Yeni bir başlangıç mı?
Bar Ilan Ünüversitesi'nde ABD – İsrail ilişkileri uzmanı ve Jerusalem Institute for Strategy and Security'de kıdemli bir bilim adamı olan Professor Eytan Gilboa'ya göre onun başkanlığının ilk yılında ilişkiler yine de insanların olmasını beklediği kadar kötü değil.
Gilboa, “Başkan Donald Trump dönemi kadar iyi değil ancak kesinlikle Barack Obama dönemi kadar da kötü değil” ifadelerini kullandı.
Profesör Gilboa yeni ABD yönetiminin İsrail ile yeni bir koalisyon görmek için sıkıntısının kalmadığına inanıyor. Önceki İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ABD tarafından sevilmek için fazla muhafazakardı ve yeni bir siyasi bloğun ortaya çıkmasıyla pek çok yeni fırsat doğdu. Netanyahu döneminde Washington'un böyle fırsatları yoktu.
Gilboa durumu “Netanyahu yönetiminde sürekli bir çatışma vardı ancak şimdi böyle bir şey yok. İşler daha normalleşti. Bu ilişkilerin ekolojisi gelişti ve şimdi daha fazla anlaşma ve işbirliği görüyoruz” ifadeleriyle açıklıyor.
ABD ve İsrail son bir yılda bir dizi büyük tatbikat gerçekleştirdi ve en sonuncusu da birkaç gün önce sona eren Çöl Şahini tatbikatıydı.
İki ülke ayrıca İsrail vatandaşları için bir vize kaldırma inisiyatifi başlattı. Diğer taraftan da ABD Temsilciler Meclisi'nin İsrail'in Demir Kubbe füze savunma sisteiminin cephanesinin yenilenmesi için Yahudi devletine 1 milyar dolar verilmesine onay vererek İsrail güvenlik yapılanması omzuna dostane bir el vurdu.
Zorlu Yol
Bu başarılara rağmen iki ülke ilişkilerinde zorlayıcı zamanlar da oldu.
En büyük görüş farklılığı İran'ın nükleer programıyla ilgili. ABD, 2015'te imzalanıp 2018'de bitirilen Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nı yeniden canlandırmak için Tahran ile bir dizi müzakere içerisinde. Anlaşma İran'ın nükleer enerji araştırmalarının kontrol altına alınması karşılığında Batının yaptırımlarının kaldırılması üzerineydi.
Gilboa, İsrail'in 2015 yılında anlaşmaya haharetle karşı çıktığını ancak mevcut İsrail hükümetinin Biden yönetimiyle kıyasıya bir kavga içinde olmadığını ve İsrail'deki genel endişenin ABD'nin “Viyana müzakerelerinde çok fazla taviz vermesi” olduğunu söyledi.
Profesör Gilboa, “Biden başlangıçta daha güçlü ve daha uzun bir anlaşmaya taraftardı. Daha sonra da 2015'teki orijinal anlaşmaya dönmeye hazırlandılar. Şimdi de daha basit bir antlaşma için müzakere yürütmekteler. İsrail için bu kabul edilemez. İsrail kötü bir anlaşmadansa hiç anlaşma olmamasını tercih eder” sözlerini kullandı.
Gelen haberlere göre İsrail somut ve sağlam bir anlaşma olmadan ABD'nin İslam Cumhuriyeti'ne uyguladığı yaptırımları kaldırmamasını talep ediyor. İsrail ayrıca Tahran'a nükleer anlamda bağımsızlık kazandıracak bir durumdan kaçınılmasını isterken Amerikalıları da müzakerelerin başarısız olması durumunda B Planını uygulama çağrısı yapıyor.
Bu B Planının İran'a karşı askeri eylem olduğu düşünülüyor. İsrail, İslam Cumhuriyeti'ne karşı güç kullanmaktan çekinmeyeceği tehdidini defalarca yapmış olsa da Gilboa'ya göre Yahudi devleti sözünü tutmak için gerekli techizattan yoksun.
Gilboa, “İsrail'in böyle bir eylemi gerçekleştirmesi için uçaklarına yakıt ikmali yapması gerekiyor. Ayrıca metrelerce betonu delebilecek sığınak delici bombalar da gerekiyor. Buradaki düşünce İran'a saldırmak değil ondan taviz koparabilmek” sözleriyle bunu açıklıyor.
Filistinliler Merkezde
Öte yandan tek sorun İran meselesi de değil. Diğer bir sorun Filistinliler.
Biden göreve gelmesinden bu yana Filistinlilerin hislerini yatıştırmak için bir dizi adım attı. ABD'nin İsrail büyükelçiliğini Kudüs'ten Tel Aviv'e geri taşımamış olsa da Kudüs'ün doğusunda Filistinliler için bir konsolosluk açma konusunda henüz olgunlaşmamış bir planı var.
Biden yönetimi ayrıca kendisini iki devletli çözüme adadı, İsrail'in yerleşim faaliyetlerine kaşı çıktığını sesli olarak dile getirdi ve 2018'deki kararı geri alarak Filistinlilere verilecek milyonlarca dolarlık fonu serbest bıraktı.
Gilboa'ya göre bu duruş Demokratik Partide yenilikçilerin ortaya çıkışına bağlanabilir.
Bu yol uzun vadede nereye çıkar? Gilboa halen cevaplanması gereken pek çok soru olduğunu söylüyor.
Gilboa durumu “Yine de çok değişken var. ABD'de (Kasım2022'de) yapılması planlanan ara seçimleri kimin kazanacağı net değil. Mevcut İsrail hükümetinin de kaderi belirsiz. Ancak kesin olan bir şey var: bu koalisyon sürerse normalleşme süreci de devam edecek” sözleriyle ifade ediyor.
KHA