ABD'den İsrail'e: 3. Aşamanın Zamanı Geldi

Yahya Debbuk tarafından al-akhbar.com adlı internet sitesinde kaleme alınan “BİR AMERİKAN “GÜVENLİK ŞERİDİ” PROJESİ | AMERİKA'DAN İSRAİL'E: ARTIK “ÜÇÜNCÜ AŞAMA”NIN ZAMANI GELDİ” başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik. 

21 Aralık 2023
ABD'den İsrail'e: 3. Aşamanın Zamanı Geldi

İsrail medyasındaki sızıntıların ışığında Amerikalıların, kara operasyonunu mevcut ivmesiyle ve atılımıyla frenlemek ve yüksek hız ve seviyede savaşmaktan kaçınmak, doğrudan çatışmalara odaklanmak, artık binalardan yoksun olan alanları işgal etmek ve geri hatlara çekilmeye imkân verdikten sonra buralar üzerinde askeri kontrol kurmak anlamına gelen saldırıların “üçüncü aşamasına” geçilmesi adına İsraillilerle bir ön anlaşmayı netleştirmeyi başardığı anlaşılıyor. Ne var ki bu “üçüncü aşama” ateşkes değil. Daha ziyade yerini farklı taktiklerin alacağı, büyük operasyonların sona ermesi anlamına geliyor. İstihbarat bakımından Siyonist yapı adına netleşmiş bilgilerden hareketle, Gazze Şeridi'nde uygun gördüğü şeyleri yapmak; havadan, denizden ve karadan hedefleri vurmak için Gazze Şeridi'nin kuzeyinde veya güneyinde İsrail ordusunun kendisine geniş bir manevra alanı bırakacak şekilde Hamas hareketinin ve direniş gruplarının etki alanları üzerindeki kuşatmanın sıkılaştırılmasına ek olarak bu aşama, belirli hedefleri vurmaya yönelik özel saldırılar ile derinliği ve genişliği bir coğrafi noktadan diğerine değişen tampon bölgelerin dayatılmasının bir birleşimidir. Başka bir deyişle savaş, sona erdiği duyurulmadan biter: Savaşan güçlerin hacmini küçültmek ve onları, Filistin tarafından gelecek saldırıları çevredeki yerleşim yerlerinden uzak tutması gereken bir güvenlik şeridi dahilinde, güvenlik duvarına yakın yerlerde yeniden konumlandırmak… Bu da İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşının başarısızlığının neredeyse doğrudan kabulü anlamına geliyor.

Gelecek ayın ortasında “ikinci aşama”nın sona ermesinden sonra “üçüncü aşamaya” geçişin mutabakatla gerçekleşmesine dair Washington'da ve aralarında uzmanlar ve yazarların da bulunduğu çok sayıda İsrailli gözlemci de Tel Aviv'deki karar verici merciin, anlaşmaya varılan tarihe saygı göstermesi olasılığına ilişkin şüpheler hâlâ mevcut. Zira İsrail'in savaştan 75 gün sonra kendisini hiçbir çıkış yolu olmadan karşı karşıya bulduğu ikilem göz önüne alındığında beklenen ve doğal görünen, İsraillilerin kaçma ve engelleme girişimleriyle verilen bu sözleri pekâlâ ihlal edilebilecekleridir. Düne kadar İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve hükümetinin sağcı liderlerinin görüşü ile Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi liderliğindeki orduda hâkim olan görüş, İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını kolaylaştırmak adına Hamas hareketi üzerinde daha iyi koşullar ve baskı araçları meydana getirecek biçimde kara harekatının yüksek ivme ve sıklıkta sürdürülmesi yönündeydi. Aslında hepsinin kişisel ya da ideolojik saiklerle karışık mücadeleyi sürdürmeye dair bir iradesi var. Faşist koalisyonun liderleri öldürmek için öldürme pozisyonlarında kararlılıklarını sürdürürken Netanyahu, savaşın sona ermesiyle siyasi kariyerinin sona ermesinden korkuyor. Askeri yapının liderlerine gelince komutanlar, İsrail kamuoyuna ve diğerlerine pazarlanabilecek bir askeri zafer elde etmeden şimdi geri çekilmenin, olumsuz etkilerinin sadece ordu ve siyonist varlıkta sınırlı kalmayacak şekilde ordunun kudretine ve konumuna zarar vereceğinin farkındalar.

Bu çerçevede bu insanlar, amaçlarına ulaşamasa bile savaşı mevcut hızıyla sürdürmenin, onu durdurmaktan daha az kötü bir durum oluşturduğunu, bunun savaş devam ederken bir şeyler kazanma olasılığı üzerine oynanan bir bahis olduğunu ve çatışmadan kaçınmanın ise İsrail'i stratejik çıkarlarına aykırı olan zorunlu siyasi anlaşmalara itebileceğini söylüyorlar. Ancak bu görüşü savunanların açmazı, gün geçtikçe biriken büyük maliyetler ve kayıplar arasında zaman geçtikçe başarıya ulaşma şansının azalmasında ve kara operasyonunun, savaşın başlangıcında aldığı destekte gözle görülür bir azalma olmasındadır. Bu bağlamda esir değişimi konusunda anlaşmanın hızlandırılması ve yalnızca askeri operasyon üzerine bahis oynanmaması gerektiği yönünde yapılan çağrılarla birlikte İsrail'deki kamuoyu yoklamaları kara harekâtına desteğin hızlı bir şekilde azaldığını gösteriyor.

Öte yandan destekçi Amerika, İsrail'deki karar alıcı merciye üzerinde anlaşılan süreye uyması için baskı yapmaya devam etmeyi planlıyor ki bu da Amerikalı yetkililerin Tel Aviv'e art arda yaptığı ziyaretleri açıklıyor. İsrail'in ister Hamas'ı yenmek ve liderlerini öldürmek noktasında isterse askerî açıdan esirleri özgürleştirmek noktasında önemli bir başarı elde edeceği şüpheli. Amerikan tarafı; günlük kayıplar, ekonomik ve siyasi durum ile Gazze'deki direnişin başarı ve kararlılığının bir sonucu olarak yükseliş eğilimi göstermeye başlayan İsrailli esirlerin ailelerinden gelen basınç gibi iç baskı faktörlerine güveniyor. Siyonist medyada belirtildiği gibi: “Hamas hareketi lideri Sinvar'ı öldürmek suretinde bir zafer umudu samimidir; ancak umutlar üzerine strateji inşa edilemez.”

Kudüs Haber Ajansı - KHA

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.