Askeri kadro İslami Cihad’ı hedef alan Gazze harekâtının Lübnan’da Hizbullah’ı caydıracağına inanıyor. Şii liderin son konuşmalarında verdiği izlenim bu değil.

Böyle düşünceler hâlâ dikkatle ifade edilse de Genelkurmay’ın umudu Gazze’de İslami Cihad’a karşı elde edilecek başarıların İsrail’in bölgedeki baş düşmanı Hizbullah’ta yankı yapacağı yönünde. Bu analize göre, Lübnan temelli Şii grup, (Hamas’ın da yaptığı gibi) İsrail’in, operasyonun başında büyük bir saldırı gibi, sürprizler içeren saldırı üstünlüğüne dikkat kesildi.

İsrail’in düşmanları şimdi İsrail’in üç günlük savaşta avantajlarını nasıl kullandığını anlıyor: hassas istihbarat, nokta operasyonları ve füze ile roketlere karşı güçlendirilmiş bir koruma. Bunların tümü İsrail’in caydırıcılığı olarak bilinen güvenilmez, çabuk bozulan kaynağın sağlamlaşmasına yardım etmek için tasarlandı ve örgütleri başka kesimleri hareketlendirmekten alıkoyabilir.

Her şeyin ötesinde Hizbullah, İsrail’e karşı güç kullanarak denizcilik sınırlarının belirlenmesiyle ilgili tavizlere onu zorlayabilir. Amerikalı arabulucu Amos Hochstein geçen hafta Beyrut ve Kudüs’ü ziyaret etti ve İsrailli savunma yetkilileri “anlaşmazlıkların yüzde 98’inin” hâlihazırda çözüme kavuştuğunu söyledi. Öte yandan Amerikalı şirketin gecikmesi sondajın Eylül’de değil Ekim’de başlayacağı anlamına geliyor.

Bu görüşe göre Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın İsrail’in Kariş doğalgaz platformuna saldırı tehdidi denizcilik sınırlarıyla ilgili muhtemel bir anlaşmanın öncesinde bir başarı elde etmek için son çaba olarak görülmeli. İsrail ordusu Nasrallah’ın 2006 Lübnan savaşında kötü hırpalandığını ve o dönemden bu yana dikkatli olduğunu –bölgede kalan son sorumlu yetişkin olabileceğini– yineleyerek söylüyor.

Ancak onun bu hafta sona eren Şiilere ait Aşura törenlerindeki gece gösterilerinde kapalı devre TV üzerinden takipçilerine yaptığı konuşmalarda verdiği izlenim bu değil. Nasrallah sesini yükseltti ve Kariş’e saldırı tehditleri savurdu ki bu da tarafları savaşın eşiğine kadar getirdi.

Hizbullah komutanları ile savaşçıları bu hafta 2006 savaşından beri görülmemiş bir adım atarak liderlerine desteklerini ifade eden bir mesaj yayınladı ve Nasrallah’ın emirlerine itaat edeceklerini ve her göreve hazır olduklarına yemin ettiler.

Kudüs Kamu Meseleleri Merkezi’nden Şimon Şapira’ya göre Nasrallah’ın, bağlılarının ve Lübnan gazetesi El Ahbar’daki sırdaşı İbrahim el-Emin tarafından seslendirilen mesaj oldukça tutarlıdır.

Şapira, “Onların açıklamalarına göre Hochstein’in ziyareti sorunu barışçı yollarla çözmek için son şans” dedi. “Onlara göre İsrail teslim olmak üzere ancak kaçmaya ve kaçınılmaz olanı ertelemeye çalışıyor. Ve eğer Lübnan’ın işine gelen bir anlaşma imzalamayı kabul etmezse Hizbullah güçleri her türlü senaryo için konuşlu durumda” ifadelerini kullandı.

Şapira sözlerine Nasrallah’a “Aşura’nın ardından savaş ruhu işlendiğini” söyleyerek devam etti; “Uzun süredir böyle bir şey görmemiştim” dedi. Lübnanlı gazeteci el-Emin’in son yazılarındaki yorumlara özellikle dikkat çeken Şapira, “Artık söylenecek bir şey yok. Ya İsrail ve Birleşik Devletler bu fırsata iki elle sarılıp Lübnan’ın taleplerine samimi bir cevap verecek ya da İsrail savaşa hazırlanacak” ifadesini kullandı.

Şapira, Hizbullah’ın “caydırılmış bir örgüt gibi davranmadığını, aksine provokasyonlarını artırdığını” söyledi; “kıyıda yürüyor” dedi.

Kudüs Haber Ajansı - KHA