Son zamanlarda Siyonist düşman İsrail’in çoğu liderinden gelen, Refah Muharebesi’nin kaçınılmazlığı yönündeki açıklamalar arttı ve bu muharebenin tamamlanmasının, siyonist varlığın bu savaştaki başarısızlığını veya başarısını belirleyecek ana kriter olacağı iddia edildi. Neredeyse kesinlik ifade eden açıklamalara göre İsrail’in Refah harekâtı kaçınılmaz mı oldu? Harekâtın başlamasını engelleyebilecek veya mâni olabilecek şeyler neler? Düşmanın hedefleri neler?

Harekâtın zorluklarına dair:

1. İsrail’in karar alma ve uygulamadan sorumlu siyasi ve askeri yetkililerinden gelen açıklamaların artmasına karşılık, Siyonist varlığın Refah saldırısına karşı, özellikle insani sebeplere dayalı, bölgesel ve Batı merkezli çekinceler artıyor. Bugün, Gazze Şeridi’nin güneyindeki en büyük şehir olan Refah, yaklaşık altı aydır maruz kaldıkları korkunç Siyonist katliamlar ve suçlar nedeniyle güneye doğru göç etmiş, kendilerine giden yolların kesildiği ve en düşük değerlendirmeyle bir buçuk milyonu aşan çok sayıda yerinden edilmiş insana ev sahipliği yapıyor. Refah saldırısına karşı olan ve bu çekinceleri taşıyanlar, İsrail’in şehre ve çevresine yapacağı herhangi bir saldırının neden olabileceği katliamın, Gazze Şeridi’nin kuzey ile merkezi arasındaki diğer bölgelerde meydana gelen katliamlardan çok daha fazla olacağına inanıyor. Mevzunun yansımaları, bugün bölge ve Batı kamuoyunda histerik bir şekilde, gerçek konumu Netanyahu hükümetinin Filistin halkına karşı işlediği katliamlarla habis bir suç ortaklığından başka bir şey olmayan hükümetlere karşı ciddi bir halk muhalefetinin ve siyasi muhalefetin oluşmasına doğru ilerliyor. İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Türkiye’deki son belediye seçimlerindeki kaybının en önemli nedenlerden biri olarak Gazze savaşı konusundaki tutumunun yer alması, İsrail’in Filistin halkına karşı işlediği cürümlere suç ortağı olan hükümetlere açık bir ders teşkil ediyor.
2. Düşman hükümetindeki siyasi ve askeri tarafların Refah operasyonunu başlatma konusundaki gayretini bir yana bırakacak olursak, Refah’taki Filistin direniş gruplarıyla çatışmanın nasıl gelişeceğine ilişkin saha durumuna ve askeri duruma dair belirsizlik nedeniyle operasyonun ertelenmesi yönünde önemli bir olasılık da var. Zira operasyonlar sırasında yüzleşilecek ve hali hazırda orada konuşlanmış ve tetikte olan Filistin direniş birimlerinin yeteneklerinin neler olduğu açık değil. Belirsizlik, direniş birimlerinin planlarının, taktiklerinin ve Gazze Şeridi’nin kuzey ve merkezindeki çatışmalardan uzak ve bir noktaya kadar da beride kalması ve bu nedenle de gücünü oldukça iyi bir şekilde koruyor olmasının yanı sıra sayısı, teçhizatı ve silahları ile ilgili. Düşman, Gazze Şeridi’nin kuzeyi ve merkezindeki çatışmalara kıyasla Refah’taki savaşın piknik olmayacağını ve orada kendisini büyük kayıpların beklediğini görüyor.
3. Filistin direnişi için Refah’ı savunmak adına girişilecek savaş bir ölüm kalım savaşı olacak. Siyonist düşman bu operasyonu başlattıktan sonra direnişin kaybedecek hiçbir şeyi kalmayacak ve bu da düşmanın durumunu askerî açıdan büyük ölçüde karmaşıklaştıracak.

Yukarıda izah edilenler, düşmanın Refah şehrinde gerçekleştireceği bir askeri operasyonunun karşı karşıya olduğu zorluklar ilgiliydi.

Operasyonun hedeflerine gelince aşağıdaki hususların altı çizilebilir:

1. Düşman, Refah operasyonunun Gazze Şeridi’ne yönelik büyük operasyonunun önemli bir aşamasını oluşturduğuna ve aynı zamanda Refah’a girmesiyle bu operasyondaki temel hedefleri olan Hamas’ı yok etmek ya da esirleri özgürleştirmek hedeflerinin büyük ölçüde gerçekleşeceğine inanıyor. Netanyahu ise bu harekâtı, her düzeyde büyük baskılara maruz kalan hükümet koalisyonunu son bir kez ayakta tutmak için operasyonel ve siyasi bir ihtiyaç olarak görüyor.
2. Bugün Gazze Şeridi’nin her bölgesinde yaşanan çatışma ve muharebelerin seyrini sahada ve askeri olarak takip ederken Siyonist düşmanın, Refah kıyısındaki el-Mavasi bölgesi ile Han Yunus şehrinin güneybatısından, kuzeyde Gazze limanına ve ortada Medinetü’z-Zehra ve kuzeyde Şifa Kompleksi’nin batısına varıncaya kadar Gazze Şeridi’nin tüm kıyı şeridini kontrol altına almak amacıyla bu operasyonlara odaklandığı fark edilebilir. Mezkûr kıyı şeridinin kuzey kesiminin ise Amerikalıların insani yardım götürme bahanesiyle üzerinde çalıştığı yüzer platformların kurulumu için son deniz alanını oluşturacağı açık. Bu platformlar, Refah kıyıları, Han Yunus, Deyr el-Belah, ez-Zehra ve Gazze şehrinden başlayarak ateş, bomba ve ölümle zorlanan Gazze’nin evlatlarına yönelik tehcir için ana nokta haline gelecek. Öyle ki, siyonist düşmanın Refah operasyonu ve Amerikalıların Netanyahu’dan talep ettiği sivilleri ayırma ve tahliye planı, İsrail projesine göre Gazze’deki Filistin halkını zorla yerinden etme manevrasını gizliden gizliye dayatacak.

Kudüs Haber Ajansı - KHA