Güney vilayetlerini vuran ekonomik çöküşün baskısı altında kalan Suudi Arabistan-BAE koalisyonuna bağlı Yemen (Aden) hükümeti, Washington’ı San’a’ya saldırmaya ikna edememesinin veya Riyad ve Abu Dabi’den bu çöküşü çözmek için fon sağlayamamasının ardından San’a ile arayı düzeltmek isteyebileceğini gösteren adımlar attı. Bu bağlamda Aden’deki resmi haber ajansı Sebe’nin yaptığı açıklamaya göre Münih Güvenlik Konferansı’nın oturum aralarında “Başkanlık Konseyi” Başkanı Reşad el-Alimi’nin, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile görüşmesi gerçekleşti ve Reşad el-Alimi, Muhammed Şiya es-Sudani’nin, ülkesinin Yemen diyaloğunu sürdürme çabalarını teyit etmesinin sonrasında Irak’ın dengeli politikalarını övdü.
Suudi Arabistan-BAE koalisyonuna sadık hükümet, bir diğer hamle olarak Dışişleri Bakan Yardımcısı Mustafa Numan’ı, daha önce tüm Yemenli tarafları Maskat’ta yapılacak ekonomik müzakerelere katılmaya davet eden BM Yemen temsilcisi Hans Grundberg’in ofisinde Ummanlı ve diğer yetkililerle görüşmek üzere Umman Sultanlığı’nı ziyaret etmekle görevlendirdi. Ülke içi barışı destekleyen bir isim olarak Numan’ın ziyareti, barış sürecinde bir atılım olasılığına ilişkin iyimserliği yeniden canlandırıyor. Numan’ın ziyareti, Suudi Arabistan-BAE koalisyonuna bağlı hükümetin, özellikle döviz kurunun dibe vuruşuna son vermek adına petrol ihracatının durdurulması sorununu ele alma çabaları kapsamında gerçekleşti. Zira bu sorunun çözülmesi, ülkenin döviz gelirlerini artıracak ve Yemen’in çeşitli bölgelerindeki ekonomik durumun ve yaşam koşullarının istikrarına katkıda bulunacaktır.
Vakıa, San’a’daki hükümet, geçen ayın başlarında bir ekonomi komisyonu kurulmasını onayladı ve Aden hükümetinin özellikle petrol gelirlerinden olmak üzere devlet gelirlerinden maaşlarını ödemeyi reddetmesi nedeniyle dokuz yıldır maaşları kesilen devlet çalışanlarının sıkıntılarına son verecek her türlü yerel, bölgesel ve uluslararası girişime olumlu yaklaştığını belitti. San’a’daki kaynaklar, el-Ahbar’a “Yüksek Siyasi Konsey’in Yemenlilerin acılarına son verebilecek her türlü girişim veya çabaya esnek bir şekilde yaklaştığını” doğruladı ve San’a’nın “iki yıl önce devlet çalışanlarının maaşlarının ödenmesi karşılığında petrol ihracatının yeniden devam ettirilmesi ile ilgili bir girişim başlattığını”, ancak koalisyona sadık hükümetin Suudi-Amerikan baskısına boyun eğerek bunu reddettiğini ve “San’a’nın teklifinin geri çekilmediğini ve bu konuda herhangi bir olumlu yaklaşımın aynı şekilde karşılanacağını” ifade etti.
Başkanlık Konseyi’nin attığı son adımlar, Suudi Arabistan ve BAE’nin güney eyaletlerindeki ekonomik durumu ve yaşam koşullarını desteklemek adına müdahale etmeyi reddetmesinin ve Aden hükümetini son birkaç yıldır yerel para birimini desteklemek için sağlanan hibe ve yardımları manipüle etmekle suçlamasının ardından geldi. Ayrıca koalisyon ülkelerinin daha önce mali desteğin devamı için şart koştuğu ekonomik ve mali reformları Aden hükümetinin uygulama taahhüdünü yerine getirmediği de mevzubahis suçlamalar arasında yer alıyor. Bu güven sorunu nihayetinde güneydeki para biriminin döviz kuruna yansıdı, hükümetin genel açığının kötüleşmesi ve merkez bankasının, doların 2400 riyale yaklaşmasıyla beraber döviz kurunun çöküşünü durduramaması nedeniyle tüccarlar ve yatırımcılar arasında daha büyük bir ekonomik kriz korkusu meydana getirdi ve Aden ve güneydeki bazı kentlerde dün de devam eden geniş çaplı halk protestolarına sebebiyet verdi.
Bunlara ek olarak ABD’nin Ensarullah hareketini küresel terör örgütü olarak sınıflandırma kararının uygulanması halinde ekonomik durumunun ve yaşam şartlarının kontrolden çıkacağı yönünde uluslararası endişeler de bulunuyor. Nitekim Grundberg, bu sınıflandırmanın sonuçları konusunda endişesini dile getirdi ve geçen cuma akşamı Güvenlik Konseyi’ne verdiği son brifingde, barış sürecini ilerletme çabalarını korumanın önemli olduğunu belirterek, Yemenlilerin acılarını daha da kötüleştireceğini düşündüğü Amerikan kararıyla ilgili açıklama talep etti.
Kudüs Haber Ajansı - KHA