"Bucha Gerçekleri Orada! Neden Araştırılmıyor?"

Scott Ritter imzasıyla rt.com’da yayımlanan “BUCHA HAKKINDAKİ GERÇEK ORADA AMA BELKİ DE KEŞFEDİLMEK İÇİN FAZLA UYGUNSUZ” başlıklı yazısı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik. 

07 Nisan 2022
"Bucha Gerçekleri Orada! Neden Araştırılmıyor?"

“Savaşta ilk ölen hakikattir.” Bu söz “çok fazla tasvir, mistik gönderme, abartılı dil, kelime oyunu ve bilmece” kullanmasıyla dikkat çeken ve milattan önce 6. yılda yaşamış Yunan trajedya yazarı Aeschylus’a atfedilmektedir. Yani sonuç olarak modern zamanlar savaş propagandası kavramını isimlendiren adamın, sözlerinin günümüz Ukrayna’sında hayat bulduğunu görebileceğini söylemek uygun olacaktır. Kiev hükümeti ile onun Batılı savaş zamanı enformasyon danışmanları Ukrayna’nın Bucha kasabasında modern zamana ait bir trajedya yaratmak için Aeschylus’un oyun yazarken başvurduğu araçları kullanmış olabilirler ki bu da yalan kavramının savaşın bir yan ürünü olmak bir yana bir silahı olduğuna da örnek olmaktadır.

Bucha trajedyası ile ilgili raporların ana kaynağı bir video kaydıdır ve Ukrayna Ulusal Polis konvoylarından biri tarafından kasabanın sokaklarında gezerken çekilmiştir. Bir düzine kadar ceset yola saçılmıştır ve çoğu bağlı görünmektedir. Bu video viral olarak dünyanın büyük bölümünü etkileyen acı ve öfke salgını yaratmıştır. Hem devlet başkanlarının hem de aynı şekilde Katolik Kilisesinin dikkatini çekmiştir. Hem Rusya hem de Devlet Başkanı Vladimir Putin’i hedef alan bir kınama ve öfke dalgalanmasına neden olmuştur. Video ile küresel tepki arasındaki sebep-sonuç ilişkisi açıktır: biri olmadan öbürü de olmaz.

Objektif olmanın ilk derslerinden birisi duyguların gerçeğin önüne geçmediğinden emin olmak için sakin kalmaktır. Bucha videosu rahatsız edicidir. Video mevcut haliyle servis edilmiştir ve görünüşe göre izleyicinin içinde bir şok ve dehşet hissi yaratmayı amaçlamaktadır. Eğer durum buysa onu servis edenlerin – Ukrayna Ulusal Polisi ya da bir ihtimale göre danışmanları – başarısı vahşi hayal güçlerinin ötesine geçmiştir.

Destekleyecek gerçeklere dayalı veriler olmadığı halde ölümler ile Rus ordusu arasında bir bağlantı hemen kuruluverdi. Ve daha sonra hem ana akım medya hem de sosyal medyada yayıldı. “Rusya’nın yaptığı” söylemini sorgulamaya cesaret eden herkes yaygarayla karşılaştı ve “Rusya adına çalışmakla” ya da daha kötüsüyle aşağılandı.

Bu kanıların kitlesel histerinin yan ürünü olduğunu söylemenin anlamı yok. Söylem bugün Bucha hikayesini papağan gibi tekrarlayan aynı insanlar tarafından önceden dikkatle birleştirilmiş her basmakalıba uyuyorsa objektif olmak için çalışmaya ne gerek var ki? Eleştirel düşünceye alışkın olmayan bir dinleyici kitlenin sosyal “ön koşullandırılması” bu kitlenin bir şeyi değerlendirmeden kabul etmesi için son derece önemli bir adımdır ve bunun olayın olgularının bir şeye körü körüne inanmanın sınırlarını ne kadar zorladığıyla ilgisi yoktur. Ve açık olalım; Ukrayna’nın Bucha’daki olaylar hakkındaki söylemi inandırıcılığı zorlamaktadır.

Söylemdeki olayların sıralaması ilk kırmızı bayrağın kalkmasına sebep olmaktadır. Yani Ukrayna’nın yaygarasını koparıp Batının tekrarladığı hikâye göründüğü gibi değildir. Rus birliklerinin 30 Mart’ta Bucha’yı terk etmiş olması sabit bir gerçektir. Ukrayna Ulusal Polisi 31 Mart’ta Bucha’ya girmeye başlamış ve aynı gün Bucha belediye başkanı kasabanın tümüyle Ukraynalı yetkililerin eline geçtiğini duyurmuştur. Ne belediye başkanı ne de diğer Ukraynalı yetkililer Rusya tarafından işlenmiş bir katliamdan hiç bahsetmemiştir. Söz konusu video kaydı 2 Nisan’da yayınlanmıştır ve videonun o gün mü yoksa daha önce mi alındığı belli değildir. Belirgin olan, videodaki görüntülerin belediye başkanının ilk başta tasvir ettiği tablodan keskin bir biçimde farklı olduğudur.

Rusya kendi adına iddiaları kesin bir dille reddetmiş ve Rus Dışişleri Bakanlığının “Ukraynalı askerler ve radikaller tarafından Bucha’da işlenmiş suç unsuru içeren provokasyonlar” olarak nitelendirdiği şeyleri araştırması için BM Güvenlik Konseyi’ni acil toplantıya çağırmıştır. Güvenlik Konseyi’nin başkanlığı Büyük Britanya tarafından yürütülmektedir ve BM’deki Britanya misyonu bir açıklama yaparak Ukrayna ile ilgili bir görüşmenin 4 Nisan Salı gününe planlandığını ve bunun Bucha konusunda bir tartışmaya da hizmet edebileceğini ifade ederek Rusya’nın talebini reddetmiştir.

Geçmişte Ukrayna’da yaşanan hadiseleri tartışmak için hemen toplanmaya hazır olduğunu gösteren Güvenlik Konseyi’nin böylesine önemli bir konu için Rusya’nın talebini karşılamaya çalışacağını düşünenler olabilir. Ancak görünüşe göre Britanya’nın hedefi hakikat ve adaletin hemen yerini bulması değil Bucha’daki katliam iddialarını politik olumsuz sonuçlarını daha ileriye taşımak için zaman kazanmaktır.

Bu taktiğe bir örnek kendisini ABD Başkanı Joe Biden’ın tepkisinde göstermektedir. Gazetecilere konuşan Biden “Bucha’da olanları gördünüz” demiş ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “bir savaş suçlusu” olduğunu eklemiştir. Biden Ukrayna’ya daha fazla silah göndermek için Bucha krizinin savunuculuğunu kullanmıştır. “Ukrayna’nın savaşı sürdürmesi için ihtiyacı olan silahları tedarik etmeyi sürdürmeliyiz. Savaş suçlarının mahkemeye çıkması için bütün ayrıntıları toplamalıyız” ifadelerini kullanmıştır.

Bütün bu sözler Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni tanımayan bir ülkenin başkanından gelmiştir. Biraz eleştirel düşünmeye istekli herkes için nedenler ortadadır.

Başkan Biden ve Ukrayna hükümetinin şansına mahkemenin Britanyalı başsavcısı Kerim Han, Ukrayna’da işlendiği iddia edilen savaş suçları ile insanlığa karşı suçlar hakkında bir soruşturma başlattığını Mart 2022 başlarında duyurmuştur. Bucha ile ilgili iddiaların yüksek profili düşünüldüğünde, Han’ın bir adli tıp ekibi kurarak suç mahallinin denetimini alacağı ve ölüm zamanı, nedeni ve cesetlerin bulundukları iddia eden yerde mi öldürüldükleri yoksa başka bir yerden mi getirildiklerini tespit etmek için otopsilere gözcülük edeceği sanılabilir.

Han’ın ayrıca aralarında kötü şöhretli Azov Tugayı’nın da bulunduğu Ukrayna aşırı sağı üyeleriyle yakın ilişkileri bulunan Ukrayna Ulusal Polisi ile mülakat yetkisi de vardı. Bucha işgali sırasında Rusya askeri ile işbirliği içinde oldukları iddia edilen söz konusu Ukraynalı sivillere yönelik polis muamelesi için verilen emirlerle ilgili bir soruşturma özellikle ilginç olabilirdi.

Böyle bir soruşturmanın sonuçlarının Ukrayna hükümeti ile Batıdaki işbirlikçi medya ve politikacıların peşine düştüğü söylemle çatışması çok yüksek bir ihtimaldir. Han’ın Bucha’da olay yerinde olmamasının başlıca nedeni budur. Han’ın Bucha’daki ölümlere ilişkin delillere ulaşması durumunda Ukrayna Ulusal Polisi tarafından bu delillerin iddiaları çürütmeyi görece imkânsız hale getirecek derecede karartılmış olabileceği düşünülebilir.

Bucha’da yaşananlar ile ilgili gerçek orada bir yerde keşfedilmeyi bekliyor. Maalesef bu gerçek onu adli tıbba dayalı yerinde soruşturma yoluyla izleme pozisyonunda olmayanlar için uygunsuz görünüyor. Rusya’nın kısa süreli Bucha işgalinde onlarla işbirliği yaptıkları iddiasıyla Ukrayna Ulusal Polisi’nin Ukraynalı sivilleri katlettiği ortaya çıkar ve uluslararası yasa güçleri gerçek suçlulara uygulanırsa gerçek bir adalet arayışının hem ABD hem de Birleşik Krallık hükümetlerini işlenen suçlara ortak kabul etmesi gerekecektir.

KHA

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.