Yetkililer yeni bir anlaşmanın imzalanması şeklinde bir sürprizle hala karşılaşılabileceğine vurgu yapsa da “Tarafların görülebilir gelecekte bir anlaşma imzalama ihtimalinin katlanarak azaldığını” söylüyor.
Bir ay öncesine kadar İsrail’in diplomatik ve güvenlik aygıtlarındaki ağırlıklı görüş, ABD ile İran’ın müzakere ettikleri anlaşmayı imzalama yönünde ilerleyecekleriydi. Bu düşünce çoğu üyesinin ilk anlaşmada da imzacı olduğu mevcut ABD yönetiminin 2015’teki o Kapsamlı Ortak Eylem Planı’na dönmeye can atmasından kaynaklanıyordu. ABD müzakereler sırasında İran’a müzakere heyetinden iki üst düzey üyenin çekilmesine yol çok sayıda taviz verdi.
Yeni bir anlaşmanın taslağı hâlihazırda sunulmuştu ve görünüşe göre imza için tarih açıklanacaktı, ancak son durumda taraflar Tahran’dan bir cevap beklemek üzere Viyana’dan ayrıldı. İran anlaşmayı reddettiğini ya da kabul ettiğini açıklamadı, fakat aralarında ABD’nin İran Devrim Muhafızları Ordusu’nu terör örgütleri listesinden çıkarmasının da bulunduğu bir dizi yeni şart koydu.
ABD bu talebi hemen kabul etmeyi düşünüyordu, ancak tepki sert oldu. Üst düzey Demokratlar bu hamleye karşı tavır aldı ve Amerika Ulusal Güvenlik İçin Yahudi Enstitüsü, Devrim Muhafızları Ordusu’nun hükümetin terör örgütleri listesinden çıkarılması fikrine karşı bir dilekçeyi 45 Amerikan generaline imzalattı.
İsrail de bu taviz aleyhine kampanya yaptı. Başbakan Naftali Bennett ile Dışişleri Bakanı Yair Lapid nadir rastlanan bir açıklamada bulundu ve Bennett ayrıca ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı bir telefon görüşmesinde Tel Aviv’in pozisyonunu yineledi. Bennett’in diplomatik danışmanı Shimrit Meir de ABD yönetiminden üst düzey yetkililerle bir dizi toplantı gerçekleştirdi.
Israel Hayom’un edindiği bilgiye göre, Viyana’daki resmi müzakerelerin yanı sıra İranlılar ile Biden yönetimi daha da yakınlaşıp yakınlaşamayacaklarını görmek için gözlerden uzak görüşmeler de gerçekleştirdi. Öne sürülen seçeneklerden birisi Devrim Muhafızları Ordusu’nun Kudüs Gücü’nü ABD’nin terör örgütleri listesinde tutup Devrim Muhafızlarının geri kalanını tamamen listeden çıkarmak oldu. Ancak bu gizli görüşmeler başarısızlığa uğradı ve İran yeni taleplerde bulundu.
İsrail şimdi iki tarafın da ayak diremesi karşısında yeni bir nükleer anlaşmanın imzalanma şansının çok zayıf olduğu kanaatini taşıyor.
Diplomatik bir yetkili konuyla ilgili olarak, “İran daha ve daha fazla talepte bulunurken ABD iç zorluklarla karşı karşıya kalıyor, yani zaman geçtikçe anlaşma şansı azalıyor” şeklinde konuştu.
İsrail ulusal güvenlik danışmanı Dr. Eyal Haluta bir görüşme turu için bu hafta ABD’ye hareket etti. Israel Hayom’a konuşan üst düzey bir görevli, Haluta’nın gezisinin nükleer bir anlaşmanın imzalanmaması senaryosunu koordine etme amacını taşıdığını söyledi.
Bu, yeni bir anlaşmayı an meselesi gören İsrail’in duruşunda bir değişiklik anlamına geliyor. İsrail şimdi ABD ile diğer tarafların İran’ın nükleer silah edinmeye doğru ilerlemesini durdurmaya zorlamak ve bölgesel saldırganlığını kontrol altına almak için diplomatik ve ekonomik baskıyı hızlandırmasını bekliyor.
İsrailli yetkililer artık yeni bir anlaşmanın tamamen gündem dışı olmadığını, ancak mevcut varsayımların kimsenin anlaşmayı imzalamayacağı yönünde olduğunu vurguluyor. Lapid bu hafta basın mensuplarına İran ile yeni bir anlaşma imzalanmazsa buna “üzülmeyeceğini” söyledi.
KHA (Kudüs Haber Ajansı)