Güvenlik teşkilatı, Duvar Muhafızları Operasyonu'nu, o zamanlar Hizbullah'ı değil, Hamas'ın Lübnan'daki kolunu içermesine rağmen, İsrail'e karşı çok yönlü bir girişim boyutunda bir "uyandırma çağrısı" olarak tanımlamayı seviyor. Eğer öyleyse, hafta başında Mecdu'ya yapılan saldırı, büyük olasılıkla Gazze ve Batı Şeria gibi diğer alanları ve muhtemelen İsrailli Arapları da kapsayacak olan, Hizbullah'a karşı bir savaştan önce belki de son "uyandırma çağrısı" olarak görülmelidir.  

İsrail Savunma Güçleri, Lübnan sınırında olağandışı faaliyetler konusunda uyarılarda bulundu: Hizbullah Filistinli terör örgütlerine yardım etmeye çalışıyor.

Bu olaydan sonra kaçmanın ya da gerçekliği süsleyen bir hikâye anlatmanın imkanı yok: Gerçek, olduğu gibi karşımızda ve ordunun bu savaş için vatandaşlara ihtiyacı var. Bugün, İsrail Savunma Güçleri'nin temas hattı boyunca olağandışı faaliyetler konusunda genel uyarıları olduğu söylenebilir. Ordu tam olarak ne olup bittiğini anlayamasa da alarmı arttırdı ve sınırı daha iyi ve daha sıkı bir şekilde kapatmaya çalıştı.

Son zamanlarda, Hizbullah örgütünün mevcut saldırı dalgasında Filistinli terör örgütlerine yardım etme girişimlerini de tespit ettiler. Resmi olarak, İsrail Savunma Güçleri, gönderilen teröristin Hizbullah üyesi olup olmadığının açık olmadığını, ancak kayıtsız kalınmaması gerektiğini iddia ediyor: Varsayım, böyle bir özel operasyonun örgütün üst düzey yetkililerinin onayı ve planlaması olmadan gerçekleştirilemeyeceği ve İsrail'in derinliklerine onlarca kilometre bir terörist gönderen her kim olursa olsun,  güçlü bir bomba ile - bir garajda yapılan değil, düzinelerce sivili öldürmesi beklenen bir bomba - sert bir tepkiyi ve hatta onu birkaç günlük savaşa ve hatta belki de savaşa sürükleyecek bir bombayı hesaba katmış olmalıdır.

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın son zamanlarda iştahının arttığı görülüyor. Bunu konuşmalarında gördük ve ondan önce de son yıllarda örgüt ile İsrail ordusu arasındaki terör dengesini değiştiren ve İkinci Lübnan Savaşı'ndan bu yana sürdürülen bir süreç yaşadık. Bunlar Har Dov çatışma bölgesinden çıkan iki büyük olaya yansıdı: biri Menara'da, diğeri 2019'da Avivim bölgesinde. İsrail'in caydırıcılığı, yaklaşık altı ay önce Lapid-Bennett hükümeti altındaki gaz anlaşmasında da açıkça belirtildiği gibi, aşındı. Ama şimdi çarpışma anına yaklaşan farklı bir gerçeklikteyiz. Ve diğer tarafta, her ikisi de birlikte Demir Kubbe'nin yüksek yüzdelerle engellediği yaklaşık 10 bin "aptal" rokete sahip olan Hamas ve İslami Cihad yok.

Hizbullah'ın 150 bin uzun menzilli, ağır ve çok daha isabetli roket stoğu var. Ateş kapasiteleri günde 2 bin 500-3 bin rokettir ve komando, sınıra yakın değil, tam sınırın üzerindedir. Teröristin sınırdan sızmasına şaşırmamak gerekir: Sınırda yaşayan herkes, Lübnanlıların boşluklardan nasıl yararlanıp geçtiklerini bilir.

Hizbullah, İsrail'in taktiksel, stratejik ve sosyal zaaflarının tümünü biliyor. İsrail'deki kriz, onları ve diğer düşmanları, "İsrail toplumu zayıf, daha fazla baskı uygularsak parçalanacak" düşüncesiyle umutlarını gerçekleştirmeye yaklaştırıyor. Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Hertzi Halevi dün yaptığı açıklamada, düşmanlarımızın bize baktığını ve "böyle zamanlarda zayıf düştüğümüzü ve düşmanlarımıza fırsat verdiğimizi görebiliyoruz" dediğini söyledi. Bu nedenle İsrail, caydırıcılığı yeniden tesis edecek çok daha etkili ve saldırgan kaldıraçlarla yeni ve akıllı bir strateji benimsemek zorundadır. İsrail Savunma Güçleri ve Shin Bet, Duvar Muhafızları Operasyonu'nda zarar gören caydırıcılığı geri kazanmak için başarılı bir Şafak operasyonu konusunda hevesli.

Böyle bir olayı başarırsak, Hizbullah'ın eylem alanı artacaktır. Bir bedel öderlerse, iki kez düşüneceklerdir, çünkü evlerinden de baskılar var ve Beyrut'ta savaş istemiyorlar. Eğer Hasan Nasrallah bunun doğru zaman olduğuna kanaat getirirse, harekete geçme isteği artabilir.

Bu nedenle, olay İsrail'in caydırıcılığını sadece geniş çaplı bir savaş olasılığı karşısında değil, aynı zamanda görünür devriyelerde üniformalı olarak çit alanına vardıklarında temas hattında Hizbullah ile günlük sürtüşme senaryosunda da test ediyor. Üst düzey bir güvenlik yetkilisi dün yaptığı açıklamada, "Tam zamanında ve yerinde yanıt vereceğiz, böylece kim ne yaparsa bedelini ödeyecek" dedi.

Tartışılması gereken bir diğer konu, acil durumlar sırasında sosyal ağlardaki iletişimdir. Son iki günde, yüz binlerce kuzey sakini arasında panik ve endişeye neden olan sahte haberlerin tehlikeli bir şekilde yayıldığını gördük. Tüm vatandaşlar, bu gibi zamanlarda dezenformasyonun düşmanın en önemli silahı olduğu konusunda bilinçlendirilmelidir. İkinci ders, olaya uygulanan ve diğer şeylerin yanı sıra sahte haberlerin yayılmasına neden olan uzun karartmadır. Sansür kararı, soruşturmayı daha iyi yürütmek için İsrail Savunma Güçleri ve Shin Bet tarafından verildi. Siyasilerin karara hiçbir dahli yoktu, ancak İsrail Savunma Güçleri ve Shin Bet soruşturma süresini azaltmak için çaba sarf etmek zorunda kaldı, çünkü verilen hasar elde edilen istihbaratın yararını aştı.

Kudüs Haber Ajansı - KHA