2015 yılında Yemen'in Suudi liderliğindeki işgalinin başlamasından bu yana, Ensarullah karşıtı kampta çeşitli askeri güçler faaliyette bulunmuştur. Bununla birlikte, geçen yılın Nisan ayından bu yana San’a ile Riyad arasındaki çatışmalar ateşkes anlaşmasının ardından büyük ölçüde sona ermiş olsa da, Suudiler ilginç bir hareketle Yemen'in güneyinde yeni bir askeri güç oluşturmaya çalışıyorlar.

Geçtiğimiz birkaç gün içinde ve Suudi Arabistan'dan Yemen'in güneyindeki Aden'e döndükten sonra, Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi Başkanı Raşid el-Alimi, Zırhlı Ulus Gücü (National Shield Force – NSF)) adlı yeni bir askeri birlik kurmaktan bahsetti.

Arap kaynaklarına göre, yeni gücün ilk çekirdeği geçen yıl Eylül ayında el-Yemenu’s-Said (Mutlu Yemen) adı altında derlenip organize edildi ve daha sonra bir dizi güney eyaletinde Ulusal Zırhlı Kuvvet altında geliştirildi. Arap Koalisyonu’nun sözcüsü Türki el-Maliki, geçtiğimiz Ocak ayında Şebve vilayetini ele geçirme operasyonunda ilk kez el-Yemenu’s-Said Tugayı'ndan bahsetti.

El-Alimi'nin başkomutan olarak aldığı karara göre, bu kuvvetler resmen silahlı kuvvetlerin bir parçası olarak faaliyet göstermektedir. Bu yeni güç, Suudi Arabistan tarafından sağlanan ve Suudi topraklarında eğitilen tüm modern silahlarla donatılmış 14 bin militan ve 7 tugaydan oluşuyor ve ayrıca doğrudan Suudiler tarafından finanse edilecek. Kuzeyde Saada ve el-Cevf vilayetlerinin sınırlarından doğuda Şebve ve Hadramut vilayetlerine, güneyde Aden, Lahic ve Ebyen'den batıda Hudeyde ve Taiz'e kadar Yemen genelinde dağılmıştır.

Önemli bir nokta, bu yeni gücün savaşçılarının çoğunun, Yeni Amalika Tugayları adı altında Me’rib, Şebve, Ebyen ve Lahic eyaletlerinde birkaç taburla savaşmış olan Selefi bağlantılı milisler olmasıdır.

Suudi Hedefleri

Bu gücün Suudi Arabistan'ın tam desteğiyle kurulması, şüphesiz güneydeki bir başka etkili taraf olan BAE ile Yemen'in güneyinde bir yer edinmek için kaynayan şiddetli rekabetin bir göstergesidir. Suudi-Emirlik koalisyonundan geriye sembolik bir katmandan başka bir şey kalmadığı ve iki ülkenin Yemen liman şehirlerinin kaynakları ve jeopolitik çıkarları için birbirleriyle sert ve ciddi bir rekabete girdiği yıllar oldu. Rekabetleri sadece Suudi destekli Abdrabbuh Mansur Hadi ile BAE destekli Güney Geçiş Konseyi (STC) arasındaki 2019 elektrik dağıtım anlaşmasıyla sona ermedi, aynı zamanda daha yüksek yoğunlukla devam etti.

Ancak yeni bir gücün oluşturulması, Suudi Arabistan ve BAE arasındaki rekabetin yeni bir aşamasına ve seviyesine adım atmak olarak düşünülmelidir. Çünkü Riyad'ın, Güvenlik Kemeri Güçleri ve Aden ve diğer güney şehirlerindeki Güney Amalika Tugayları da dahil olmak üzere Güney Geçiş Konseyi’ne bağlı güçlerin varlığını ve egemenliğini azaltmak için bir eylem olarak görülmelidir - özellikle petrol zengini Hadramut eyaletinde. Zırhlı Ulus Gücü’nün bir dizi tugayı zaten bu eyalette konuşlandırıldı. Zırhlı Ulus Gücü, 2022'nin sonunda ve Suudi Arabistan'ın yardımıyla, Yemen'deki en büyük ikinci askeri üs olan ve Babu’l-Mendeb ile Aden Körfezi'ne bakan el-Anad Hava Üssü'nü ele geçirdi. Gözlemciler, yakalamanın Zırhlı Ulus Gücü’nün güney eyaletlerinin kontrolündeki rolünü sınırlamak anlamına geldiğini söyledi.

El Arabi El-Cedid haber kaynağı, bazı kaynaklardan alıntı yaparak, Zırhlı Ulus Gücü’nün üç tugayının Lahic eyaletinin farklı bölgelerinde, bir tugayın ed-Dali' eyaletinde, birinin Aden'de ve diğerinin Ebyen'de, BAE'ye bağlı güçlerin savaş sırasında varlıklarını ve etkilerini kademeli olarak geliştirdikleri bölgelerde konuşlandırıldığını bildirdi. Şimdi, BAE'yi taklit ederek, Suudi Arabistan, Yemen'in güney vilayetlerindeki dayanağını güçlendirmenin bir yolunu buldu; kendi kendini ilan eden Aden yönetimiyle ilişkilerin sürdürülmesi yoluyla değil, sadık milislerini gerekli görülen bölgelere yerleştirerek.

İstikrarsızlaştırıcı Etkiler: Başkanlık Liderlik Konseyi'nin Erken Sonu Mu?

Suudi Arabistan ve BAE arasındaki yoğunlaşan vekalet rekabetlerinin görüntüsü, güneydeki yeni gücün kurulmasıyla daha da netleşirken, Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi'nin kurulmasının ardındaki ilk hedefin, güneydeki çeşitli güçlerin saflarını birleştirmek ve Aden kabinesine meşruiyet kazandırmak için yarıda bırakıldığı görülüyor. Aslında, Konseyin tüm silahlı grupları savunma bakanlığı bayrağı altında birleştirmesi planlanmıştı; ancak el-Alimi'nin kararı, bu güçleri entegre etmenin imkânsız olduğunu doğrulamaktadır. Örneğin, el-Alimi'nin Aden'e dönmesi üzerine, el-Yemenu’s-Said Tugayı, Aden'deki el-Maaşik Sarayı'na saldırdı ve Güney Geçiş Konseyi’ni kızdırdı.

Doğal olarak, Suudilerin güneyde yeni bir vekil güç kurmasıyla birlikte, iktidardaki paylar için güvensizlik ve silahlı çatışmalar artacak ve bu, güney Yemen bölgelerinin militarizasyonunun desteklenmesi anlamına geliyor. Özellikle de Güney Geçiş Konseyi'nin bu Suudi hareketini etkisiz hale getirmek için askeri ilerlemelerinin kapsamını genişletmesi bekleniyor.

Kudüs Haber Ajansı - KHA