrail’in zafiyetinden yararlanmaya yönelik bir katalizörden başka bir şey değildi.”… “Savunmadaki olağanüstü başarıyı överek ya da sözle caydırıcılık sağlanamaz. Bölgemizde güç kullanılması gerekir.” Yedek kuvvetlerde görevli Tuğgeneral Kobi Marom, İran saldırısını püskürtmede İsrail’i destekleyen uluslararası koalisyonun korunmasını Gazze’de olup bitenlerle ilişkilendirerek, “İran’a karşı stratejinin geliştirilmesi, Gazze’deki ertesi gün meselesi çözülmeden gerçekleşmeyecek. Sonra, İran saldırısı bize bir miktar orantı sağladı ve Refah’ın o kadar da önemli bir mesele olmadığını; kuzeydeki zorluğun, Refah hakkında yapılan sorumsuz açıklamalarla karşılaştırıldığında kat kat daha büyük bir sorun olduğunu gösterdi.” dedi.

Kudüs Haber Ajansı - KHA