Yemen savaşını sonlandırma arayışındaymış gibi görünse de ABD savaştaki askeri rolünü artırıyor ve bu da Beyaz Saray’ın, Yemen’in geleceğiyle ilgili planları olduğunu gösteriyor.

Ensarullah Hareketi, geçtiğimiz günlerde bir dizi Amerikan ve İngiliz kuvvetinin Hadramut eyaletine girişine işaret ederek, ülkede tansiyonun yeniden yükseleceği konusunda uyarıda bulundu. Ensarullah üyesi Ali el-Kahum, Amerikalıların, doğudaki Hadramut eyaletinde çok ciddi boyutta varlık gösterdiğini ve orada bir askeri üs kurmaya çalıştıklarını söyledi. Ayrıca El Mahra eyaletinde büyük sayıda İngiliz kuvvetine ev sahipliği yapan bir üs olduğunu belirtti.

“Orada, bölgenin önemli kaynaklarını ve coğrafyasını kontrol etmeyi planlıyorlar. Amerika’nın niyeti, Yemen’i savaş ile barış arasında bir durumda tutmaktır. Ayrıca Yemen adaları üzerinde, Bab el-Mendeb Boğazı’nı yönetmek amacını taşıyan bazı Amerikan ve İngiliz eylemlerini de gözlemleyebiliriz. Amerikalılar, Hadramut’ta bir askeri üs kuruyorlar.”

Yemen kaynaklarının yağmalanması

Hadramut, Yemen’in en büyük eyaleti olmakla birlikte petrol ve doğalgaz kaynakları bakımından da zengindir. Ve bu sebepten ötürü, ABD, Yemen için yeni bir düzen tasarladı. Washington, Suudi Arabistan ile BAE’nin Yemen’i işgal ederek kendilerine sadık bir hükümet kurabileceklerini ve böylelikle planlarını kolaylıkla yürütebileceklerini düşündü. Fakat bu amaç henüz başarılmadı ve şu anda Ensarullah, bölgede saldırgan koalisyonun durumunu güçleştirecek bir askeri üstünlüğe sahip.

ABD, askeri gücünden ötürü Ensarullah’ın, Yemen’in güney bölgelerini kontrol altına alarak kendisini galip ilan etmesinden endişe ediyor. Bu senaryo, Suudi Arabistan ve onun ana destekçisi olan ABD’nin imajını zedelemekle kalmayacak, Yemen’in petrol ve doğalgaz kaynaklarını Ensarullah’ın kontrolüne verecektir. Bu yüzden, askeri güçlerini petrol ve doğalgaz kaynakları bakımından zengin olan Hadramut’a konuşlandırmak yoluyla Yemen’in kurtuluşunu engellemek konusunda oldukça aceleciler.

Hadramut ve Şebve eyaletleri, Yemen’in sorunlarının bir kısmını çözmesine yardımcı olacak nitelikte devasa hidrokarbon kaynaklarına sahiptir. Ateşkes şartlarından birisi, Aden merkezli hükümetin, Suudi çizgisindeki yönetimin kontrolü altında bulunan eyaletlerdeki petrol ve doğalgaz kaynaklarının satışından elde edilen gelir ile devlet görevlilerinin maaşını ödemesiydi. Yemen Başkanlık Konseyi, bütçenin, ülkenin batısında bulunan Hudeyde Limanı’na giren yakıt gemilerinin ücretleriyle oluşturulması konusunda ısrar etti. Bu yüzden, Suudi koalisyonu vasıtasıyla Yemen’deki planlarını gerçekleştirmeyi başaramayan ABD, Suriye’nin kuzeyinde uyguladığı planın aynısını uygulamak ve ülkenin enerji kaynaklarını kendi kontrolüne almak istiyor.

Ensarullah tarafından bir Suudi petrol tankına yapılan dron saldırısının ardından ABD askeri güçlerinin bölgeye konuşlandırılması, Yemen’in ed-Dabba limanındaki petrolünü çalmak amacını gütmektedir. Operasyon, Ensarullah tarafından saldırganlara yönelik küçük bir uyarıdır. İşgalin devam etmesi durumunda bu tarz operasyonların daha da genişletileceği mesajı verilmiştir.

Washinton’ın, Yemen’e asker konuşlandırmasındaki bir diğer etken ise güneydeki kabilelerin Ensarullah ile iş birliğine geçme olasılığıdır. Bu kabileler savaşın başından bu yana Suudi yönetimindeki koalisyon ile iş birliği içerisindeydi ve yıllardır da Ensarullah’a karşı savaşıyorlardı; fakat raporlar, bu kabilelerin, yakın zamanda Ensarullah’a, savaşı durdurmak ve güneyde bağımsız bir hükümet kurmak istediklerine dair sinyaller verdiğini söylüyor. Her ne kadar Ensarullah ve Yemen ordusu güneyin bağımsızlığına şiddetle karşı çıksa da şu anda düşmanlıkların sona ermesi Ensarullah'ın omuzlarındaki yükü kaldıracak ve Suudi ve BAE paralı askerleri tarafından işgal edilen bölgelere daha fazla odaklanmasını sağlayacaktır ve bu da Washington ve müttefikleri için pahalıya mal olacaktır. Aslında bu nedenle Ensarullah, petrol zengini bölgeleri geri almaya çalışıyor.

Saldırgan koalisyona karşı olası Ensarullah operasyonlarına karşı koymak

Başka bir perspektiften bakıldığında, Yemen'deki varlığıyla ABD, Ensarullah ile ateşkes için bastırmanın yanı sıra müttefiklerine askeri desteğini artırmayı planlıyor. İran ile Suudi Arabistan arasında son haftalarda artan gerilim ve İran'ın Suudi Arabistan'a saldırı planladığı iddiaları göz önüne alındığında, ateşkesin uzatılmaması Amerikalı yetkilileri endişelendiriyor.

Ensarullah, işgalin devam etmesi halinde Suudi Arabistan ve BAE'deki petrol tesislerine yönelik füze ve insansız hava aracı saldırılarına devam edeceği uyarısında bulundu ve yabancı şirketleri iki ülkeyi en kısa sürede terk etmeleri konusunda uyardı. Başka bir deyişle, Ensarullah saldırganları cezalandırmaya kararlı ve bu, Ukrayna'daki savaşın başlamasından sonra Batı'nın bir enerji kriziyle karşı karşıya kalması ve bu Arap ülkelerinin petrol tesislerine yapılacak herhangi bir saldırının krizi ağırlaştırabileceği için Washington’a bir tehdittir.

Her ne kadar Beyaz Saray yetkilileri, OPEC+ çerçevesinde petrol üretimini azalttığı için Riyad’a kızgın olsalar da bugünkü durumda Suudi petrolünün dünya pazarına ihracatında bir aksama görmek istemiyorlar. Ayrıca, Suudi Arabistan ve BAE’nin, Ukrayna kriziyle birlikte Amerika’nın petrol üretimini artırma talebine karşı durması, Washington’ı, Yemen’in petrol ve doğalgaz kaynaklarını resmi olarak yağmalamak ve bu yolla hem Fars Körfezi monarşilerine petrol konusunda güvenmek zorunda olmaktan kurtulmak ve hem de enerji sıkıntısı çeken Avrupa ülkelerine yüksek fiyatlarla enerji satmak konusunda iştahlandırdı.

ABD ve Suudi Arabistan, bazı Yemenli aşiretleri, ilerlemesini engellemek ve aynı zamanda dikkatini petrol zengini bölgelerden uzaklaştırmak için Ensarullah'a karşı kışkırtmaya çalışıyor. Bu nedenle son haftalarda el-Cevf vilayetinde ve Ensarullah'ın kalesi olan Sa'ada vilayetine yakın çatışmalar yaşandı. ABD, çatışmayı güneyden kuzeye taşımak ve böylelikle enerji kaynaklarını rahatça yağmalamak için el-Cevf'te yeni bir cephe açmak için mücadele ediyor.

8 yıl önce Suudi Arabistan’ın Yemen’e girmesine yeşil ışık yakan ABD, bugünleri planlıyordu. Ve zaman geçtikçe, ABD’nin gizli amaçları daha da belirginleşip açığa çıkıyor. Amerikalı silah şirketlerini zengin etmenin yanı sıra Yemen savaşı, Yemen kaynaklarının yağmalanmasına izin verilmesi suretiyle Amerikan kasalarını da doldurabilir. Kaynaklar, Yemen halkının mülküdür ve milyonlarca insanın ekonomik durumunu iyileştirebilir. Fakat işgalciler buna izin vermiyor.

Kudüs Haber Ajansı - KHA